Elbistan öldü, dondu!

• Depremin vurduğu Elbistan’da, halk adeta kaderine terk edildi. Arama kurtarma çalışmalarının depremden iki gün sonra başladığı ilçede, ne su, ne elektrik, ne de halkın ısınabileceği bir çadır var. 

Mereş’te 6 Şubat’ta yaşanan iki depremde yıkımın en ağır olduğu merkezlerin başında gelen Elbistan'da çalışmaların büyük bir bölümü gönüllerce yapılıyor. 3 bine yakın bina ve konutun enkaza döndüğü ilçenin yüzde 70’i tamamen yok oldu. İlçe merkezinde yıkılan binaların sadece küçük bir bölümünde arama-kurtarma çalışmaları devam ederken, enkazların yüzde 70’ine henüz ulaşılamadı. 

MA'dan Adnan Bilen'in aktardığına göre; enkazların başında çaresizce bekleyen yurttaşlar, yığınların altında akrabalarının çıkarılmasını bekliyor. Tek çadırın bile kurulmadığı ilçede, ne su, ne elektrik, ne ısınma sorununu giderecek malzemeler ne de insanların hava sıcaklığının eksi 15’e düştüğü ilçede sığınabilecekleri bir yer var.

Kesin bilgi yok

İlçenin Malatya Caddesi üzerinde bulunan tüm binalar yıkılırken, enkazların altında kaç kişinin olduğu, kaç kişinin hayatını kaybettiği, kaç kişinin kayıp olduğu konusunda kesin bir bilgi yok. Bu konuda yöneltilen sorulara gelen cevaplar ise “devlet bir bilgiye sahip değil” oluyor.

Köylere ulaşmadılar

İlçe merkezinde hal böyleyken, köylerde ise durumun vahameti daha da ağırlaşıyor. Şu an sadece gönüller tarafından yapılan yardımların ulaştığı köylerde, halk adeta kaderine terk edildi. Birçok köyün yolu ulaşıma kapalı, şimdiye kadar kimse ulaşmadı. Köylerde iletişime geçtiğimiz yurttaşlar, büyük bir bölümü enkaz altında insanların olduğu, çıkarılan cansız bedenlerin ise henüz defnedilemediğini belirtti. 

Cenazeler bekletiliyor

Kentte hastane, cemevi ve birçok özel sağlık kuruluşuna ait morglar tamamen kapatılırken, cenazelerin bir bölümü hastanelerde ayrılan bölümlerde bekletiliyor. Kent mezarlığı dolarken, neredeyse her dakika bir cenaze defnediliyor. Yurttaşlar, “Cenazelerimizi gömmemizi bile bir zulme çevirdiler” diyerek isyan etti. 

İçme suyu yok

İlçe merkezinde sadece gönüllü kuruluşlar ile bazı belediyelerin yardım TIR’larından sıcak çorba dağıtılırken, iki gün boyunca insanlar içme suyuna bile ulaşamadı. Yüzlerce insanın imdadını yetiştirdiği Elbistan Hacı Bektaşi Veli Cemevi ise adeta insan akınına uğruyor. Cemevi içerisinde 500’e yakın kişi barınırken, ayrıca bina içerisinde ve birçok düğün salonunda kurulan depolarda halka temel gıda maddeleri ve ihtiyaçlar dağıtılıyor. İlçe genelinde sadece elektriklerin cemevinde jeneratörle sağlanması ise insan akınını daha da yoğunlaştırıyor. Yine ilçeye terk etmek için yardım isteyenlerin büyük bir bölümü ise yine cemevine geliyor.

Geceleri ‘hayalet şehir’

BBC Türkçe'den Mahmut Hamsici ve Ege Tatlıcı da Elbistan'a giderek izlenimleri yazdı. Elbistan’a Salı akşamı giren iki gazetecinin yazdıklarından bazı bölümler şöyle: "Karşılaştığımız ilk manzara büyük bir yıkım görüntüsü oluyor. Yerle bir olmuş binalar, zifiri karanlık altındaki sokaklar, yakılan ateşlerin çevresinde öbek öbek bekleyen bölge sakinleri… Merkezdeki evlerde elektrik ve su kesik. Hava çok soğuk; dört taraf karla örtülü, yerler buzlanmış halde. Benzin istasyonlarının bazıları kapalı. Bazılarının önünde ise uzayıp giden kuyruklar var. İlçe geceleyin adeta bir hayalet şehre dönmüş durumda. İlçenin dört bir yanında enkazlar var. Enkazların bazıları çalışma var, bazılarında yok. Bölge sakinlerinden kiminle konuşsak çok tepkili; arama-kurtarma ekiplerinin azlığından yakınıyor. Bölge sakinlerinin tüm derdi, zaman daralırken, soğuk havada enkaz altında bulunan yakınlarına bir an önce ulaşılması. Bu yüzden en çok da daha fazla profesyonel arama-kurtarma ekibi ve vincin Elbistan’a gönderilmesini istiyorlar.

Sabahın ilk ışıklarıyla yıkımın boyutunu daha da net olarak görüyoruz. Depremin vurduğu birçok yerde sokaklardan yükselen ses buradan da yükseliyor: “Sesimi duyan var mı?” MARAŞ