HDP'siz demokrasi olamaz

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç

  • HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, HDP’nin olmadığı bir denklemde demokrasinin yolunun açılmayacağını belirterek, “Biz bakanlık koltuğu pazarlığı veya bu gibi şeylerle uğraşan bir parti değiliz. Böyle bir pazarlık yapmayız” dedi. 

Seçimlerde belirleyici konumunu koruyan Halkların Demokratik Partisi (HDP), gerçekleştirilen son Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında Cumhurbaşkanı adayı çıkarma eğilimini yeniden gözden geçirdi. HDP, MYK toplantısında aldığı kararı Emek ve Özgürlük İttifakı’nın önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek toplantısına taşıyacak. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın alacağı karar beklenirken, Millet İttifakı’nda krize neden olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gidişi ve dönüşünü izah etmeden üç gün boyunca yaşanan perde arkasını anlattı. Katıldığı televizyon programında HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar’ın Kılıçdaroğlu’na daveti üzerinden soruya Akşener, “CHP, HDP ile görüşebilir” yanıtı verdi. Akşener, HDP’nin “ilkeler üzerinde ortaklaşma” vurgusuna rağmen, “Bakanlık gibi alışveriş olması mümkün değil” ifadelerini kullandı. 

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, MA'dan Özgür Paksoy'a Akşener’in “pazarlık” açıklamalarını değerlendirdi ve HDP'nin duruşunu hatırlattı. Partisinin 27 Eylül 2021’de açıkladığı Tutum Belgesi’nde yer alan ilkelere işaret eden Oluç, "Sayın Kılıçdaroğlu’nun takdiridir ama eğer Türkiye’deki bütün seçmenlerden, HDP seçmenlerinden de oy istiyorsa demokratik siyasetin bir gereği olarak HDP’nin önümüzdeki dönem için ne düşündüğünü, nasıl yaklaştığını, bir geçiş sürecinin nasıl olması gerektiğine dair fikirlerinin ne olduğunu öğrenmek, bunları konuşmak, değerlendirmek için bir görüşme yapması doğal olandır. Eşbaşkanımızın daveti de bu çerçevede bir görüşme içindir. Göreceğiz önümüzdeki günlerde" dedi.

Biz pazarlık yapmayız

Kimseyle bir pazarlıklarının; makam ve koltuk elde etmek gibi bir dertlerinin olmadığını kaydeden Oluç, şunları söyledi: "Bizim derdimiz Türkiye’de tek adam yönetimi var, demokrasi, hukuk, anayasa, her şey askıya alınmış vaziyette. Büyük bir hukuksuzluk var, büyük bir baskı ve zulüm oluşmuş vaziyette. Türkiye çoklu bir kriz yaşıyor; hem sosyal hem ekonomik hem siyasal alanda. Kürt düşmanlığı artık bu iktidarın döneminde gerçekten zirveye ulaştı. Bizim derdimiz Türkiye’de yeni bir dönemin başlaması. Cumhuriyetin demokratikleşmesi ve Demokratik Cumhuriyet’e ulaşılması doğrultusunda adımların atılması, demokrasi ve hukuk alanında demokratik değişimin yolunun açılması için mücadele ediyoruz. Biz var olan düzenle, bir sistemle derde sahibiz. Bunun değişmesi için mücadele ediyoruz. Biz bakanlık koltuğu pazarlığı veya bu gibi şeylerle uğraşan bir parti değiliz. Bugüne kadar böyle bir pazarlığımız olmadı, yarın da böyle bir pazarlık yapmayız. Biz öyle bir anlayışa sahip değiliz. Bizim derdimiz, mücadelemiz, Türkiye’nin tek adam rejiminden kurtulması, bir geçiş dönemiyle birlikte hem yerel anlamda hem merkezi anlamda güçlü bir demokrasiye ulaşılması için adımların atılması ve Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için bir zeminin oluşmasıdır. Biz bununla ilgileniyoruz. O yüzden bize pazarlık yapmışlar ya da yapacaklar, 'Pazarlık yapmayız' gibi lafların bize söylenmesinin bir anlamı ve karşılığı yok. İlkelerle ilgili konuşuyoruz. Eylül 2021'den itibaren bu politikamızı ortaya koyduk. O gün ne söylediysek, bugün de aynı noktada duruyoruz. Bu politikaların tartışılması gerektiğini söylüyoruz. Millet İttifakı’nın bileşenlerinin altına imza attıkları kağıtlara bakarsanız, bizim söylediklerimizin önemli bir kısmına kendilerinin geldiklerini görürsünüz. Dolayısıyla biz politika ve ilkelerle ilgileniyoruz." 

HDP’siz denklem mümkün değil 

HDP’nin olmadığı bir denklemde demokrasinin yolunun açılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Oluç, şöyle izah etti: "HDP herhangi bir parti değil. Şu anda 7 milyondan fazla oyu olan, milyonlarca insanı aileleriyle birlikte temsil eden bir partiden söz ediyoruz. Hem bir taraftan Kürt halkını hem de Türkiye demokrasi güçlerini temsil eden bir partiden söz ediyoruz. Türkiye’deki bütün farklılıkları, farklı inançları, kimlikleri, ana dilleri, kültürleri içinde barındıran ve bütün Türkiye’yi temsil eden bir partiden söz ediyoruz. Dolayısıyla HDP’nin içinde olmadığı bir demokrasi adımı gerçekçi değildir. İkincisi HDP şu anda Meclis’in üçüncü büyük partisidir. İddialıdır, önümüzdeki seçimde de yine güçlü bir grup kurma hedefine sahiptir. Eğer çoğulcu bir demokrasiye sahip olacaksa bu ülke, elbette HDP’nin de fikirleri, politikaları, önerileri dikkate alınacaktır. O nedenle HDP olmadan demokrasi olmaz, bu çok açık. Kürt sorunu çözülmeden demokrasi olmaz dediğimiz gibi, HDP olmadan demokrasi olmaz. Bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu konuda kararlı duruşumuzda vazgeçmiş değiliz." 

Son karar İttifak'ın

Depremden sonraki Merkez Yürütme Kurulu toplantısında aday çıkarma bu meselesinin tekrar değerlendirilmesi gerektiğini konuştuklarını anımsatan Oluç, "Önümüzdeki günlerde bu konuda görüşlerimizi Emek ve Özgürlük İttifakı’yla da paylaşacağız. İttifak adayı olarak çıkartacaktık. Öyle bir kararlığımız var. Orada bir fikir birliği oluşursa hangi konuda olursa olsun açıklayacağız. Çok fazla sürmez, önümüzdeki günlerde bu konuda bir adım atılmış olur. Biz 3. Yol’u inşa etme konusunda kararlıyız, Türkiye’de demokrasi mücadelesinin ve demokrasinin gerçekleşmesinin ancak 3. Yol’un güçlü olmasıyla mümkün olacağını düşünüyoruz. Güçlü bir 3. Yol mücadelesinin gerçekleşmesi için adımlar atacağız, öbür taraftan da Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili tutumumuzu birlikte değerlendirerek bir karara varacağız. Mesele bizim açımızdan demokratik olmayan, hukuksuz olan bu düzenin değişmesidir. Bizim derdimiz bakanlık koltuğu, Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı değil, bu toplumun nefes alması, gerçekten yaşanmakta olan krizlerin aşılması için hangi adımlar atılmalıdır, oraya odaklanmış vaziyetteyiz. Politikalarımızı da buna göre geliştiriyoruz." ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.