Garê saldırısının asıl amacı!

• Kandan beslenen biri olan Erdoğan iktidarı, Garê operasyonu ile kan dökmüş ve bu sonuç ile sevindirmiştir. Olayın bu tarafından bakmayan Türk kamuoyu Erdoğan’ın Rize il kongresinde ki sırıtışını anlayamaz ve yorumlayamaz.

RAUF KARAKOÇAN

Garê saldırısı, askeri açıdan başarısız bir operasyon olduğunu askeri bilgisi olan herkes teyit edecektir. Amaç tutuklu asker-polis ve MİT elamanlarını kurtarmaksa kullanılan yöntemin hiçte kurtarmayı amaçlamadığını bilir. Kırk bir savaş uçağı, onlarca savaş helikopteri ve bir o kadarda SİHA’larla ağır bombardımanlar yapılan yerde canlı varlık namına hiçbir şey kalmayacağı da malumdur. Türkiye’nin havuz medyasında ve sözde muhalif medyasında operasyonun yapılış biçimi ve sonuçları ile ilgili yapılan değerlendirmelerin tümü istisnasız hastalıklı aklın ürünü olduğunu peşinen söylemek gerekir. Garê operasyonun sonuçlarını PKK’ye yıkan değerlendirmelerin dışında aklı selim bir değerlendirme duymak-görmek mümkün olmadı.

Olayın asıl vahim tarafı işin gerçek tarafının anlaşılmamış olmasıdır. Garê olayı gerçekten faşist iktidar için ne ifade etmektedir? Operasyonun kendisi başarısız olduğuna hiç şüphe yok, ama bundan kazanç sağlamanın başarısını da görmezden gelinemez. Demek istediğim şudur ki: bu operasyonda Türkiye kaybetmiştir ama Erdoğan şahsı kazançlı çıkmıştır. Diktatör Erdoğan’ın Rize il kongresinde neşeli ve gülen hali Garê saldırısından istediğini elde ettiğini anlatmaktadır. Erdoğan’ın anladığı başarı ile halkın, kamuoyunun anladığı başarı arasında fark olduğunu bilmek gerekir. Erdoğan şiddetten beslenen ve iktidarını da şiddet üreterek sürdüren bir diktatördür. Garê operasyonu bu anlamda ekmeğini dökülen kana bandırmaktan keyif alan birinin ‘başarısı’ olarak görmekte fayda vardır.

Garê operasyonu askeri açıdan başarıya ulaşsaydı elbette bunun propagandası çok daha farklı olacaktı. Fakat mevcut biçimiyle nasıl başarıya dönüştürülmek istendiği yönüne kimse dikkat çekmiyor. Diktatör Erdoğan Garê operasyonunda ölen asker-polislerin cenazeleri üzerinden Türkiye’deki tüm muhalefeti kendisi gibi aynı ağzı kullanmaya çekti. HDP üzerinde büyük çaplı bir siyasi soykırım operasyonu başlatmaya vesile yaptı. Uluslararası alanda prim yapmaya çalışacaktır. Kazanç hanesine eklemek için tüm maharetini sergileyecektir. PKK’yi dış dünyadan tümüyle izole etmek için bütün enstrümanlarını kullanacaktır. Dış dünyadaki yalnızlığını 13 cenaze üzerinden gidermeye çalışarak, ilişki ağını tamir etmeye çalışacaktır. ABD başta olmak üzere NATO çevresinde bu olayı kullanarak PKK’ye karşı cephe oluşturacak ve böylece kendi işgal operasyonlarına destek arayacaktır. Bölgedeki işgalci konumunu, Kürt düşmanlığını meşru hale getirecektir.

Kandan beslenen biri olan Erdoğan iktidarı, Garê operasyonu ile kan dökmüş ve bu sonuç ile sevindirmiştir. Olayın bu tarafından bakmayan Türk kamuoyu Erdoğan’ın Rize il kongresinde ki sırıtışını anlayamaz ve yorumlayamaz. ‘Vatan millet Sakarya’ teraneleriyle, uyur-gezer havalarında, hamaset yaparak Garê saldırısı hakkında ahkam kesilenlerin vay haline! İsimlerinin önünde Dr. Prof, gazeteci, siyaset uzmanı, güvenlik uzmanı, daha ne ediği belirsiz tiritler bulunan yorumcuları, analizcileri dinledikçe, Türkiye’nin ne kadar cahil bir topluma dönüştüğüne hayret etmemek elde değil. Cahil bir toplum yetiştirmeyi de Erdoğan’ın başarısı olarak teslim etmek gerekir.

Garê operasyonunda amaç tutukluların kurtarılması değildir. PKK’ye darbe vurmak ve mümkünse üst düzey yöneticilerinden birilerinin canlı veya cansız bedenini ele geçirip bununla milliyetçiliği şahlandırmaktı. Askerlerin ölümü Diktatörlüğün pekte umurunda değildir. Bu saldırının operasyonel başarısızlığını başkalarına yıkarken, mevcut cenazeler üzerinden hem içerde ve hem de dışarıda olabildiğince kullanacak malzemeyi elde etmiş oldu. Tutuklu askerlerin serbest bırakılmasına ilişkin sayısız başvuruları cevapsız bırakarak, verilen soru önergelerini ret ederek gündemine almayan faşist iktidar onları katlederek propaganda malzemesi haline getirmesini kimse görmek istemiyor. Garê operasyonundan propaganda malzemesi üreten faşist AKP-MHP iktidarı bunu uzun süreli kullanacağından kimsenin kuşkusu olmasın.

İşin ucuz tarafı ile PKK’yi suçlayarak yapılan değerlendirmelerin tümü siyasi körlükten başka anlam ifade etmez. Kürt sorununu yaratan ve çözümsüz bırakan zihniyeti sorgulamayanlar, Kürt katliamlarını görmezden gelenler, dilin kültürün yasaklanmasına ses çıkarmayanlar, bugünkü soykırım uygulamaları karşısında üç maymunu oynayanların PKK’yi suçlamaları pespayeliktir. PKK bu sorunların sebebi değil sonucudur. İnkâr ve imha ile Kürt sorununu yaratanlar asıl suçlular olarak sorgulanmadığı müddetçe istenmeyen bu müzmin durum devam edecektir.

Garê operasyonu bitti ama siyasi ve askeri sonuçları daha uzun süre konuşulmaya devam edecektir. Karşılıksız kalan sorular hiçbir zaman cevap bulamayacak ve sadece bir malzeme olarak iktidar tarafından sıkça kullanılacaktır. Fiyaskodan zafer çıkarılacaktır. Bu da yalandan bir ‘başarıdır’.