Göç etsen de partili olamazsın!

Kadın Haberleri —

Rabia Yılmaz

Rabia Yılmaz

  • Rabia Yılmaz ve ailesi, 30 yıl önce devletin koruculuk dayatması karşısında bir adım geriye atmadığı için Hizbullah’ın baskısına maruz kaldı. Koruculuğu kabul etmeyip İzmir’e taşındıklarını belirten Yılmaz, “Kanımızın son damlasına kadar partimizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

1990’lı yıllarda köy yakma ve koruculuk dayatmalarına karşı binlerce kişi Türkiye metropollerine göç etti. Evini bırakıp gitmek ile gidilen yerde yeni bir yaşam kurmak zorunda kalanlarda biri de Rabia Yılmaz. Jinnews’ten Nazlıcan Nujin Yıldız, Yıldız’ın Êlih’ten İzmir’e uzanan hikayesini yazdı. 
Yılmaz ve ailesi, 30 yıl önce Êlih’in (Batman) Heskîf (Hasankeyf) ilçesine bağlı Kaniya Mezin (Soğucak) köyünden çıkar ve ilk olarak Êlih’e ardından devletin baskıları sonucu göç etmek zorunda kalır. 

Hizbullah-devlet kol kola
Koruculuk dayatmasını kabul etmeyen eşinin kırk gün işkenceye gördüğünü kaydeden Yılmaz, o günleri şöyle anlatıyor:
“Ne yaptılarsa eşim korucu olmadı. Köyden çıkın dediler, biz de çıkmayacağımızı söyledik. ‘Ya çıkarsınız ya da sizi öldürürüz, evlerinizi yıkarız, köyünüzü yakarız’ dediler. Evimizi de yıktılar yine de çıkmadık. Baskılardan ötürü köydeki insanlar köyden çıktı, en son biz kaldık. Biz de en sonunda Batman’a gittik. Orada da perişan olduk. Kiramızı ödeyecek paramız yoktu, çaremiz yoktu. Dört sene bu eziyetleri çekip orada kaldık. Kontralar peşimizdeydi, Hizbullah eşimin, çocuklarımın peşindeydi. 13 yaşındaki oğluma işkence ettiler. Dört yıl boyunca o zulme maruz kaldık. Eşim evde kalamıyordu hep dışarıda çalışmaya gidiyordu.”

Derdini anlatsa 3 günde bitiremez…
Köy okulunun karakola dönüştürüldüğünü ve burada eşi dahil insanlara işkence edildiğinin altını çizen Yılmaz, aynı zamanda hem korucuların hem de devletin zulmüne maruz kaldıklarını ekledi. 
“Bazen evimizde yemek olmuyordu, Hasankeyf’e gidip yemek getiriyorduk. Derdimizi anlatsam üç günde de bitiremem. Ama ne olursa olsun mücadele etmeye devam edeceğiz. Kürtlüğümüze sahip çıkacağız. Kürtlere yapılan zulüm, baskı son bulsun artık. Kürtler de kimliklerine sahipler, Allah bizi Kürt yaratırken demedi Türklerin zulmü altında kalın. Bizim de haklarımız var. Biz de istiyoruz tekrardan köyümüze gidip yerleşmeyi. Gidip bağ bahçemizde oturmayı çok isteriz."

Baskılar İzmir’de de sürüyor
Hem baskı hem de ekonomik sorunların artmasıyla İzmir’e göç eden Yılmaz ve ailesi, tanıdıkları aracılığıyla partiyle ilişki kurup çalışmalara katılmaya başlar.
“Sorumluluklarımızı yerine getirip çalışmalara katıldık. Yine burada da bize bela oldular, evimizin camlarını kırdılar. Eşimi, çocuklarımı, akrabalarımı tutukladılar. Ne yaptıysak onların baskısından kurtulamadık. Şu anda bile onların zulmü altındayız. Ama kanımızın son damlasına kadar partimizden vazgeçmeyeceğiz.”

‘Oraları öyle göremem’
Eşinin ara sıra köye gittiğini fakat henüz hazır olmadığı için kendisinin gidemediğini ifade eden Yılmaz, “30 yıl önce köyden çıktığımızdan beri köyümü görmedim. Çünkü görmek zor olacak. Ağaçlarımızı kesip karakola götürüp yakmak için kullandılar, bahçemizi yaktılar. Hiçbir şeyimizi bırakmadılar. Ben gidip oraları öyle görmek istemiyorum” dedi. İZMİR 
 
 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.