• Tutsak yakınları öncülüğündeki Adalet Nöbeti, Amed, Wan, Adana, Mersin, İstanbul, İzmir ve Mardin’de devam ediyor. Adalet Nöbeti eylemcileri, hep birlikte hukuksuzluğu sonlandıracaklarını belirtti.

Wan’da, tutsak yakınları ile Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği’nin (TUHAY-DER) başlattığı nöbet eylemi 58. gününe girdi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Wan İl binasında süren nöbeti, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan Milletvekili Gülderen Varlı, Erdîş ilçesindeki tutsak yakınları, Altıntepe Mahallesi sakinleri ile çok sayıda kişi ziyaret etti.

Ziyarette konuşan tutsak annesi Azize Çakır, tutsaklara yönelik baskılara dikkat çekerek, “Kürt halkı olarak kendimizi yeni tanımaya başladık, bu tanıma Sayın Öcalan sayesinde gerçekleşti. Bizler artık savaş istemiyoruz” dedi.

Tutsak annesi Şefika Ekinci de açlık grevindeki tutsakların taleplerinin yerine getirilerek, Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılmasını istediklerini söyledi. Ekinci, “Artık kan dökülsün istemiyoruz. Tutsaklarımız ve Sayın Öcalan üzerinde zulüm ve zorluk var. Eğer ki Sayın Öcalan özgür kalırsa tutsaklarımız da özgür kalır. Hasta tutsaklarımız bile tedavi edilmiyor” ifadelerini kullandı.

Tutsak babası Salih Ergün ise şunları belirtti: “Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kınıyorum. Bugün tüm zindanlarda tecrit uygulanıyor. Tutsakların talebi yerine getirilip, Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kırılana kadar mücadelemiz devam edecek. Kol kola girip bu hukuksuzluğu yıkacağız.”

Mersin’de, Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (Çukurova TUAY-DER) tarafından başlatılan nöbet, dernek binasında 59. gününde sürdü. Barış Anneleri Meclisi üyelerinin yanı sıra halkın katılım gösterdiği eylemde, sık sık “Bijî berxwedana zindanan” sloganı atıldı. 

Mêrdîn’de, Barış Anneleri ve tutsak yakınları öncülüğünde başlatılan Adalet Nöbeti, DBP İl binasında 25. gününde sürdü. Eylemi ziyaret edenler arasında dengbêj Hacer de yer aldı. Adalet Nöbeti’ndeki Barış Annesi Ferha Akbulut, tecridin sadece Abdullah Öcalan ve tutsaklar üzerinde değil, tüm halklar üzerinde uygulandığını dile getirerek, hasta tutsakların durumuna dikkat çekti. Akbulut, “Tecridin kaldırılması gerekiyor. Yol bellidir. Bizler barış, özgürlük, eşitlik, huzur istiyoruz. Savaş ve kanla çözüm olmaz. Çözüm diyalogla mümkündür. Artık yeter diyoruz. Bu kan dursun, tecrit kalksın istiyoruz” diye konuştu.

Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Şirin Keskin’in annesi Kadriye Keskin de, Abdullah Öcalan’ın özgür olmasını ve tutukluların serbest bırakılmasını istediklerini dile getirerek, “Halkımız için özgürlük istiyoruz” dedi.

İstanbul’da, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) öncülüğünde başlatılan eylem, DEM Parti Esenyurt İlçe Örgütü binasında 49. gününde. Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER), CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin ve beraberinde heyet ziyarette bulundu.

 

***

Tutsaklar: Biz direniyoruz

Tarsus Kampüs Cezaevi’nde açlık grevi eylemlerini sürdüren tutsaklar, direniş mesajı verdi.

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde tecrit altında rehin tutulan Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım'dan 35 aydır haber alınamıyor. Aile ve avukatların yaptığı tüm başvurular “disiplin cezaları” gerekçesiyle engelleniyor. Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların, “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” kampanyası kapsamında 27 Kasım'da başlattığı dönüşümlü açlık grevi, 66. gününde. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Perihan Koca, Tarsus Cezaevi’nde açlık grevi eylemini sürdüren tutsaklarla görüştü.

Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin insanlık dışı olduğunu belirten Koca, tecrit politikalarına karşı sergilemiş oldukları direniş dalgasıyla faşizmi kırmaya çalıştıklarını söyledi. Koca, Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün talep edilmesinin yaşamsal bir talep olduğunu dile getirdi. Tutsaklar ile 26Ocak’ta görüştüğünü belirten Koca, “Arkadaşlar, ‘Biz direniyoruz, direnmeye devam edeceğiz. Bizler sadece Kürt halkı için değil bütün halkların onurlu bir barışı için direniyoruz’ dedi. Bu söz, yapılan eylemin niteliğini anlamak noktasında hepimize önemli bir mesaj verdi. Bu mesaj sadece Kürt halkına değil, tüm Türkiye halklarınadır.” dedi. 

15 Şubat uyarısı

İktidarın 15 Şubat’a kadar bu taleplere karşılık herhangi bir adım atmaması halinde tutsakların, direnişi farklı boyutlara taşıyacağının bilgisini de paylaşan Koca, “Tutsakların taleplerini ve hedeflerini bizler Meclis’te de ifade ediyoruz fakat muhatap yok. Tutsakların direnişine cevap verilmemesi bir muhatapsızlık örneğidir. Bu muhatapsızlık halkın taleplerine, sesine kulak tıkamaktır, çözümsüzlük politikalarında ısrar demektir. Gelinen aşamada siyasi iktidar, bu taleplere cevap vermek zorundadır” diye konuştu.

Radyoları toplatıldı

Açlık grevine giren tutsakların maruz kaldığı hak ihlallerine dikkat çeken Koca, şunları paylaştı: “Cezaevi idaresi, açlık grevleri eylemini kırmaya çalışıyor. Dört tutsağı sürgün etmişler. Radyoları toplayıp tutsaklara hücre cezası verilmiş. Yine en son eylemde bulunan tutsaklar yağmur altında sayıma zorlanmış.”

Demokratik bir çözümün mümkün olduğunu ifade eden Koca, iktidara da seslenerek, şunları ekledi: "Savaşı durdurmak üzerinden gerçek bir adım atılmalı. İmralı tecridi için adım atılması barış için adım atılması anlamına gelecek. Bu sorun hepimizin sorunudur. Barışta ısrarcı olmak için bu sese ortak olmalıyız.”