İHD'den YSK'ye başvuru

Gülseren Yoleri

Gülseren Yoleri

  • İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, seçimleri bağımsız izlemek için YSK’ye başvuracaklarını söyledi.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) verilerine göre; 14 Mayıs’taki seçimlerde Türkiye ve Kuzey Kurdistan'da kurulacak toplam 191 bin 884 sandıkta, 60 milyon 904 bin 499 seçmen oy kullanacak. Seçime üç hafta kalırken insan hakları savunucuları ve sivil inisiyatifler de sandık ve seçim güvenliği çalışmalarını hızlandırdı. MA'ya konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 2011'den beri her seçim döneminde Yüksek Seçim Kurulu’na yaptıkları bağımsız izleme ve gözlemci taleplerinin reddedildiğini hatırlattı. Yoleri, bu yıl da başvurularının olacağını söyledi.

Seçim güvenliğinin her boyutuyla ihlal edildiğini ifade eden Yoleri, İHD olarak gerçekleştirecekleri çalışmalara ilişkin şunları paylaştı: “Bağımsız Seçim İzleme Platformu'nda yer alıyoruz. Sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek oluşturduğu bir platform. Bu platformda herhangi bir siyasi partinin görevlisi olmayan üye ve aktivistlerin görev almasını istiyoruz. Tamamen bağımsız bir izleme yapmak istiyoruz. Görevli arkadaşlarımız görevli oldukları bölgelerdeki hak ihlallerini tespit edip belirlediğimiz dijital sisteme yükleyerek merkeze gönderecek ve bizde bu hak ihlallerini raporlayacağız. Aynı zamanda diğer izleme yapan örgütlerle ortaklaşarak, en azından seçim güvenliği boyutuyla bir fotoğraf ortaya çıkarmış olacağız.”

HDP'nin araçları bile engellendi

Daha önceki seçim süreçlerinden tecrübeli olduklarını kaydeden Yoleri, şunları hatırlattı: “Geçen seçim döneminde HDP İstanbul’da araç bile gezdiremedi, araç gezdirmesine bile imkan olmadı. Yani bırakın bir seçim ofisi açmayı ya da orada eşit bir seçim çalışmasına erişmeyi orada bir seçim aracını bile dolaştıramadı. Silahlı ve fiziki saldırıları önlemesi gereken devletin bunu engellemediğini ve faillerin ortalıkta elini kolunu sallayarak dolaştığını görüyoruz. Tüm bu süreçleri takip edip raporlarla durumu yetkililerin dikkatine sunacağız.”  

İlk andan itibaren izleme

Yoleri, itirazlar sona erip kesin sonuçlar açıklanıncaya kadar ki sürece dair şunları paylaştı: “Oy kullanıldığında bazı imza bölümleri var, imzanın kayması oy kullananlarla kullanmayanların karışması ya da imza attırılmasının unutulması gibi bazı durumlar ortaya çıkabiliyor. Engellilerle, yaşlılarla ilgili oy kabinine girdiklerinde yalnız olmaları meselesinde bazı tartışmalar yaşanabiliyor. Sandık bölgesinde kimlerin bulunabileceği meselesinde oradaki işleyişin sağlıklı olup olmadığını takip etmek bakımından bulunması gereken bazı itirazlar söz konusu olabiliyor. Ya da o listede ismi yazmayan kişilerin oy kullanması gibi bazı durumlar. Geçen seçim döneminde hatırlarsanız ıslak imza olmayan raporların, mühürsüz tutanakların geçerli kılınması gibi kararlar söz konusu olabiliyor. Bunları seçim günü ilk andan, yani sandık kurulunun oluşturulduğu andan başlayarak izliyor ve ilgili itirazlarda bulunuyoruz. Burada sorunu anında çözmek durumundayız, anında çözülmediği taktirde tüm süreci yanlış işleyebiliriz.”

O gün herkes aktif olmalı

Seçimleri “irade” olarak tanımlayan Yoleri, bunun bir çeşit yetki devri olduğunu söyledi. Yoleri, şunları ekledi: “Türkiye’de giderek otoriteleşen, demokrasiden uzaklaşan bir rejim var. Hak ve özgürlüklerin giderek daha fazla kısıtlandığı, dolayısıyla hak ve özgürlüklerin yok edilerek ya da yok sayılarak bir yönetme anlayışının yerleştirildiğini görüyoruz. Halkın büyük bir bölümünün özgürlük, demokrasi ve adalet istediği bir süreçteyiz. Halk bu seçim dönemini bir umut olarak görüyor. İktidar, baskıcı bir rejim amaçlıyor, halkın iradesinin doğru bir şekilde yansımasını istemiyor. Tüm bunlardan dolayı 14 Mayıs’ta uyanık olup aktif bir şekilde kuralların doğru uygulanması için elimizden geleni yapacağız.” İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.