Hasta tutsaklar için adım atılsın

• Tutsak yakınları Şükriye Yanık ve Abide Bayram, barışın gerekliliklerinden birisinin hasta tutsakların serbest bırakılması olduğunu söyledi. 

İzmir/Buca'daki Kırıklar Cezaevi'nde tutulan Enver Yanık, birçok hastalığına rağmen tahliye edilmiyor. 1996’da Ulucanlar Cezaevi’nde 69 gün ölüm orucu eylemi yapan Yanık’a eylem ardından Wernicke Korsakof Sendromu teşhisi konuldu. Yanık, 1999'da cezaevinde düzenlenen saldırılar sonucunda ağır yaralandı ve çeşitli ameliyatlar sonrası sağ bileğin üstündeki kemiğin parçalanması nedeniyle 8 platin takıldı. 19 Aralık 2000'de cezaevi saldırısında Sincan F Tipi’nde tek kişilik hücreye alındı. Yanık'ın, gerekli tedavileri yapılmadı ve bundan dolayı Yanık'ta oluşan kemik iltihabı ve dizlerde kireçlenme devam ediyor. Yanık, Wernicke Korsakoff Sendromu ve vücudundaki saldırılardan kaynaklı oluşan yaralanmalar, kalan mermiler, uyluklarındaki platinler, kafa travması sonucu oluşan omurilikteki sıvı birikmeleri gibi birçok hastalıkla mücadele ediyor. Şükriye Yanık, eşinin hareket kısıtlılığ, yürümede problemin yanı sıra hafıza kaybı yaşadığını söyledi. Yanık, “Şu anda vücudunda iki tane kurşun bulunuyor. Kafatasındaki darbelerden dolayı Hidrosefali hastası. Normal günlük yaşamında da günde üç dört kez baygınlık geçiriyordu. Şu anda da aynı şekilde devam ediyor. En son 7 Ekim'de tutuklanıp hapishaneye götürüldüğünde bilinç kaybı yaşıyor ve hastaneye kaldırıyorlar. Hastanede tansiyonu ve şekeri yükseliyor, kalp çarpıntıları yoğunlaşıyor” dedi. 

Eşine kalp rahatsızlığı nedeniyle Kardiyoloji bölümünden 5 ay sonraya randevu verildiğini ancak gittiğinde de çift kelepçe dayatması nedeniyle hastaneye gidemediğini belirten Yanık, cezaevinde tedavi göremediğini söyledi. 

Eşi için hem adil yargılama hem de hasta tutsak olması nedeniyle tahliye taleplerinin olduğunu söyleyen Yanık, “Gelinen noktada devletin artık bir adım atması gerekiyor. Çünkü insanların yaşamı söz konusu ve yapmaları gereken ilk konu da hasta tutsakların tahliyesi. Bir an önce adım atılması gerekiyor" diye konuştu. 

Hastane yolu da işkence

2008'de tutuklanan ve Aliağa Şakran Cezevi'nde tutulan hasta tutsak Siya Çınar'ın da sağlık durumu her geçen gün kötüye gidiyor. "Lilavlar Akacak", "Karanfil", "Ladin” ve “Siya’nın Güncesi” eserlerinin yazarı olan Çınar'ın boynunda nodül, bel ve boyun fıtığı, bağırsaklarında büzüşme, migren, tansiyon, kulaklarında çınlama, ileri derecede bağırsak hastalıklarının yanı sıra bir gözü d göremeyecek duruma geldi. 

Çınar'ın sağlık durumunun kötü olduğunu aktaran teyzesi Abide Bayram, "Doktorlar midesinden iki kere parça aldılar ama anlamadıklarını söylediler. Siya ile en son Mayıs başında görüştük. Çok halsizdi. Hastaneye götürdüklerinde onları saatlerce arabada, güneş altında bıraktıklarını ve geri götürdüklerini söyledi. Yemek yiyemiyor zaten zayıf, elleri buz gibi oluyor. Yine rahatsızdı, hastaneye gideceğini söyledi. Hala kitap yazıyor ama gözlerinden rahatsız. Her ay gözlük camı değişiyor. Sürekli odasını değiştiriyorlar" dedi. 

Kürt sorununun barışçıl yollarla çözümünü talep ettiklerini söyleyen Abide Bayram, şunları ekledi: "Biz barış, adalet, birlik istiyoruz, onlar istemiyorlar. Hasta tutsakların serbest bırakılması gerekiyor. Birçok hastalığı olan var, kanser olan var. Serbest bırakılmaları gerekiyor ama nerede? Biz bir adım atılmasını istiyoruz. Sadece Siya değil, tüm hasta tutsaklar serbest bırakılmalı."