Gözlem değil pişmanlık kurulu!

• Türk zindanlarında 30 yıllık süreyi tamamlayan tutsaklar tahliye için İdare ve Gözlem Kurulu’na çıkarılıyor. Pişmanlık dayatmasında bulunan Kurul, onursuzluğu reddeden tutsakların ‘iyi halli’ olmadığına karar vererek infazını yakıyor.
• Türk zindanlarında rehin Mustafa Okçul da 30 yıllık cezası tamamlandığı halde tahliye edilmeyenlerden. ‘Pişmanlık’ şartıyla tahliyeye tepki gösteren Okçul, “30 yıl daha verseler yine de söylemem” dedi.

ARAT ARARAT/HERFORD

Türk devleti özellikle son yıllara zindanlara yönelik hukuksuzluklarını arşa ulaştırdı. Özellikle Devlet Güvenlik Mahkemelerinde (DGM) yargılanan ve on yıllarca hapis cezasına çarptırılan tutsaklar süreleri tamamlandığı halde tahliye edilmiyor. Bu tutsaklardan biri de Mustafa Okçul. 16 Ocak 1993’te tutuklanan Okçul’un cezası 28 Mayıs’ta bittiği halde hala Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuluyor. Okçul’un tahliyesi 6 ay neden mi ertelendi? Bu nedenleri ve Mustafa Okçul’un durumunu ağabeyi Baki Okçul ile konuştuk.

17 yaşında tutuklandı

Mustafa Okçul, 16 Ocak 1993’te lise son sınıf öğrencisiyken memleketi Iğdır’da bir grup arkadaşı ile birlikte gözaltına alındıktan sonra 9 gün Iğdır Terörle Şube Müdürlüğü’nde sorguda kaldı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Nevşehir Cezaevi’ne götürüldü. Kapatılan Erzurum Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Daha çocuk yaşta tutsak edilen ve 30 yıldır cezaevinde bulunan Mustafa Okçul, 28 Mayıs’ta tahliye olması gerekirken pişman olmadığı gerekçesiyle cezası 6 ay ertelendi.

İyi hal dedikleri

23 Mayıs’ta İdare ve Gözlem Kurulu ile yapılan görüşmesinde Mustafa Okçul’un Ceza İnfaz Kurumu ile uyumlu işbirliği içinde olmadığı, örgütün eylemlerine katıldığı gözlemlendiğinden iyi halli olmadığına karar verildi.

Toplantıda konuşan Mustafa Okçul, mevcut yasalar çerçevesinde tahliyesinin gerçekleşmesi gerektiğini hatırlatarak, “Keşke diyebileceğim hiç bir şey yoktur. Pişmanlık duyacağım hiç bir eylemim yoktur. PKK terör örgütü değildir. PKK’nin amacı sorulduğunda siz benden daha iyi biliyorsunuz. Anlatmama gerek yoktur. Mevcut yasalar tahliye olmama engel oluşturmuyor” diyerek tahliyesini talep ediyor. Toplantı sonucu alınan kararların devamında; “Şahıs ile düzenli görüşme gerçekleştirilemediği için sahip olduğu sorunu çözme becerilerine dair bir değerlendirme yapılamadığı, şahsın Psiko-Sosyal Servis Birimi görüşmelerine katılmadığı, PKK‘yi terör örgütü olarak görmediği, pişman olduğunu beyan etmediği, salıverildiğinde örgüt faaliyetlerine devam edeceği kanaatine varıldığından iyi halli olmadığına ve kararın 21.11.2023 tarihinde yeniden görülmesine karar verilmiştir” deniliyor.

 

 

Keyfi bir karar

Karara tepki gösteren Mustafa Okçul’un ağabeyi Baki Okçul, “Hiç bir gerekçe yok. Tamamen keyfi bir muamele. Yeni bir kanun çıkarmışlar. Cezası bitenleri Gözlem Kurulu’na çıkarıyorlar. Burada onlara pişmanlık dayatılıyor. Mustafa‘ya dayatma ile ‘Bugüne kadar yaptıklarımdan pişmanım. Bu nedenle beni bırakın’ dedirterek adeta onursuzlaştırılmak istiyorlar.”

30 yıl daha verseler de…

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın esir tutulduğu İmralı’ya gitmek için 2009 yılında başvuruda bulunan tutsaklar listesinde ismi olan Mustafa Okçul kendisine dayatılan pişmanlığa ilişkin tepkisini ağabeyi aracılığıyla şöyle dile getirdi: “Ben pişman olacağım bir şey yapmadım. Pişman değilim. 30 yıllık esaretim süresince pişman olduğumu söylemedim. 30 yıl daha ceza verseler yine söylemem.”

Görüşler zulme döndü

Ekonomik koşullar nedeniyle 17 yıl önce İstanbul’a yerleşen Baki Okçul, “Mustafa bugüne kadar Nevşehir, Muş, Erzurum, Tokat ve Elazığ Cezaevleri'nde kaldı. Görüşlere giderken çok zorluklar çektik. Annem babam yaşlı ve hasta kış, yaz, yağmur, kar demeden cezaevi kapılarında bizleri beklettiler. Son yıllarda görüşler için yeni bir sistem çıkardılar, elektronik Göz Tarama. Bu sistemden dolayı çok bekletiyorlar. Yaşlılar için çok zor oluyor. Bazı tutuklu yakınlarını tarama cihazı önünde ensesinden tutup bir ileri bir geri götürüp getirerek eziyet ettiklerini gördüm” diyor.

Diz çöktüremezler

Baki Okçul, hukukun kalmadığı Türkiye’de verilen bu karar için “Hiçbir şey kalmamış ki hukuk da kalsın” diyerek mücadeleye devam edeceklerinin mesajını verdi. “Bu tür uygulamalarla Kürtleri ikna etmek, dize getirmek istiyorlar” diyen Baki Okçul, her ne olursa olsun dik durmaktan vazgeçmeyeceklerini ifade ediyor.

Onursuzluğu kabul etmeyeceğiz

Haberi hazırladığım sürede yeni bir mektubu gelen Mustafa Okçul gönderdiği mektubunda 23 Ocak’ta bitmesi gereken cezasının nerden geldiği belli olmayan 4 aylık ceza eklenerek 23 Mayıs‘a ertelendiğini belirtiyor. Okçul, “Bu da yetmedi şimdi 6 ay daha ertelendi. Bu tamamıyla keyfi hukuksuz, subjektif ve siyasi bir karardır. Okçul bugün itibari ile 30 yıl 6 ayı geride bıraktım” diyor. Mektubunda verilen kararı değerlendiren Okçul, “Binlerce yoldaşımız aynı sorunu yaşıyor. Onursuzluğu ve pişmanlığı kabul etmediğimiz için intikamcı yaklaşılıyor. 30 yıl önce yargılanıp ceza aldığımız mahkemelerin sormadığı soruları üzerine vazife olmadığı halde şimdi cezaevi idaresi üstlenmiş. AKP-MHP koalisyonunun kurduğu Gözlem Kurulları İdare Gözlem Kurulu kendini adeta mahkeme yerine koyarak yeniden yeniden yargılama yapmaya çalışarak, bize pişmanlığı dayatıyor” diyor. Okçul, dayattıkların onursuzluğa boyun eğmeyeceklerini vurgulayarak, “İsterlerse 30 yıl daha içerde tutsunlar. Toplum olarak özgürleşmediğimiz sürece bireysel özgürlükler bir aldatmacadan ibarettir” diye belirtiyor.

Devletin politikası

Okçul, Gözlem Kurulu’nun verdiği karara karşı İnfaz Hakimliğine itiraz ettiklerini belirterek, “İnfaz Hakimliği idarenin verdiği kararı onayladı. Ağır Ceza Mahkemesi’ne İtiraz ettik. Biliyorum oradan da ret cevabı gelecek. Ondan sonra AYM‘ye başvuracağım. Bu kararların hukuksuzluğuna ilişkin verilmiş emsal niteliğinde onlarca karar var. Ama bu durum hükümetin dönemsel politikalarıyla ilgili. Bu durumda onlarca arkadaş var. Örneğin bulunduğum cezaevinde Serdar Şitilay 30 yılını, Sadık Aslan ise 20 yılını tamamlamalarına rağmen cezaları 6 ay ertelendi” diyor.