Gernika’dan Roboskî provasına...

Ahmet KAHRAMAN yazdı —

  • Guernica, İspanya’nın kuzeyinde, 26 Nisan 1937 tarihine kadar, Kürtlerin Roboskî’sinin bir benzeri olarak, dünyada adı, sanı olmayan, kendi halinde küçücük bir Bask kasabasıydı. Bask dilinden adı da, Guernica değil Gernika‘ydı.

 

Basklılar da, İspanya’nın Kürtleri konumundaydı. Kadim zamandan beri, İspanyollardan kurtulmak için ulusal mücadele veriyorlardı.

Ve bir parantez: Kanlı, irinli geçitlerden süzülen Basklılar bugün, kendi kimlikleri ve egemenliklerinin efendileridir. Dilleri, kültürleri özgür. Okulları açık, bayrakları yükseklerde.

Geriye dönersek, Gernika havada çiçek kokularının dolandığı bir bahar günü, aniden gök gürlemeli bir saldırıya uğradı. 28 tane uçak, dört saat boyunca, düştüğü yeri yakan, yıkan 40 ton bomba yağdırdı, Gernika’nın tepesinden aşağıya. Yaşama güdüsü ve bir umutla kırlara doğru kaçan Gernikalılar, tıpkı Aralık 2015 ve Mart 2016 tarihleri arasında, Cizîra Botan, Şırnak, Nusaybin ve öteki cehennemlerden kaçan Kürtler gibi avcı uçakları tarafından bombalandılar, mitralyözlerle tarandılar.

Bask yönetimin açıkladığına göre o gün, 1654 kasabalı paramparça yok oldu. 889 kişi de yaralandı. Bir hesaba göre, kasaba zaten bu kadardı. Ayrıca, Cizre, Şırnak ve ötekilerin benzeri olarak taş üstünde taş da kalmamıştı.

Ve katliam ile kırım, Alman Nazilerle, Faşist İtalya hava gücünün ortak taarruzu, başka bir deyişle Faşist ittifakın uluslararası dayanışma örneği idi. Faşist General Franco’ya armağan gösterisi...

Gernika’da yaşananlar, Faşist ittifakın kırım ve yıkım festivali idi. Ki, yüz yıla yakın süre sonra, Türkler Amed’in orta yeri (Sur), Cizîra Botan, Şırnak, Silopi, Nusaybin’den başlayarak, Uludere’ye uzanan hat boyunca 10 Kürt şehrinde, insan hayatlarının havada uçuştuğu bir kırım festivali tekrarlandı.

 Roboskî ise insanlara yaşatılacak ölüm dolu zulmetin, Gernika benzeri ilk provasıydı. Bir Tatbikat, başlangıçtı.

Naziler, Gernika’da son keşifleri olan bomba ile uçaklarını denemişlerdi.

Türkler ise NATO’dan aldıkları son üretim bombaları denediler. 2015 güzünde, vurulacak 10 Kürt şehrinden önce, savaş uçaklarının manevra kabiliyetini testten geçirdiler. Pilotlarının öldürme yeteneklerini sınadılar.

Ancak, Gernika’nın katilleri çok değil, 10 yıla kalmadan Nürnberg mahkemesinde katliamın hesabını ödediler. Roboskî katilleri ise günün egemenleridir.

Katlettikleri Kürtleri, şehir molozlarına karıştırıp sulara, uçurumlardan attılar. İşgal ettikleri Efrîn, komuta ettikleri IŞİD’çilerin (DAİŞ) köle düzeninin deneme tahtasıdır. Mal-mülk değil, hayatlar da hala talan ediliyor.

Öte yandan Roboskî katilleri, sınırlar ötesinde de, kurtlar misali kan dökme güdülerini emzirmeye devam ediyorlar.

Roboskî günü, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Cumhurbaşkanı başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu toplantısındaydı. Yokluğunda ona, yardımcısı Hulusi Akar vekalet ediyordu. İstihbarat daire başkanı da, Genelkurmay başkanı olan Yaşar Güler’di. Katliam gerekçesi ile plan ve projesini bu ikili hazırladı. Özel, sadece uygulama için onay verdi.

Dönemin Başbakanı Recep Bey, her şeyin takipçisi ve onaylayanı idi. Ona da gerilen bilgiye göre, ‘Kürt Gerilla liderlerinden Bahoz Erdal, sınır tacirlerine karışıp sınırı geçiyordu’. Fırsat bu fırsat, boynuna bineceklerdi.

 28 Aralık 2011 günü, 19 tanesi çocuk, 34 Kürt sınır taciri, katırları mazot yüklü olarak sınırı geçerken, Türk savaş uçakların taarruzuna uğradılar. Döne döne bombalanarak paramparça edildiler. Aralarında, Bahoz Erdal yoktu.

Ve yine bir parantez: O güne kadar, bir zamanların Guernica (Gernika)’sı gibi Roboskî adı da yoktu. Bugün Google’ı tıklayın. Her dilden onlarca başlığa rastlarsınız. Her başlığın altında, Türk medeniyet ile "öldürerek insanlığa katkıları" hikaye ediliyor.

Öte yendan, katliam, 12 saat boyunca dünyadan gizlendi. Daha sonra, "kaçakçı operasyonu" olarak açıklandı. Başbakan Recep Erdoğan, ordunun bu başarısını kutlayan bir mesaj yayınlandı. Kürtler yastayken, Türkler şıkıdım şıkıdım oynayarak, yeni yılı karşıladılar. Türk medyası olayı kaçakçı operasyonu olarak işledi. En namlı ırkçı yazar, "ölen katırlara hayıf”landı.

Tabii ki dost ve müttefik ülkelerden en ufak bir karşı tepki çıkmadı. Tersine Türklerin terörle mücadele ettiklerini, bu vesileyle yeniden dillendirdiler.

Ve bu dost ve müttefiklerin takdir ettiği çete dört yıl sonra, Amed’in ortası Sur’dan başlayarak Uludere’ye kadar uzanan hat boyunca sıralanan 10 Kürt şehri Guernica’nın akibetine uğratıldı.

Aynı çete, IŞİD takviyeli ordularıyla, "Türk’ün bekasını sürdürme güdüsü" ile Ortadoğu boyunca öldürülecek, kökü kazanıp, soyu kurutulacak Kürt izi sürüyor.

Öte yandan, esir alınmış, elde rehine olarak tutulan Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını bekleyenler var.

Oysa artık, kağıt üzerinde de Kürt’ün yurttaşlığı yok. Her Kürt daha doğarken terörist, dolayısıyla resmen düşmandır. Diri diri helikopterden atılırken, kendini Gestapo kurucusu Göring’in hayaleti sanan SS’in "terörist" denmesi, katillerin aklanıp madalyaya hak kazanması için yeterlidir.

İş yerinde taarruza uğrayıp hastanede katledilen Şenyaşar ailesinin katilleri özgür, hak arayanlar suçludur. Roboskî’de parçalananların yakınları da, Türk rejiminde "suçlu"dur.

Ama umut dağın ardındadır. Hep vardı. Hitler, Gernika’nın ölüm meleği olarak, katilliğini şan ve şeref yapmıştı. Franco da öyle. Hitler mezarsızdır. Franco’nun ise mezarına tükürülüyor.

Çünkü devran dönüyor. Ölümsüz olan umut, öyle diyor. Özalp’lı 33 köylünün hesabı bile soruldu. Katil General Muğlalı, hapishanede çıldırarak can verdi.

Aklınıza gelir miydi? Baksanıza, Seid Rıza‘nın heykeli dikili. Şeyh Said, bayrak kişilik.

 Roboskî katilleri de, "sanık ayağa kalk" hitabını duyacaklardır. Bugün, ama yarın...

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.