Haki'den Kürtlüğü öğrendi

Haki Karer

Haki Karer

  • Katledilişinin üzerinden 48 yıl geçmesine rağmen Haki Karer’in Dîlok’un kalbinde yer etmiş bir emektar olduğunu ifade eden mücadele arkadaşı Mustafa Kaplan, Karadenizli Haki'den Kürt olduğunu öğrendiğini söyledi.

Apocu hareketin öncü kadrolarından Haki Karer’in katledilişinin üzerinden 48 yıl geçti. Karer, Ordu'nun Ulubey ilçesindendi, Ankara Üniversitesi'nde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile tanıştı. Karer, 18 Mayıs 1977’de Alaattin Kapan isimli şahıs tarafından çalışma yürütmek için geldiği Dîlok’ta katledildi. İsmetpaşa Lisesi’nde okuduğu yıllarda öğrenci evinde Karer ile tanıştığını kaydeden Mustafa Kaplan (70), MA'ya konuştu. Kaplan, “Oturması, kalkması, hitap şekli, her şeyi ile çok mütevazi bir arkadaştı. Bizim öğrenci evlerinde kalırdı. Bizimle sohbet etmeye başladı. O güne kadar duyduğumuz sohbetlerden çok farklıydı. Bir gün gelip bana Kürt olduğumu söyledi. Ona ‘Haki Kürt ne demek?’ diye sordum. Sonra bana tekrar ‘Sen bir Kürt'sün, bir halksın, kendi sosyal yapın, örfün, adetin var’ dedi. Tabii bu ilk zamanlar bize ters geldi. Ben Kürt olduğumu, Karadenizli ve Kürt olmayan birinden öğrendim” dedi. 

 

 

Cenazeye katılamadık

Karer’in sözleriyle kendisini ve tarihini keşfettiğini belirten Kaplan, vurulduğu gününe dair de şunları söyledi: "Köydeydim, bir arkadaş gelip ‘Haki’yi vurdular’ dedi. Haki’yi bir sedyenin üzerinde gördük. Tüm arkadaşlar ne yapacaklarını düşünüyordu. Haki kan kaybediyordu. Devlet hiçbir şey yapmıyor. Bir süre sonra da Haki’nin ölüm haberini aldık. Dışarıda çok büyük bir kalabalık vardı. Haki’nin bulunduğu hastane Hürriyet Caddesi'ndeydi. Cadde tıklım tıklımdı. Çok yoğun bir katılım vardı ama kimse hastaneye yaklaşamıyordu. Kemal Pir bana dönüp, ‘Mustafa, bu cenazeyi defnetmemiz lazım’ dedi. Haki’nin cenazesinin Ordu’ya götürülmesine karar verildi. Kemal, ‘Polis bizim cenaze törenine katılmamıza ve cenazeyi götürmemize izin vermiyor. Bizim polislerle paralel o cenazeye gitmemiz lazım’ dedi. Bir aracımız vardı ancak lastikleri yetersizdi. Dört kişi polislerin peşinden gittik. Ben, Kemal, Hüseyin Atilla ve Halil Çavgun. Osmaniye’de lastiğimiz patladı, Çorum/Sungurlu’da da kaza yaptık. O gün cenazeye katılamadık. Bir yıl sonra Haki’nin ölüm yıldönümünde mezarına gittik.” 

Etkisi hala sürüyor

Haki Karer’in pratik zekası ve duruşuyla iletişim kurduğu herkesi derinden etkilediğini söyleyen Kaplan, Karer'in kentte etkisinin hala sürdüğünü ifade etti. Haki Karer’in ölümü ardından kendisi başta olmak üzere pek çok arkadaşının doğan çocuklarına Haki ismini verdiğini belirten Kaplan, Antep halkının kalbinde yer etmiş bir insandı ve emektar olduğunu vurguladı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.