Gündemde deprem etkisi: Borat 2


• İkinci filmde Borat’ın bir görev için serbest bırakıldığını görüyoruz. Görevi ise ABD başkanına hediye götürmek. Haliyle serüven ABD sokaklarında geçiyor; ancak filmin çekimleriyle ilgili bir sorun var.

ZABEL MİRKAN


Borat, komedyen Sacha Baron Cohen tarafından canlandırılan bir karakter. İlk olarak 2004 yılında Sacha Baron Cohen’ın televizyon programında karşımıza çıkan karakter günümüzde “kara mizah” denilen türün en bilinen ve şahsi kanaatimce bunu hakkıyla yapan temsilcilerinden. Karakterin kamuoyu tarafından takip edilir hale gelmesiyle 2006’da ilk filmi çekildi. 2020’de ise hem de ABD’deki başkanlık seçimlerinden iki hafta önce ikinci filmi gösterime girdi.
2006’da gösterime giren filmin tam ismi “Borat: Şanlı Kazakistan Milletinin Çıkarlarını Arttırmak İçin Amerikan Kültürünün İncelenmesi” olduğu için kısaca “Borat 1” demekte bir sakınca görmüyorum. İkinci film ise “Kazakistan'ın Bir Zamanlar Görkemli Ülkesine Fayda Sağlamak İçin Amerikan Rejimine Verdiği Muazzam Rüşvet”, yani “Borat 2”. 
Sacha Baron Cohen 1971 doğumlu, İngiltereli Yahudi bir aktör. Sadece birkaç sene İsrail’de yaşamış; ancak herkes İsrailli olduğunu düşünüyor. Nedeni çok basit, Borat karakteri üzerinden sürekli Yahudi ve Yahudi Soykırımı esprileri yapıyor. Ancak tabii ki ironik bir yerden ve özne olmasının da avantajını kullanarak.

Mike Pence ve Trump’ın avukatı
Borat karakteri Kazakistanlı bir gazeteci. Karakter ırkçı, homofobik, savaş yanlısı ve kadın düşmanı; ama yaptığı haberlerden ötürü tutuklu. İkinci filmde Borat’ın bir görev için serbest bırakıldığını görüyoruz. Görevi ise ABD başkanına hediye götürmek. Haliyle serüven ABD sokaklarında geçiyor; ancak filmin çekimleriyle ilgili bir sorun var. İlk Borat filmi dünya genelinde büyük yankı uyandırdığı için Sacha Baron Cohen artık insanlar tarafından tanınıyor. Bunun neden sorun olduğunu açıklayayım. Sacha Baron Cohen filmlerini senaryosuz bir şekilde çekmesi ve gerçek kamera çekimleriyle insanların hayatına katılmasıyla biliniyor. Ve bunu bazen de gizli kamera çekimleriyle yapıyor. O yüzden sürekli kılık değiştirmek zorunda. Son filminde yer alan isimlerden bazıları: ABD başkan yardımcısı Mike Pence ve Trump’ın avukatı Rudy Giuliani. 
Mike Pence çekimleri gizli değil, hatta Youtube’da filmdeki sahnelerden bir kesit de bulunuyor. Mike Pence’in konuşması esnasında Sacha Baron Cohen bir anda salona girerek “Sana hediye olarak kızımı getirdim, seversin, Penis Penis!” diye bağırmaya başlıyor. Elbette apar topar salondan atılıyor. Ancak gözaltı veya tutuklama olmuyor ve Sacha Baron Cohen kaldığı yerden devam ediyor siyasi hicivlerine. 

Kurgu mu gerçek mi?
Bir sonraki karede gerçek mi kurgu mu olduğunu anlamadığımız bir çekime götürüyor bizi. Borat’ın kızı Tutar’ı canlandıran Maria Bakalova’nın babasının izinden giderek muhabir olduğu ve Trump’ın avukatı Rudy Giuliani mülakat yaptığı sahne. Mülakat yarıda kesilince Tutar, Rudy Giuliani’ye yatak odasına gidebileceklerini söylüyor. Giuliani teklifi anında kabul ediyor. Ki zaten daha önce de istismarcı olduğuna dair haberlerle gündeme gelmişti. Unutmadan, Borat’ın kızı Tutar da filmde 15 yaşında bir genci canlandırıyor. Giuliani yatak odasında elini pantolonuna götürüyor ve bunların hepsi çekimlerde yer alıyor. Tam o esnada Borat odaya girip kızını kurtarıyor. Giuliani polisi çağırıyor, Borat ve kızı koşarak kaçıyor. Sacha Baron Cohen burada gözaltına alınmaktan kurtuluyor çünkü Giuliani itibarının zedelenmesi endişesiyle her şeyin farkında olduğunu ve şikayetçi olmadığını söylüyor. 

Seçimlerden iki hafta önce
Aslında elbette değil. Film, başkanlık seçimlerden iki hafta önce gösterildiği için olay ABD’de büyük yankı yaratıyor. Hatta öyle ki Giuliani, konuyla ilgili açıklama yapmak zorunda kalıyor. New York Post'a yaptığı açıklamada Giuliani: “Bu çılgın giyimli adam… koşarak içeri girdi… Saçma görünüyordu… Bağırıp çağırmaya başladığında bunun bir tuzak veya şantaj olduğunu düşünüp polise haber verdim. Sonra kaçtı. Daha sonra bu kişinin Sacha Baron Cohen olduğunu anladım. Daha önce tuzağa düşürdüğü insanlar geldi aklıma ve beni düşüremediği için kendimi iyi hissettim,” diyor. Konuyla ilgili Twitter’da ise “Kayıt cihazının kaldırılması ardından gömleğimi düzeltiyordum” diye yazıyor.

Neden bu kadar gündem?
Cohen’in bu denli gündem olmasının tek nedeni bu değil elbette. Filmde Kazakistan ve genel olarak Doğu toplumları olarak adlandırabileceğimiz toplumlara Amerikalı beyazların nasıl baktığını da mizahi bir dille, hatta bazen rahatsız ederek, gösteriyor. Örneğin kızı, yediği pastanın üzerindeki bebek figürünü yuttuğu için doktora gidip bebeği almasını söylüyor. Doktor elbette kürtaj talebinde bulunduğunu düşünüyor ve aralarında bir kürtaj diyalogu gerçekleşiyor. Borat doktora “Bu benim suçum, ben yaptım. Bebeği almanızı istiyorum,” diyerek hem Doğu toplumlarına atfedilen “sapık” baba-kız ve tecavüz ilişkisini hem de ABD’de de kürtaj yapmak istemeyen doktorlar olduğunu gösteriyor. Çünkü doktor kürtaj yapmayacağını ve bunun Tanrı’nın takdiri olduğunu söylüyor.

Çekimleri gizli sürdü
Çekimleri Covid-19 pandemisi süresinde de gizli bir şekilde devam eden, hatta karantinaya iki ırkçı Amerikalıyla giren ve bunları da çekimlere kaydeden Cohen; filmin çekimleri boyunca bir kere de linç edilme tehlikesi atlatıyor. Trump yanlılarının olduğu bir etkinlikte sahneye atlıyor ve birkaç kişi Cohen’i tanıyor. Ambulansın içinde rehin kalan Cohen’in kapısı kırılmaya çalışılıyor ancak hasarsız bir şekilde oradan da çıkabiliyor. 
Film Yahudi cemaati dahil pek çok kesimden eleştiri alsa da güldüren ve düşündüren çekimleriyle son derece keskin bir makasla bir sonuca bağlanıyor. Borat’ın temsil ettiği “kabalığa” ve mizaha dayanabilenler için hatırı sayılır bir şekilde izletiyor kendisini. Borat karakteri özelinde Cohen’i sevenler için devam filmlerinin gelmesi ve Cohen’in başına bir şey gelmemesi umuduyla bitirelim yazıyı! 

bbc.com/turkce/haberler-dunya-54643282
 www.beyazperde.com/haberler/filmler/haberler-95433/