Gulbahar, Eylem ve Dîcle imkansızı mümkün kıldı

- Gulbahar, Eylem ve Dîcle en zor alanlarda olmazı olur kıldılar. Özgürlük mücadelesindeki duruşları ve kadın özgürlük felsefesindeki derinleşmeleriyle her zaman örnek oldular.
Gulbahar, Eylem ve Dîcle, PKK ve PAJK’ın özgürlük çizgisini, kadın kurtuluş ideolojisini, özgür kadın hakikatini ve ölçülerini kişiliklerine nakşetti, her çalışmada fedaice bir katılımı esas alıp öncü oldu.
Halk Gulbahar’ı sevdi
Gulbahar Mercan (Şekirnaz Kaplan), Bedlîs’in Hîzan ilçesinde yurtsever ve Kürtlük değerlerine bağlı bir ailede doğdu. Ailesi daha 1980’li, 90’lı yıllardan itibaren düşman baskılarına maruz kalması, ailede düşmana karşı bir duruşun ortaya çıkmasına neden oldu. Kadına dayatılan toplumsal rolü hiçbir zaman kabul etmeyen Gulbahar, üniversite okumak için gittiği Amed’de bu arayışlarının ve yaşadığı çelişkilerin cevabını bulmak için çabaladı ve devrimci yurtsever gençlikle tanıştı. Apocu gençlik sayesinde, burada yürüttüğü tartışmalardan bu çelişkilerinin cevaplarını almaya başladı.
Bu temelde 2009 yılında üniversiteyi 3. sınıfta bırakarak yüzünü Kurdistan dağlarına döndü ve gerilla saflarına katıldı.
Gerilladaki ilk eğitimini Garê alanında aldı daha sonra Qendîl alanına geçti. Burada belli bir süre pratik yürüttü, gerilla yaşamının tüm inceliklerini büyük istek ve heyecanla öğrendi. Ardından Gever’de halk örgütlenmesinde yer aldı ve duruşu, samimiyeti sayesinde halk tarafından oldukça sevildi.
Garzan’dan Kobanê’ye
Devrimci Halk Savaşı’nın ivme kazandığı 2012 yılında doğup büyüdüğü Garzan alanına bir özgürlük savaşçısı olarak dönen Gulbahar, burada da katılımını sürekli yükselterek cevap olmak istedi.
DAİŞ çetelerinin 2014 yılında Kobanê’ye saldırması üzerine büyük bir istek ve ısrarla Kobanê’ye geçti ve her mevzide savaştı. Taktik yaratıcılığı sayesinde çetelerin kırılmasını sağlayan ve Kobanê’nin adım adım özgürleştirilmesinde rol sahibi olan Gulbahar, fedailik çizgisindeki savaşıyla komutası altındaki yoldaşlarına güç kaynağı oldu. Yaşanan yoğun savaş sürecinde belinden yaralandı, kısa sürede yarasını sararak mevzilerdeki yerini tekrar aldı. DAİŞ çetelerinin Kobanê’de yenilgiye uğratılmasından sonra görevini başarıyla yerine getirmenin verdiği gururla yüzünü bir kez daha Kurdistan dağlarına döndü.
Medya Savunma Alanları’nda Heftanîn’dan Bagok’a kadar her alanda duraksızın savaştı.
Eylem’in özgürlük mücadelesi kazanacak
Eylem Munzur (Emine Kaplan) Êlih’in Hezo (Kozluk) ilçesinin Hergemon köyünde dünyaya geldi. Ailesinin güçlü toplumsal ahlakı, değerleri ve yurtseverlik bilinci ile büyüdü. İlk ve orta okulu köyde okudu. Ancak iktidarcı ve erkek egemenlikçi zihniyete sahip bir öğretmenle yaşadığı tartışma sonucunda, tavır aldı ve Türk devletinin okulunu bıraktı.
2007 yılında ailesi ile birlikte İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı ve yaşamını metropollerde devam ettirdi. Ne metropollere ne de kapitalist modernite yaşamına alışabildi. Sürekli olarak kendisinin o dünyanın insanı olmadığını, ait olduğu topraklara ve yaşama dönmesi gerektiğini hissetti. Derin arayış ve sorgulamalar geliştirdi, bir etkinlikte Sema Yüce ve Zeynep Kınacı’nın fedai eylem mektuplarını dinlediğinde derinden etkilendi. Arayışlarının cevabını buldu.
2011’den 2013’e kadar yurtsever devrimci gençlik ve özgür kadın çalışmalarında yer aldı. Ancak ne kadar etkili ve verimli işler yapsa da kendini hep yetersiz gördü, daima kendisini gerillaya ait gördü, özlemlerini, hayallerini ve özgür yaşamı gerillada aradı. Bu temelde 2013 yılında gerilla saflarına katıldı.
Gerillaya katıldığı gibi Hêzên Taybet’e geçip fedailik çizgisinde yürümeyi amaçladı. Yüksek kararlılığı, büyük inancı, ölçülerdeki keskinliği, umutlarının diriliği, özlemlerinin derinliği ve hayallerinin yüceliği ile daha ilk anında fedaileşmeyi esas alan sıra dışı bir militan oldu.
Mücadelesini Bakurê Kurdistan'da sürdürmek istedi, daima en önde savaşmanın önerilerini geliştirdi. 2020 yılında Mêrdîn eyaletine geçti. Nisêbîn’de 2015 ve 2016 yıllarında halka yaşatılan zulmü, katliamları asla unutmadı ve hepsinin intikamını almak üzere Mêrdîn’e yürüdü.
Eylem’in her dediği gibi, “şehit olan her yoldaşın adını alan ve silahını kaldıran binlercesi çıkacak ve özgürlük mücadelemiz kesinlikle kazanacaktır.’’
Dedesini Hizbul-kontra katletti
Dîcle Eylem (Leyla Gülcü) ise Çewlîkli bir ailenin ferdi olarak Amed’de doğdu. Ailesinin yurtsever olması ve Kürt kültür ve geleneklerini yaşatmada ısrarlı olması nedeniyle kendi öz kültür ve gelenekleriyle büyüdü. Kurdistan’da yaşayan her çocuk gibi düşman gerçekliğini çok küçükken öğrenmek zorunda kaldı. Yurtsever ve çevresinde sevilen bir yurtsever olan dedesinin Hizbul-kontra tarafından şehit edilmesi düşman gerçekliğini ve Kurdistan’daki işbirlikçi çizgiyi yakından tanımasını sağlar.
Bundan dolayı daha küçüklükten itibaren düşmana ve işbirlikçi kontra çizgiye karşı büyük bir öfke duydu.
Profesyonel devrimci
2008 yılında profesyonel bir devrimci olarak mücadele saflarına katıldı. Gençlik ve kadın çalışmalarında yer aldı. Bakurê Kurdistan’da demokratik özerk sistemin kurumlaşması için her anını mücadeleye adadı. Temas ettiği her gençte ve kadında derin izler bırakmayı başararak, büyük bir heyecan ve coşku ile 2012 yılının sonlarında yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.
PAJK’ta basın çalışması yürüttü
Aldığı temel gerilla eğitiminden sonra, Qendîl alanında PAJK çalışmalarına dahil oldu, burada basın faaliyeti yürüttü. Daha sonra kendi isteğiyle askeri çalışmalara geçti ve 2014-2017 yılları arasında Zagroslarda gerillacılık yaptı. Bu süre içinde gerillanın yaşamını kalemi ve kamerasıyla ölümsüzleştirdi. Bir elinde kamerası, diğer elinde silahıyla Zagroslarda gitmedik tepe, vadi bırakmadı. Dîcle, 2017 yılında Metîna alanına geçti.
Metîna alanında bulunduğu dönemde aynı zamanda kadın düşmanı da olan işgalci Türk devletine karşı etkili bir mücadele yürütmek için kendisini her anlamıyla hazırladı. PAJK ve YJA Star kimliğini taşımanın gurur verici yanı kadar, önemli sorumluluklar da yüklediğini iyi bildi. Bakurê Kurdistan’a geçerek düşmanla daha aktif savaşmak istedi.
Dîcle, daha çok Erzirom alanına geçmek istemişse de büyük bir olgunlukla ihtiyaçlarına göre hareket etmeyi bildi bu temelde Mêrdîn alanına geçti.
Gulbahar, Eylem ve Dîcle, 4 Ağustos 2023 günü Mêrdîn’in Bagok alanında gerçekleşen düşman saldırısında şehit düştüler. BEHDÎNAN















