• YNK Pêşmerge Komutanlığı’ndan Wahap Sertip, tüm güçlere; YNK, Goran, İslami partiler, komünist/sosyalist partiler ile örgütler, şahsiyetler ve en başta da halkın savaşa karşı bir cephe oluşturmasını; Kürtler arası iç savaşı haram kılan bir çalışma yürütmesini istedi. Sertip, “Halkın kabul etmediği ve istemediği bir savaşı, halk durdurabilir” dedi.

 

İç savaş ve çatışmanın hiçbir bahanesinin, hiçbir gerekçesinin olmadığını söyleyen Pêşmerge komutanlarından Wahap Sertip, bu savaşı yapmak isteyenlerin, Kürtlere ihanet ettiğini vurguladı. Sertip, Kürtler arası çatışmanın karşısında duracaklarını söyledi.

ANF’ye konuşan YNK Pêşmerge Komutanlığı’ndan Wahap Sertip, düşmanlarının sürekli saldırıları ve iç çatışmaların, Kürtleri bu durumda bıraktığını belirterek, “Baban, Erdelan, Botan, Behdinan ve daha birçok Kürt beyliğinin hepsi iç savaşla yıkıldı. Üstelik Baban da birkaç kardeşin iç savaşıyla yıkıldı. 60’lı yıllarda henüz bizler çocukken Celali-Melayi adıyla yaşanan iç savaşta yüzlerce Kürt çocuğu şehit düştü. Diğer parçalardaki iç savaşlarda da aynı şeyler yaşandı” dedi.

Bu durumun, Kürtlerin güçten düşmesine, güç olamamasına neden olduğunu kaydeden Pêşmerge Komutanı Sertip, şunları söyledi: “Biz nasıl ki düşmana karşı güçlü olmayı istiyorsak düşmanımız da bizi güçten düşürüp başarasız kılmayı istiyor. Kürt düşmanlarının ve özellikle de Türkiye’nin hedefi; zayıf, parçalanmış bir Kürt yaratmaktır. Türkiye’nin oluşum tarihine bakın; Kürt kanı ile dolu bir tarihe sahip olduğunu görürsünüz. Kürt beyliklerinin yıkılmasına, Kürtlerin birbirine düşürülmesine önemli bir rol oynadı. Birçok beylik ve Kürt hareketinin yıkılmasında, tasfiye edilmesinde Türkiye’nin rolü ve oyunları belirleyicidir.”

Türk devleti, PKK’den önce de böyleydi

Türkiye’nin amacının, sadece PKK’yi yok etmek olmadığını belirten Pêşmerge Komutanı Sertip, şunların altını çizdi: “Kürt hareketlerine düşmanlık yapıp tasfiye etmek istediğinde, yine Kürt beyliklerini yok etmek istediğinde PKK yoktu. PKK’yi gerekçe gösterip Kürtleri, Kürt kazanımlarını tasfiye etmek istiyor.”

Musul-Kerkük hayalinde vazgeçmedi

Türkiye’nin Osmanlı hayaline işaret eden Pêşmerge Komutanı Sertip, şunları ifade etti: “Bu rüyaya göre Musul’u kendisine ait görüyor. Erdoğan yaptığı tüm açıklamalarda bunun işaretlerini de veriyor. Neden Başika’ya geldiler? Asker getirip üs kurdular. Kendisine bağlı Türkmenler için geldiklerini söylüyor ama bu sadece bir parçası. Musul ve Başûrê Kurdistan’ın tamamı için oraya gelip yerleşmişler. Tehlike budur. Mesele PKK değil. Türk devletinin amacı farklı. 1983-84’te Irak hükumeti ile bazı görüşmelerimiz vardı. Türkiye, Dışişleri Bakanı’nı gönderip Saddam’a bazı tavizlerde bulunarak bu görüşmeleri bozdu. O zaman PKK’nin bu askeri gücü yoktu ki. Sorun, sadece PKK değil. Amacı Kürtleri yıkmak, kazanımlarını yok etmektir. Kürtleri kabul etmiyor, Kürtlere dair hiçbir şeyin kalmasını istemiyor, mesele budur. Bir yerde Kürtlük adına bir okul, ofis dahi olmasını istemiyor. Buna tahammül etmiyor. Başûr’da bile şimdi bize böyle yaklaşıyor.”

Saddam bile Kürtleri inkar etmedi

Erdoğan ve Türk devletinin Kürtlere yönelik plan ve programlarının çok açık ve net olduğunu; inkar üzerine kurulduğunu vurgulayan Pêşmerge Komutanı Sertip, Saddam Hüseyin’in bile hiçbir zaman Kürtleri inkar etmediğini hatırlattı. Kodmutan Sertip, “Erdoğan ve MHP, Kürt düşmanlığını çok açık yapıyorlar. Bunu görmemek için kör olmak gerekir. PKK’nin silahlı gücü var, peki HDP’nin neyi var bu kadar baskı altına alıyor; parlamenterlerini, belediye başkanlarını, yöneticilerini tutukluyor? Selahattin Demirtaş’ın neyi vardı ki tutukladı, yıllardır içeride, demokrasi mücadelesinden başka ne yaptı?” diye sordu.

50 yıllık anlaşmayla mahkumiyet

KDP’nin, Türkiye ve Erdoğan ile çok kötü ve bağımlı kalacağı bir ittifak yaptığını savunan Pêşmerge Komutanı Sertip, şöyle devam etti: “50 yıllık anlaşma, bunun somut örneğidir. Bu anlaşmalarından ötürü sorunları Türk devleti değil de PKK yaratıyor, diyor. Kendisini buna inandırmış. Yanlış olan budur. Sorunun kaynağı; Türkiye ve Erdoğan’dır, PKK değil. PKK, KDP’nin düşmanı değil, dostudur. PKK’ye düşmanlık yapmak yerine onunla dayanışması gerekir. Düşmanla masaya oturup PKK’ye karşı ittifak etmek, ona karşı savaş başlatmak Kürtlüğün neresine sığar? İç savaş haram ve bizi yok eden bir savaştır. Hangi parçada olursa olsun karşısında duracağız ve bu savaşa katılmadığımız gibi çıkmaması için çalışacağız. Biz bundan çok çektik. Az çekmedik.”

PKK orada, çünkü orası da Kürdistan

Metîna’daki KDP güçlerinin aracını Türk devletinin vurduğunu düşündüğünü, aracın yukarıdan vurulduğunun net bir şekide anlaşıldığını kaydeden Pêşmerge Komutanı Wahap Sertip, “PKK neden burada” diye soranlara şöyle seslendi: “Peki PKK nereye gitsin? Bir Kürt hareketi değil mi, orası da Kürdistan değil mi? Biz neden İran ve Rojhilat’a gittik. Hala Rojhilat sınırında kaldığımız yerlerde bize ait evler var. Biz devrimci bir güçtük. Saddam ve BAAS’a karşı savaşıyorduk. Ağır silahlarla ve ordusu ile üzerimize geliyordu. Geri çekilmeyi oraya yapıyorduk. PKK de devrimci bir güç ve Türk devleti ile mücadele ediyor. Türkiye tüm imkanlarıyla saldırıyor, o da kendisini koruyacağı yerlere çekilir, başka nereye gider?”

İç savaşı haram kılan çalışma

KDP dışındaki tüm güçlere; YNK, Goran, İslami partiler, komünist/sosyalist partiler ile örgütler, şahsiyetler ve en başta da halkın savaşa karşı bir cephe oluşturmasını; Kürtler arası iç savaşı haram kılan bir çalışma yürütmesini öneren Pêşmerge Komutanı Sertip, “Halk bu savaşı kabul etmiyor. Halkın kabul etmediği ve istemediği bir savaşı halk durdurabilir. Halkla birlikte diğer partiler de hareket ederek bu savaşı durdurmalı ve Kürtler arası bir savaşı haram kılmalı” dedi.

Ne oldu da savaş istiyorsunuz?

KDP’li bazı yetkililerin, defalarca “Kürtler arası savaşı haram kılıyoruz” diye açıklama yaptığını hatırlatan Sertip, şöyle konuştu: “Peki ne oldu da şimdi Kürtler arası bir savaşı istiyorlar? Erdoğan’ın istediği bir savaştır bu. Bu oyuna gelinmemeli. Biz açıkça bu savaşa karşı olduğumuzu söylüyoruz. Karşısında yer alıyoruz. Bu savaşa karşı çıkmak, bu savaş durdurmak bir yurtseverlik ve Kürtlük görevidir. Bu savaşa karşı çıkmayan, bu savaşı isteyen yurtsever değildir. Hiçbir Kürt’ün yararına olmayan, aksine çok fazla zararına olan, herkesin zarar edeceği bir savaştır bu. O yüzden ne yapıp edip durdurmalıyız. İç savaş ve çatışmanın hiçbir bahanesi, hiçbir gerekçesi de yoktur. PKK yapılan ittifaklarla bu alanlardadır. Kaldı ki kaldığı yerler onunda ülkesi ve toprağıdır, başka nereye gidecek? Bir soru; PKK’nin orada olması mı iyi yoksa DAİŞ’in olması mı? Türkiye, DAİŞ’in oraya yerleşip kalmasını istiyor.”

Çocukluğumdan beri içindeyim, bıktık

Bu savaşı yapmak isteyenlerin, Kürtlere ihanet ettiğini söyleyen Pêşmerge Komutanı Wahap Sertip, şunları ekledi: “İç savaş ve çatışmalarda çocuk yaşta yer aldım. KDP, CUD, İslami’lerle başta olmak üzere birçok grupla yaşadığımız çatışmalarda çocuk yaştan itibaren yer aldım. Kişi olarak da halk olarak da biz bu tür savaş ve çatışmalardan bıktık. En fazla kayıplarımızı bu savaş ve çatışmalarda verdiğimizi gördük. En fazla canımızı acıtan, bize acılar yaşatan da bu iç savaş ve çatışmalar oldu. O yüzden istemiyoruz. Nefret ediyoruz ve var gücümüzle ona karşı olduğumuzu söyleyip durdurmaya çalışıyoruz.”  SÜLEYMANİYE

 

KDP komutanlarından Zebari: Türkiye işgalci değil

KDP’nin Dihok Operasyonları Komutanı, üstelik 2004-2014 arası Irak Genelkurmay Başkanlığı da yapan Babekir Zebari, Türk devletinin, Güney Kürdistan ve Efrîn’da varlığını işgal olarak görmediklerini söyledi.

Babekir Zebari, Başûrê Kurdistan’da yayın yapan Hewlati gazetesine konuştu. Türkiye’yi sömürgeci olarak görmediğini söyleyen Zebari, Türkiye’nin işgalci de olmadığını savundu. Zebari, bunun hem Güney Kürdistan hem de Efrîn için dile getirdi. Zebarî, Türkiye’yi şöyle savundu: "Efrîn’e geldi 'ben sınırlarımı denetlemeliyim, kontrol etmeliyim' diyor. Irak’ın içerisinde de sınırlarını kontrol etmek amacıyla geldi. Yarın PKK yok olursa Türkiye bu topraklardan gidecek."

Ağaçlarına kesilmesine de

Türk ordusunun doğa katliamı ve talanı da sorulan Zebari, "PKK ağaçların kesilmesine müsade etmiyor, çünkü kendini o ağaçların arkasında saklıyor" diyebildi.