Gurbetelli.. Sonsuzluk deryasının yıldızı
Kadın Haberleri —

.
- Karanlığı aydınlatan meşale olmaya devam eden Gurbetelli Ersöz, duruşuyla kadınlara güç verdi ve ardından onlarca kadın gazeteci kalemini aldı. Özgür Gündem’de birlikte çalıştığı Gurbetelli Ersöz’ü anlatan Gültan Kışanak, “Gurbetelli demek Özgür Gündem demektir” dedi.
Türkiye’nin ilk kadın genel yayın yönetmeni gazeteci Gurbetelli Ersöz'ün şehit düşmesinin üzerinden 26 yıl geçti. Hâkim olan eril medyanın diline karşı kadın haberciliğini geliştiren Ersöz aynı zamanda Özgür Basın tarihinde önemli bir rol oynadı.
Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle hakkında davalar açıldı, hedef gösterildi. 1995 yılında gerilla saflarına katıldı ve 7 Ekim 1997’de Başûrê Kurdistan’da çıkan bir çatışmada şehit düştü.
Ardından mücadele mirası bırakarak aramızdan ayrılmasının her yıl yazarken, birlikte çalıştığı arkadaşlarından onu dinlemek yaşamı, hakikati ve kadın odaklı haberciliği daha derin anlamamıza yol oluyor.
MA’dan Ömer İbrahimoğlu, Ersöz’le birlikte çalışma yürüten ve şu anda Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Amed Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak’la konuştu.
Tüm ciddiyetini gazeteye yansıyordu
Ersöz ve Kışanak, 1995 yılında Özgür Gündem gazetesinde tanışır ve birlikte çalışır. O dönem baskılara karşı kadınlar daha fazla sorumluluk alır.
“1990’lı yılların karanlık yüzünü açığa çıkaran bir meşale gibiydi” dediği Özgür Gündem’de yazı işleri müdürü olarak çalışan Kışanak, “Bir yönüyle de halkın zulme karşı direnişini tarihe mal eden haberler yaparak, umudu temsil ediyordu. Başta Gurbetelli olmak üzere hepimiz içinden geçtiğimiz sürecin ağırlığını ve yaptığımız işin sorumluluğunu adeta iliklerimize kadar hissediyorduk. Gurbetelli işini ciddiye alan ve bu ciddiyeti tüm gazeteye yansıtan disiplinli, çalışkan bir arkadaştı” dedi.
Her sayfada duygusu vardı
Gazetenin baskı, gözaltı ve muhabirlerin katledilmesine rağmen “cesaret ve kararlılıkla” mücadelesini sürdürdüğünü vurgulayan Kışanak, muhabirden yazara herkesin büyük bir tutkuyla görevini yaptığını, Ersöz’ün de bu yolcuğun öncüsü olduğunu kaydetti.
“‘Gurbetelli demek Özgür Gündem demektir’ demek abartı olmaz. Duygusu, düşüncesi, enerji ve moral yüklü karakteriyle gazetenin tüm sayfalarına girmiştir. Özgür Gündem sayfalarına bakanlar Gurbetelli’nin emeğini, mücadelesini, duruşunu göreceklerdir.”
Toplumun sorunlarını dert edindi
Ersöz’ün sadece Kürt sorunu değil, toplumsal muhalefeti ilgilendiren her konuya duyarlı olduğunu söyleyen Kışanak, şu örnekleri verdi: “İstanbul’un Ümraniye ilçesinde çöp patladığında bir başyazı yazarak, bugün bile yeterince üzerinde durulmayan kentsel atıkların ya da çöplerin nasıl bir çevre yıkımı yarattığını, çarpıcı bir şekilde işlemişti. O gün çıkan tüm gazetelere bakıldığında Özgür Gündem’de yer alan haber, atılan manşet, başyazı ve takip haberleriyle konuyu en ciddi şekilde ele alan, çözüm perspektifi sunan ve bir felakete yol açanlara yönelik sert ve net tutum alan bir gazeteci olduğu görülecektir.”
Katliam…
Kışanak, 2 Temmuz 1993’te Sivas Katliamı yaşandığı gün Ersöz’ün tavrına dair şunları aktardı: “Gazete, ertesi sabahı ‘katliam’ manşetiyle çıktı. Sivas’taki etkinliği izleyen arkadaşımız Cemile Çakır, şans eseri canını kurtarabilmişti. Bize telefonlar ulaştığında gazetenin son baskısını da matbaaya göndermiştik. Saat 24.00 sıralarıydı. Gurbetelli, hala gazetedeydi ve ‘Manşeti değiştirmeliyiz’ dedi. Hemen matbaayı arayıp, baskıyı durdurduk. Birinci sayfayı ve devam sayfasını değiştirerek, yeniden matbaaya gönderdik. O saatte artık gece editörü, sayfa sekreteri, teknik personel işlerini bitirip gitmişlerdi. Ben de teknik işleri tam olarak bilmiyordum ama Gurbetelli arkadaş o kadar net konuştu ki bildiğim kadarıyla değişiklikleri yaptım. Önemli olan gazetenin bu konudaki tutumuydu. Mizanpajla fazla uğraşmadan haberi yerleştirdim. O gece neredeyse sabaha kadar uyumadık, sabah da yine iş başındaydık. Gurbetelli ile birlikte gazete binasında, sandalyelerin üzerinde sabahladığımız çok olmuştur.”
Duruşu kadınların gücüydü
Ersöz’ün gazetede çalışan herkesle ilgilendiğini ancak kadınlarla özel olarak ilgilendiğini ifade eden Kışanak, “Kadın arkadaşlarla ayrıca ilgilenir, onlara güç ve moral verirdi. Henüz kadın gazeteciliği konusunda ciddi bir yaklaşım gelişmemiş olmakla birlikte ilk nüveleri belirginleşiyordu. Gurbetelli güçlü ve iradeli bir kadındı. Duruşu yaklaşımıyla hepimize güç veriyordu” dedi.
Cezaevinde de üretti
10 Aralık (1993) Dünya İnsan Hakları Günü’nde Özgür Gündem gazetesinin merkez ve bölge bürolarına baskın yapıldı, yaklaşık 120 kişinin gözaltına alındı. Ersöz ve 20 gazete çalışanı da15 gün gözaltında tutuldu.
Ersöz’ün gözaltında bile herkese moral verdiğini, tek kaygısının ise gazetenin yayınlanıp, yayınlanmadığı olduğu söyleyen Kışanak, “Gazetenin tüm yönetimi ve önemli servislerin sorumluları içerideydi. Sanırım ikinci gün yeni gözaltına alınan bir kişi gazetenin çıktığını söyledi. Buna ne kadar sevindiğimizi anlatamam. Bir grup aydın örnek bir dayanışma göstererek, gazetenin yayına ara vermeden çıkmasını sağlamıştı. Gurbetelli, bu haberi verdiğinde sesindeki mutluluk, tüm hücrelere yayıldı. Gurbetelli, gözaltı sonrasında tutuklandı. Birkaç ay Bayrampaşa Cezaevi’nde kaldı. Ziyaretine gidiyordum. Eleştiri ve önerileriyle içeriden de bize katkı sunmaya devam etti” ifadelerini kullandı.
‘Çocukluğum Dorşîn’de kaldı’
Gurbetelli’nin en göze çarpan özelliğinin ise “ülke sevgisi” olduğunu ve içinde inanılmaz bir özlem olduğunu vurgulayan Kışanak, Ersöz’ün çoğu kez bu duruma ilişkin, “‘Çocukluğum Dorşîn’de kaldı’ diyordu. Gazete, onun hasretini çektiği ülkesi olmuştu. Ama cezaevinden çıktıktan sonra gazeteciliğe devam etme koşulları kalmamıştı. Çok sevdiği, canla başla emek verdiği gazeteye, bizlere veda etmeden çocukluk hayallerinin peşinden gitti. Şimdi sonsuzluk deryasında parlak bir yıldız olarak yaşıyor ve karanlığı aydınlatan bir meşale olmaya devam ediyor” diye belirtti. İSTANBUL












