Dürziler: Kaderimizi belirleme hakkına sahibiz

Dünya Haberleri —

Dürziler / foto:AFP

Dürziler / foto:AFP

  • HTŞ rejimi, ABD ve Ürdün’le birlikte Süveyda’daki krizi çözme adı altında imzaladığı anlaşmayla yeni bir vesayet modeli dayatıyor. “Ortak polis gücü” kurma planıyla vilayetin kontrolü elinde tutmak istiyor. Suçluları uluslararası adaletin önüne çıkarmayı engelliyor.
  • Süveyda Yüksek Hukuk Komitesi, anlaşmayı reddettiğini belirtti ve ekledi: “Dürziler kaderini özgürce belirleme hakkına sahip. Şam’ın denetiminden uzak, bağımsız bir uluslararası soruşturma ve hesap verebilirlik mekanizması kurulmalı.”

Şam’daki Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) rejimi, ABD ve Ürdün ile Süveyda vilayetindeki krizi çözmek için altı maddelik bir anlaşma imzaladı. Ancak Dürzi liderler ve Süveyda Askeri Meclisi, görüşmelere dâhil edilmedi. Rejimin Dışişleri Bakanı Esed El Şibani, anlaşmanın “adaleti sağlama, toplumsal uzlaşmayı güçlendirme ve yaraları iyileştirme” amacı taşıdığını öne sürdü.

Anlaşmanın, “Süveyda’da Şam’ın İçişleri Bakanlığı tarafından atanacak bir yetkili yönetiminde yerel polis gücü kurulmasını, sivil idari kurumların yerel toplum ve devlet iş birliğiyle etkinleştirilmesini, tüm kesimleri temsil eden bir vilayet meclisi oluşturulmasını, tutuklu ve kaçırılanların serbest bırakılmasını, kayıp kişilerin tespitini, yardım akışının hükümetle koordineli yönetilmesini, dış müdahalenin sona ermesini ve Suriye’nin birliği vurgusunu” kapsadığı iddia ediliyor. Dürzilere karşı suç işleyenlerin HTŞ rejiminin yasalarına göre yargılanması anlaşmanın en dikkat çekici maddesi olarak öne çıkıyor. Böylece suçluların bir kez daha korunmasının önü açılacak ve uluslararası hukuk çiğnenmiş olacak.

Şibani, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Sefedi ve ABD Suriye Temsilcisi Tom Barrack ile düzenlediği basın toplantısında, planın uygulanması için ortak bir Suriye-Ürdün-Amerika mekanizması kurulacağını açıkladı. Barrack, “ABD, Suriye hükümetine yardım etmeye kararlı, güvenlik ve istikrar çabalarını destekliyor,” diyerek planı “tarihi pratik adımlar” olarak nitelendirdi.

Şam ‘tarafsız’ gibi sunuluyor

Dürziler ise anlaşmayı kesin bir dille reddetti. Süveyda Yüksek Hukuk Komitesi, Şam’ın dayatmacı yaklaşımına tepki göstererek, anlaşmanın asıl amacını ve çelişkilerini şöyle özetledi: “Uluslararası Bağımsız Soruşturma Komisyonu’na atıf yapılmasına rağmen, hesap verebilirlik sürecinin Suriye yasalarıyla sınırlanması, uluslararası adaletin bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleriyle çelişiyor. Meşruiyetini yitirmiş yerel yargı, gerçek hesap verebilirliği baltalıyor ve uluslararası soruşturmanın özünü boşaltıyor. Suriye hükümeti, Süveyda’daki katliamlar, zorla kaybetmeler ve kaçırmalardan doğrudan sorumlu olmasına rağmen tarafsız bir aktör gibi sunuluyor. Bu, uzlaşıyı değil, cezasızlığı pekiştiriyor. Suriye yargısının siyasallaşmış ve yürütmeye bağımlı yapısı, adil yargılama için güvence sunmuyor. ‘Suriye yasalarıyla hesap verebilirlik’ söylemi, suçları aklamaya yönelik bir örtü. Yerel meclisler ve ortak polis gücü, Süveyda’ya yeni bir vesayet modeli dayatma girişimidir. Toplumda ayrışma ve güvensizlik yaratmak için meşruiyetsiz isimler öne çıkarılıyor. Yıllardır süren ötekileştirme, dışlanma ve hak ihlalleri, Süveyda halkının kendi kaderini tayin hakkını talep etmesini meşrulaştırıyor.

Kaderimizi belirleme hakkına sahibiz

Halk, güvenliğini, onurunu ve varoluşunu koruma adına özyönetim ya da ayrılık yoluyla kaderini özgürce belirleme hakkına sahip. Süveyda’nın geleceği, Şam’ın bildirileri veya dış anlaşmalarla değil, halkın iradesiyle şekillenmeli. Şam’ın denetiminden uzak, bağımsız bir uluslararası soruşturma ve hesap verebilirlik mekanizması kurulmalı. Uluslararası sözleşmeler ve cezasızlıkla mücadele ilkeleri doğrultusunda, Süveyda halkının kendi kaderini tayin hakkı desteklenmeli.” SÜVEYDA

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.