Emeğimizle, renklerimizle buradayız
Toplum/Yaşam Haberleri —

Kadın Emeği Günleri
- İstanbul’da kadınlar, el emeği ürünlerini “Kadın Emeği Günleri” kapsamında Şişhane Meydanı’nda sergiliyor. El işi ürünlerden takılara, doğal gıdalardan tekstil ürünlerine kadar pek çok ürünün yer aldığı 25 stantta toplamda 50 kadın dönüşümlü olarak yer alıyor.
AZİZ ORUÇ / İSTANBUL
İstanbul’da kadınlar, el emeği ürünlerini “Kadın Emeği Günleri” kapsamında Şişhane Meydanı’nda sergiliyor. Beyoğlu Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iş birliğiyle düzenlenen etkinlik, kadınlara hem ekonomik hem de sosyal dayanışma alanları sunmayı amaçlıyor. 14 Nisan’dan bu yana açık olan ve her gün yüzlerce ziyaretçiyi ağırlayan pazar, 14 Haziran’a kadar sürecek. El işi ürünlerden takılara, doğal gıdalardan tekstil ürünlerine kadar pek çok ürünün yer aldığı 25 stantta toplamda 50 kadın dönüşümlü olarak yer alıyor. Üç ay boyunca toplamda 300 kadının ürünlerini sergilemesi hedefleniyor.
Kendim üretiyorum, kazanıyorum
52 yaşındaki Çiğdem Zeynep Orhan, mum, magnet ve ahşap süs eşyaları üretiyor. Emeğini yıllardır pazarlarda değerlendiren Orhan, özellikle belediyenin sunduğu bu gibi imkanların, derinleşen ekonomik krizde kadınlar için can simidi olduğunu söylüyor. Mum süslemeyi belediyenin kurslarında öğrendiğini belirten Orhan, “Eşim marangoz, bazen magnet yapımında bana yardımcı oluyor” diyor. Kazancı az olsa da emeğiyle para kazanmanın önemine vurgu yapan Orhan, “Kendim üretiyorum, kazanıyorum ve harcayabiliyorum” diyerek, kadınlara yönelik daha fazla üretim ve satış alanı yaratılmasını istiyor.
Orhan aynı zamanda İstanbul Kadın Gönüllüleri’nden biri. “Kadınız ve varız. Dünyayı kadınlar kurtaracak” diyen Orhan, kapitalist sistemin emeği değersizleştirdiğini, kadın emeğinin ise hem metalaştırıldığını hem de görmezden gelindiğini vurguluyor. Kadınlara seslenen Orhan, “Emeğimizle, işimizle, varlığımızla hep vardık, bundan sonra da var olacağız” diye ekliyor.
Duymayan kulaklara inat, buradayız
30 yıldır İstanbul’da yaşayan Filiz Bilge de kadın emeğini görünür kılmak için bu etkinlikte yer alıyor. Emekli olduktan sonra el işi ürünler üretmeye başlayan Bilge, peluş oyuncaklardan giysilere kadar birçok ürün yapıyor. “Kadınların üretmeye ihtiyacı var” diyen Bilge, farklı eğitim ve yaşam geçmişlerine sahip kadınların ortak noktasının “üretme arzusu ve ayakta durma çabası” olduğunu vurguluyor. Bilge, “Kadınlar var ve her gün ‘biz kadınız, varız’ diye haykırıyor. Duymak istemeyen kulaklar olsa da kadınlar yerde” diyerek, dayanışmanın önemine vurgu yapıyor.
Bilge, kadın emeğinin hala hak ettiği değeri görmediğine işaret ediyor. “Standlara gelen bazı insanlar ürünlerin değerini sorguluyor. ‘Bu kadar pahalı olamaz’ deyip, emeği küçümsüyorlar” diyor. Buna rağmen umudunu yitirmediğini belirten Bilge, “Suya atılan bir taş gibi, bu çaba dalga dalga yayılacak” sözleriyle kararlılığını dile getiriyor. Türkiye’deki ekonomik krize de işaret eden Bilge, “Herkes zor günler geçiriyor. Burada kazandığımız parayla az da olsa ev ekonomisine de katkı sağlıyoruz” diye ekliyor.
Evde değil, hayatın içinde olmalı
Beyoğlu’nda yaşayan Hatice Akman Kuğu ise takı üretimi yapıyor. 50 kadınla birlikte üretim yapan Kuğu, “Satıştan çok, emeğimizin görünmesini istiyoruz” diyor. Takılarının fiyatları 200-600 TL arasında değişse de, alıcıların çoğu zaman fiyatı kendilerinin belirlediğini anlatıyor.
Kadınların sosyal yaşamda aktif olmasının önemine dikkat çeken Kuğu, “Burada okumuş olan da var, ev kadını olan da var… Ama kadınlar olarak güçlüyüz. Kadınlar evde oturmasın, üretmeseler bile toplum içinde yer alsınlar” diyor.
Kazancım kızlarımın eğitimi için
Sebahat Akbulak, belediyenin kurslarıyla tanıştığı el işi üretimini stantta değerlendirenlerden. İki çocuk annesi Akbulak, “Yıllarca farklı işlerde çalıştım ama burada kendi emeğimi satmak bambaşka” diyor. Gelirinin büyük bölümünü çocuklarının eğitimine ayırdığını belirten Akbulak, “İki kızım var. Kazancım küçük ama değeri çok büyük. Buradan kazandığım para benim için çok değerli” diye konuşuyor.