Hem devlet hem de kanserle mücadele

  •  Kanser hastası olan Erol Zavar (53) ve Cihat Özdemir (51), 22 yıldır cezaevlerinde tutuluyor. Tüm girişimler, alınan hastane raporları ve yapılan çağrılara rağmen tahliye edilmiyor. 

 

Cezaevinde 22 yıldır tutuklu olan kanser hastası eşi ve kardeşi için yaptığı tüm girişimler sonuçsuz kalan Elif Özdemir, ATK’nin yanlı raporlarıyla ağır hasta tutsakların ölüme terk edildiğini söyledi. 

Yaşam hakkı ihlal edilen hasta tutsaklar için hastanelerin verdiği “cezaevinde kalamaz” raporlarına rağmen Adli Tıp Kurumu (ATK) “cezaevinde kalabilir” yönünde görüş bildiriyor. Cezaevlerinde son bir ayda 7 tutsağın cenazesi çıkarıldı. Birçok kentte sivil toplum ve insan hakları örgütlerinin öncülüğünde devam eden mücadelenin yanı sıra aileler, Amed ve Van’da Adalet Nöbeti’ni sürdürüyor.

Kanser hastası olan Erol Zavar (53) ve Cihat Özdemir (51), 22 yıldır cezaevlerinde tutuluyor. Yapılan tüm girişimler, alınan hastane raporları ve yapılan çağrılara rağmen hasta tutuklular tahliye edilmiyor. Zavar Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde akrabası olan Cihat Özdemir ise Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. Erol Zavar ve Cihat Özdemir, 2000’de yargılandıkları Ankara 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) “Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs” gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

22 yılda 28 ameliyat

Cezaevine girmeden önce mesane kanseri teşhisi konulan Zavar, tedavisi sürerken gözaltına alınıp tutuklandı. Eşi ve yakınları tarafından düzenlenen kampanya sonucu 2004’te cezaevinde tedavisine başlandı. 9 ameliyata rağmen sağlığı kötüye gitti. 2006’da yeni bir kampanya düzenlendi, ancak tüm çağrılara rağmen tahliye edilmedi. Eskişehir’de bir yıl tutulduktan sonra  Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne sevk eldi. Bu sürede Zavar’ın kanser hastalığı yeniden nüksetti. Zavar’ın ailesinin, Adalet Bakanlığı ve cezaevi yönetimine tam teşekküllü hastanede tedavi yapılması için yaptığı başvurular reddedildi. Türk Tabipler Birliği (TTB) de süreci takip ederek, yaptıkları tetkikleri sonucunda Zavar için “Cezaevinde kalamaz” raporu verdi. “Cezaevinde kalamaz” raporları dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderildi, ancak bir sonuç alınamadı. Adli Tıp Kurumu (ATK) ise başvuruları reddetti. Kampanya sürecinin ardından Zavar, Edirne F Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. İlk kez Zavar, akrabası Cihat Özdemir’den ayrı bir cezaevine gönderilmiş oldu. Ailesinin yoğun mücadelesi üzerine Edirne F Tipi Cezaevi’nden, Sincan F Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. 15 Temmuz’daki devlet içi çatışmanın ardından Bolu F Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Halen Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor ve kanser tedavisi yapılmıyor. 22 yıllık cezaevi sürecinde 28 kez ameliyat oldu.

Beynine ve böbreklerine ulaştı

Zavar ile birlikte tutuklanan ve 22 yılyık tutsak Cihat Özdemir de Eskişehir Cezaevi’nde bir yıl kaldıktan sonra Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne, ardından Kırıkkale Cezaevi’ne sevkedildi. Kötü koşullardan rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. 2017’de Tiroit kanseri şüphesi olmasına rağmen tedavi edilmeden cezaevine gönderildi. Ailesinin girişimleri sonucunda Kasım 2019’da tekrar hastaneye kaldırıldı. 2019’da Özdemir’e de Tiroit bezi kanseri teşhisi konuldu. Özdemir’e zamanında müdahale edilmediği için kanser beynine ve böbreklerine sıçradı. Aralık 2019’da da Tiroit bezi ve civarındaki lenfler temizlendiğinden ses telleri zarar gördü ve artık konuşma güçlüğü de yaşıyor. Tedavisinin sağlıklı koşularda yapılması için yaptığı eylemlerden dolayı ise üç kez hücre cezası verildi. 2031’te tahliye olması gereken Özdemir’e verilen hücre cezaları gerekçesiyle infazı yakıldı ve 2037’de tahliye olacağı kararı verildi. 

Özdemir’in durumu kritik

MA’dan Delal Akyüz’e konuşan Cihat Özdemir’in ablası ve Erol Zavar’ın eşi Elif Özdemir, şunları söyledi: “Kardeşim ile eşim cezaevine girdikleri zaman F tipleri yeni açılmıştı. Büyük baskılar gördük, tedavileri yapılmadı ve şimdi bu durum daha katmerli bir şekilde devam ediyor. Devlet kendi yasalarına uymuyor. ATK, kalp, şeker, tansiyon, kolesterol hastası olan veya uzuvları olmayanlara da ‘sağlıklıdır’ raporu verebiliyor. Bu raporlarla insanlar ölüme terk ediliyor. Yasaya uymaları bile bu insanların yaşamasına yeterli olacaktır. Devlet, siyasi tutsakları insan olarak görmüyor. Cezaevinde daha fazla ölümlerin yaşanmasını istemiyoruz.”  HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.