Herkes el uzatsın

• Antalya TUAY-DER Eşbaşkanı Nazime Bayhan cezaevlerindeki hasta tutsakların durumuna dikkat çekerek, “Cezaevlerindeki arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız. Devlet dahil herkes bu sürece el uzatmalı” dedi. 

Türk cezaevlerinde, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında yargılanan yaklaşık 10 bin tutuklu bulunduğu tahmin ediliyor. Bu kişiler arasında siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler, yazarlar, avukatlar, belediye başkanları, aktivistler ve sivil toplum örgütü temsilcileri yer alıyor. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları Yönetmeliği kapsamında, infaz süresini tamamlayan tutukluların tahliyelerinin ertelenmesi önemli bir sorun oluşturuyor. Bunun yanı sıra, hasta tutukluların tahliye edilmeleri önündeki engeller de devam ediyor. 

İnsan Hakları Derneği’nin Nisan-Mayıs aylarına ait verilerine göre, cezaevlerinde en az bin 412 hasta tutuklu bulunmakta; 335’inin durumu ise ağır. 

İHD'nin raporlarına göre, 2018–2023 yılları arasında cezaevlerinde 2 bin 258 kişi yaşamını yitirdi, önemli bir kısmını ise hasta tutuklular oluşturuyor. En son yüzde 93 engelli raporu bulunan ve infazı sağlık nedeniyle 6 ay ertelenmiş olan kanser hastası Hadi Elçiçek, tedavi gördüğü Adana Şehir Hastanesi’nde hayatını kaybetti. 

Düşman hukuku sürüyor

MA’dan Hamdullah Yağız Kesen’e konuşan Akdeniz Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (AATUHAY-DER) Eşbaşkanı Zahir Akalın, tüm girişimlere rağmen cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin sürdüğünü belirtti. Cezaevinde tutsaklara yönelik “düşman hukuku”nun uygulandığını söyleyen Akalın, tutsakların fiziki ve psikolojik şiddete maruz kaldığını kaydetti. İnfazı tamamlanan tutsakların serbest bırakılmadığını, hasta tutsakların sağlık hizmetlerine erişiminde yaşanan engellerin de sürdüğüne dikkat çekti. 

Ölüm döşeğinde tutsaklar var

Akalın, kanser hastası Hadi Elçiçek'in yaşamını yitirmesinin bu sorunun trajik bir örneği olduğunu belirterek, “Cezaevlerinde hala ölüm döşeğinde olan hasta tutuklular var. Bu uygulamaları kabul etmiyoruz. Başta hasta tutuklular olmak üzere tüm siyasi mahpusların serbest bırakılmasını talep ediyoruz” açıklamasında bulundu. 

Devlet de harekete geçmeli

Antalya Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (Antalya TUAY-DER) Eşbaşkanı Nazime Bayhan da benzer sorunlara dikkat çekti. Bayhan, “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” yürütülmesine rağmen cezaevlerinde herhangi bir iyileşmenin yaşanmadığını ifade etti. Özellikle çıplak arama, gazete ve radyo yasaklarının sürdüğünü, sabah erken saatlerde yapılan sert aramalarda tutuklulara hakaret edildiğini belirtti. Bayhan, sürece rağmen devletin herhangi bir adım atmadığını kaydederek şöyle konuştu: “Sayın Abdullah Öcalan bu süreci devletin önüne koydu, ama aylar geçmesine rağmen bir değişiklik yaşanmadı. Disiplin cezaları ve tedavi engellemeleri devam ediyor. Sayın Öcalan ne dediyse yaptı, ama devlet harekete geçmiyor. Cezaevlerindeki arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız. Devlet dahil herkes bu sürece el uzatmalı.” HABER MERKEZİ