Erdoğan, iktidarı için Batı ile pazarlık yapıyor

HDP Dışişleri Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Hişyar Özsoy

HDP Dışişleri Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Hişyar Özsoy

  • HDP Dışişleri Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Batı ve NATO ile pazarlığının iktidarını sürdürmek üzerine yürüdüğünü belirterek, Kuzey-Doğu Suriye'ye yeni işgal saldırısına vize talebinin de bunun bir parçası olduğunu söyledi. 

 

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek için dün Soçi’deydi. Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı kriz ile Finlandiya ve İsveç’in NOTA üyeliğine dair veto hakkını istismar eden Türk hükümeti, Kürtlere karşı yeni işygal saldırıları için vizeye dönüştürmek istiyor. Öyleki Perex'deki katliamı bile kapatıldı gitti. HDP Dışişleri Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, Irak’ta yaşanan gelişmeleri, Türkiye’nin Kuzey-Doğu Suriye’ye olası yeni işgal saldırısına ilişkin sürdürdüğü diplomatik temas ve sonuçlarını MA'dan Berivan Altan'a anlattı. 

Türk üsleri ve askerleri duruyor

Türk ordusunun Güney Kürdistan ve Irak'taki saldırılarını yeni olmadığını belirterek CPT raporuna işaret eden Özsoy, “Maalesef ölenler Kürt olunca Irak genel kamuoyunda, Federe Kürdistan Hükümeti'nde ve uluslararası kamuoyunda önem arz etmediği bir kez daha görüldü. Zaxo sonrası Arap sokağından gelen baskılar yüzünden Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ve Federe Kürdistan Yönetimi tavır aldılar. Daha önce o kadar Kürt öldüğünde hiç kimseden ses çıkmamıştı. Türkiye’nin askeri olarak Irak’tan çıkması talep edildi. BM’ye götürüldü, ancak fiiliyatta değişen bir şey yok. Türkiye’nin üsleri ve askerleri hala orada, bombalama ve saldırılar devam ediyor” dedi.  

Irak'taki istikrarsızlığı kullanıyor

 Irak’ta istikrarsızlığın devam etmesinin AKP-MHP iktidarını bölgede güçlendireceğini savunan Özsoy, şunları söyledi: “Uzun vadede, Irak’taki iç karışıklık, hükümetsizlik, çatışmalı hal ve kaotik ortam sürerse Türkiye orada daha yerleşik pozisyon zemini bulur. Türkiye bir NATO gücüdür. Avrupa, Suriye ve Irak’taki olumsuz bir gelişme ve çatışma durumundan rahatsız, mülteci, cihadist örgütlerin gelmesi korkusu yaşıyor. Dolayısıyla Irak ve Suriye’de gerilim artar ve bir iç savaş söz konusu olursa Batı'nın Türkiye’ye daha fazla rol vermesine de vesile olabilir. En nihayetinde Türkiye, NATO’nun Ortadoğu’daki mızrak ucudur.” 

Seçim için zafer ihtiyacı

 Erdoğan'ın seçimler öncesi iç politikada kullanmak için Kuzey-Doğu Suriye’de yalandan da olsa bir zafere ihtiyaç duyduğunu, ancak hazırlanan planlar için Avrupa, ABD, Rusya ve İran’dan şimdilik onay alınamadığını söyleyen Özsoy, geçen hafta Türkiye’ye giden Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un kameralar karşısında olası bir 'operasyonu' yanlış buldukları açıklamasına işaret etti. Özsoy, “Almanlar bunu ilk kez yapıyor. Benzer bir süreç İsveç Dışişleri Bakanı geldiğinde yapılmıştı. Avrupa ve Amerika yanlış buluyor. Erdoğan, Rusya’nın olurunu alma derdinde, ancak Astana görüşmelerinde de İran çok net bir pozisyon aldı."

Yine de saldırabilir 

Uluslararası kamuoyu ile Amerika ve Rusya’yı ikna edememiş bir Türk hükümetinin yine de saldırabileceğini ifade eden Özsoy,  şunları kaydetti: “Til Rifet ve Minbic’e yoğunlaşılıyor. Til Rifet, Halep’in kuzeyi ve 20 kilometre yukarısında bütün bağlantı yollarının geçtiği bir nokta. İran milisleri, Suriye ordusu, QSD orada bulunuyor. Çatışma ve savaş durumu bir bütün olarak Suriye ve İran ordularının da savaşa müdahil olması anlamına gelir. Türkiye bir zaferi düşlerken, çok büyük bir askeri hezimet yaşayabilir. Şu anda hesap-kitap peşindeler ama İran bunu onaylamadığını çok net ortaya koydu. Oradaki bir savaş, Kürtler ile Türkiye’nin desteklediği çeteler ve ordu arasında olmayacak. Çok daha büyük bölgesel bir savaş olacaktır. Seçimlerden önce Rojava’ya yeni bir işgal gündemde ve fırsatını buldukları anda da yapacaklardır.”

NATO ile pazarlığı büyük

 Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya ile yaptığı pazarlığın, bazı isimlerin Türkiye’ye verilmesi olmadığını, NATO ile daha büyük bir pazarlığın içerisinde olduğunu vurgulayan Özsoy, şunların altını çizdi: "Özellikle ABD, İngiltere ve Fransa ile iktidarda kalmak için zemin oluşturmaya çalışıyor. Suriye’deki bir savaşı içeride kendisinin iktidarda kalmasını güçlendireceğini düşündüğü için istiyor. Erdoğan'ın talebi, Batı ve NATO’nun kendisini iktidarda tutmasıdır.”

Kimse bu savaşı istemiyor

 NATO ve Batı'nın, Türkiye’yi siyasi, askeri ve jeopolitik denklemde önemli bir rol oynamaya davet ettiğini, ancak Erdoğan-Bahçeli’nin ise tek gündeminin Kürt düşmanlığı olduğunu vurgulayan Özsoy, “Avrupa’yı, İskandinavya’yı, Karadeniz’i dizayn etme siyasetine karşı iki kasabada daha Kürtleri geriletmenin siyasetini yapıyor. Türkiye, gözünü karartıp Rojava’ya saldırırsa öyle kolay bir savaş olmayacak. Bu güç dengesi ve pozisyonda hiç kimsenin istemediği bir savaşa Erdoğan girerse çok ağır askeri ve siyasi faturayı ödemek zorunda kalır” dedi.   ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.