Gazeteciler rehin alındı

Tutuklanan gazeteciler
- Seçim öncesi 21 ilde siyasi soykırım operasyonu düzenleyen AKP-MHP iktidarı, gözaltına aldığı 134 kişiden 14'ünü dün öğleden önce adliyeye sevk etti. Gazeteciler Abdurrahman Gök, Beritan Canözer, Mehmet Şah Oruç ve Remzi Akkaya tutuklandı.
Siyasi soykırım operasyonunda gözaltına alınıp tutuklanan gazeteci Abdurrahman Gök, karar sonrası "Faşizm yenilecek, hiç merak etmeyin, bu faşizan düzen defolup gidecek. Kahrolsun faşizm, yaşasın Özgür Basın" dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine 19 gün kala 25 Nisan günü Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında Amed merkezli 21 kentte çok sayıda eve baskın düzenlendi. Amed, Mêrdîn, Sêrt, Çêwlig (Bingöl), Wan, Şirnex, Êlih (Batman), Dîlok (Antep), Riha (Urfa), Bursa, İstanbul, İzmir, Mersin, Mûş, Bedlîs, Colemêrg, Osmaniye, Sivas, Meletî, Semsûr (Adıyaman) ve Ankara'da yapılan baskınlarda aralarında Jinnews muhabiri Beritan Canözer, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Abdurrahman Gök, MA muhabiri Ahmet Kanbal, Yeni Yaşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Osman Akın, haftalık Kürtçe yayın yapan Xwebûn Gazetesi İmtiyaz Sahibi Kadri Esen, gazeteciler Mehmet Yalçın, Mehmet Şah Oruç, Mikail Barut, Salih Keleş ve Remzi Akkaya ile hukukçu, siyasetçi ve sanatçıların da aralarında olduğu 134 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınan gazeteciler savcılık ifadelerinin ardından tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Mahkemeye sevk edilen gazeteci Abdurrahman Gök, Beritan Canözer, Mehmet Şah Oruç ve Remzi Akkaya tutuklandı. Tutuklama kararına tepki gösteren Gök, "Faşizme yenilecek, hiç merak etmeyin, bu faşizan düzen defolup gidecek. Kahrolsun faşizm, yaşasın Özgür Basın" ifadelerini kullandı. AMED
*****
İktidarın seçim operasyonu
Siyasi soykırıma Diyarbakır Adliyesi önünden tepki gösteren HDP Eşbaşkan Yardımcısı Serhat Eren, "Bu bir seçim operasyonudur. Yargı mercileri de buna ortak olmuştur. Kürt halkı bu operasyonlara baş eğmez" dedi.
Yeşil Sol Parti Amed İl Örgütü öncülüğünde Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya, birçok siyasi parti, sivil toplum örgütleri, gazeteciler ve aileler katıldı. Açıklamada konuşan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Serhat Eren, siyasi soykırım operasyonunun seçimle bağlantılı olduğunun altını çizdi. Eren, “Yargı mercileri de bu operasyona ortak oldu. Bu parti, bu halk kendisine yapılan hiçbir operasyona baş eğecek bir halk değil. Seçimin sağlıklı, demokratik yapılması için görev alacak olan insan hakları temsilcilerinin, hukukçuların gözaltına alınması bir seçim operasyonudur. Arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını bekliyoruz. Burada onlarla dayanışma içinde olduğumuzu bir kez da belirtiyoruz” dedi.
Ardından “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Özgür basın susturulamaz” sloganları atıldı.
*****
Seçim güvenliği tehlikede
TMMOB Amed İKK ile Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, Amed merkezli 21 ilde yapılan gözaltılara tepki göstererek, operasyonun seçim güvenliğini tehlikeye attığını belirtti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Amed İl Koordinasyon Kurulu (İKK) ile Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu üyeleri, Amed merkezli 21 ilde gazeteci, avukat, siyasetçi, tiyatrocu, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı. TMMOB İKK, Maden Mühendisleri Odası’nda (MMO) basın toplantısı düzenledi. MMO yöneticisi Zeynep Oğuz, “Mesleki bilgi ve birikimlerini haklın çıkarı ve ortak varlıklarımızın korunması için kullanan, eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesinin parçası olan meslektaşlarımıza yönelik bu sistematik ve hukuksuz baskıları, gözaltıları kınıyoruz” dedi.
Hukukla ilgisi yok
Bu operasyonların hukuki değil, siyasi ve zamanlaması itibarıyla da amacı toplumsal muhalefeti sindirmek olduğu kadar, seçim güvenliğini tehlikeye attığını söyleyen Oğuz, “Seçimlerin demokratik, adil ve dürüst seçim ilkesine göre yürütülmesine de yargı eliyle gölge düşüren bir operasyon olmuştur. Seçim güvenliğine ilişkin kaygıları da artırmıştır. Seçimleri sabote etmek ve seçimlerde korku iklimini yaygınlaştırmak üzerine gözaltına alıp onlar üzerinden topluma gözdağı vermenin başarısız olduğunu, daha önceki seçim öncesi operasyonlardan biliyoruz. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın hukuka aykırı olarak özgürlük ve güvenlik hakkını ihlal edici uygulamaya son verilerek derhal serbest bırakılmaları sağlanmalıdır” dedi.
Platform adına yapılan açıklama
Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu adına yapılan yazılı açıklamada ise gözaltılar kınanarak, şunlar belirtildi: “19 gün gibi kısa bir süre kalmışken ve seçim propagandalarının yoğunlaştığı bir dönemde yapılan gözaltılar, adil ve dürüst seçim ilkesi ve seçim güvenliği açısından başta kentimizde olmak üzere ülke genelinde endişeye yol açmıştır.
Özellikle seçim kampanyası döneminde, yargı eliyle oluşturulan taciz ve engellemeler seçim güvenliğine ilişkin kaygılarımızı maalesef daha da artırmaktadır. Ayrımsız, her seçmenin seçimlerle ilgili bilgiye eşit erişimi ve hiçbir baskı ve zorlama ile karşılaşmadan özgür iradesi ile oy kullanması, seçimlere katılacak tüm partiler ve adayların eşit fırsatlara sahip olması seçimlerin meşruiyeti için temel kriterdir.”
97 kurumun imzasını taşıyan açıklamanın devamında şöyle denildi: “Demokratik ve adil seçimler için sorumluları görevlerini yapmaya davet ediyor ve hepimizin hiçbir ayrımcılığa uğramadan, seçme ve seçilme hakkını daha etkin ve daha eşit kullanabileceğimiz demokratik seçimler için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Soruşturmanın hızlı bir şekilde tamamlanmasını ve gözaltına alınanların serbest bırakılmasını bekliyoruz.”












