Hakikat, linçle ortadan kalkmaz

.
- Bir televizyon kanalındaki ifadelerinden dolayı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılan CHP’li Sezgin Tanrıkulu, “Şu an beni linç etmeye kalkan zihniyet, on yıl sonra Roboskî'de bir katliam olduğunu söyleyenleri de linç edecek ama hakikatler siz linç ettiğinizde de ortadan kalkmaz” dedi.
Tanrıkulu, iki gün önce TV100’de telefonla bağlandığı canlı yayında şu ifadeleri kullanmıştı: “TSK’nın yaptığı her şey, eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz bunları sorgularız. TSK değil mi 12 Eylül’de darbe yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz’da darbe girişimi yapan, köyleri yakan… Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen… Biz eleştirel yaklaşırız. Soru sorarız, doğru olup olmadığını sorarız. 40 yılda her şeyi doğru yapsaydı Türkiye bu durumda olmazdı. AİHM kararı orada, 15 tane köylü, kim attı? Bu kadar köyü yaktı? Daha yeni Roboskî oldu… Sizler de eleştirel yaklaşamadığınız için Türkiye bu noktaya geldi.”
Soruşturma başlatıldı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu sözleri nedeniyle soruşturma başlattı. AA’nın haberine göre Tanrıkulu hakkında “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama” ile “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama” suçlamalarından soruşturma başlatıldı.
Derin devletin yeni sahibi
Karara tepki gösteren Tanrıkulu, konuya ilişkin açıklama yaptı. Tanrıkulu'nun açıklaması şöyle: “İki husus var; birinci olarak AKP'nin kuruluşundan önce gerçekleşmiş ve insanlığa karşı suç olduğu AİHM kararlarıyla sabit olan 'Kürtlere karşı' bu ağır ihlalleri AKP milletvekillerinin ve yöneticilerinin kurumsal olarak linç kampanyası başlatmaları ve devlette devamlılık esastır prensibi üzerinden bunu sahiplenmeleri AKP'nin derin devletin yeni sahibi olduğunun bir kez daha itirafıdır.
Üstelik bir tatil günü
İkinci olarak; çetelerin, uyuşturucu kaçakçılarının, rantçıların peşine düşmesi gereken Ankara Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bir tatil günü hakkımda soruşturma başlatması ve kamuoyuna duyurması da gözardı edilmemesi gereken bir uygulamadır.
AİHM kararları ortada
Geçmişteki hakikatler, şimdiki siyasi pozisyonlarınıza göre eğilip bükülemez, değiştirilemez. AİHM'in Türkiye'yi mahkum ettiği iki davadaki kararlarından kısa alıntılar aktarıyorum. İlkinde Ekim 1993’te Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı bir köyde 11 köylünün nasıl kaybettirildiğine ilişkin karar var. Devlet bu köylülerin helikopterle götürüldükten sonra kaybettirildiğini inkar etmiş. Oysa kaybedilen 11 kişinin yakınları, akrabalarının helikoptere bindirildiğine tanıklar. Köylüler zorla kaybettirildi.
İkinci dava Şırnak'ın Kuşkonar ve Koçağıllı köylerinin savaş uçaklarıyla bombalanması ve 33 köylünün öldürülmesine ilişkin AİHM kararı. Bunlar benim yargılarım değil, AİHM kararları. Şu an beni linç etmeye kalkan zihniyet, on yıl sonra Roboskî'de bir katliam olduğunu söyleyenleri de linç edecek. Ama hakikatler siz linç ettiğinizde de ortadan kalkmaz.”
CHP, ordusunu savundu
Tanrıkulu'nun CHP'den ilk açıklama ise CHP Sözcüsü Faik Öztrak’tan geldi. Öztrak, “Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, milletimizin gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri’ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir” açıklamasını yaptı.















