İhmaller felakete dönüştürüyor

Sel felaketi / İstanbul

Sel felaketi / İstanbul

  • Bulgaristan ve Yunanistan ile birlikte Türkiye’nin İstanbul ve Kırklareli merkezli Trakya bölgesinde etkili olan yağmur, İstanbul ve Kırklareli’nde felakete dönüştü. Yaşamını yitirenler sayısı 7’e ulaştı, dün itibarıyla ulaşılamayan yurttaşlar da vardı.

İstanbul’da iki gün önce akşam saatlerinde aniden bastıran yağışın ardından özellikle Arnavutköy, Başakşehir, Sarıyer, Küçükçekmece ve Çatalca’da caddeler göle döndü, metro istasyonlarını, evleri, hastaneleri su bastı. İstanbul’da 57 yaşındaki Yıldız Yurtseven ile 27 yaşındaki Gineli İraman Kebe yaşamını yitirdi. 31 yurttaş ise yaralandı. Kırklareli’nde de etkili olan yağışlarda 5 yurttaş yaşamını yitirdi.

İstanbul Avrupa Yakası’nda önceki gün akşam saatlerinde etkili olan yağış nedeniyle birçok ev ve iş yeri sular altında kaldı, araçlar sürüklendi, derelerin taşması sonucu apartmanların özellikle bodrum ve birinci katlarını su bastı. Sel felaketindeki son durumu aktaran Türk İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, toplamda 7 kişinin yaşamını yitirdiğini, Kırklareli'nde bir kişinin kayıp olduğunu belirtti. Yerlikaya, "İstanbul’da 5 ilçede 564 konut, 744 işyerini su bastı" bilgisini paylaştı.

Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde önceki gün sabaha karşı başlayan sağanak, İğneada beldesinde su baskınları ve dere taşkınlarına yol açmıştı. Ormancılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü bölgede dizili tomrukların yanı sıra köklerinden sökülen ağaçlar sel suları ile sürüklenerek bungalov evlerin bulunduğu tesise ulaşmış, bu tomruklar ve ağaç kütüklerinin de etkisiyle evler sürüklenmişti. Ormanda mahsur kalanlardan 6’sı önceki gün kurtarılmıştı. Bölgede ikisi ilk gün, üçü de önceki gün olmak üzere 5 kişinin cesedine ulaşılmıştı.

MASKO'da zarar büyük

İstanbul’un Başakşehir ilçesinde bulunan Mobilya ve Ahşap Eşya İmalatçıları Site İşletme Kooperatifi (MASKO) Mobilyacılar Sitesi, selden en çok etkilenen yerlerden oldu. Sitenin 13 A Sokağı Blok Sitesi’nde bulunan 38 dükkanda zarar büyük. Söz konusu dükkanlarda bulunan tüm eşyalar kullanılamaz hale geldi ve esnaf milyonlarca lira zarara uğradı. Mağdur esnaflar, sel sırasında canlarını zar zor kurtardıklarını belirterek, MASKO yönetiminin sele karşı önlem almadığını belirtti. 

Selin yaşandığı sırada dükkanda olan esnaflardan Eyüp Akar, “Daha önce burada sel meydana gelmiş, bir önlem alınması gerekirdi. Meteoroloji uyarı veriyor; MASKO yönetimi kanalizasyon giderlerini temizlememiş" dedi. Esnaf  Yusuf İslam ise yağış nedeniyle dükkanların 45 dakikada "yerle bir olduğunu" söyledi. İslam, bütün ürünlerinin çöp haline geldiğini belirtti. İslam, “Şu an alt katta yaklaşık 3 metre su var. Söylemlere göre kanalizasyon rögarları tıkalıymış” diye konuştu. 

Uyarılar dikkate alınmıyor

İstanbul Planlama Ajansı (İPA), uzun yıllardır dere yataklarına yakın ve taşkın riskinin yüksek olduğu yerlerde yapılaşmaya gidilmesinin, yaşanan taşkınların ana sebebi olduğunu belirtti. İPA, sosyal medya paylaşımında, şu ifadelere yer verildi;

* Kirazlı (Bağcılar)-Kayaşehir Merkez (M3) metro hattının 2. etabı olan Kayaşehir Merkez istasyonunun Hasanoğlu Deresi yakınında ve taşkın riskli bölgede yer aldığı biliniyor.

* Başakşehir Millet Kıraathanesi'de maalesef Nakkaş Deresinin kolu olan Fener Dere üzerinde yer alıyor ve halihazırda taşkın riski olduğu biliniyor.

* Nakkaş Deresi yakınlarında yer alan ve taşkın riski bulunan Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ise 2020’de açıldı.

Ranta dayalı projeler

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyfettin Avcı, BirGün’e yaptığı açıklamada, doğa olaylarının olumsuz etkilerinin önlenebileceğini belirterek, özetle şu değerlendirmeyi yaptı: "AKP iktidarının ranta dayalı projeleri yıllardır İstanbul’u felakete sürüklüyor. Kamu yararı gözetilerek yapıldığı söylenen tüm bu projeler, bilimsel ve teknik bilgi yok sayılarak büyük oranda rant ve yağma üzerinden şekillendirildi. AKP İktidarının artarak devam ettirdiği plansız kentleşme ve ‘çılgın mega projeler’, doğa olaylarını afete dönüştürmeye devam etmektedir. Bir doğa olayını afet haline dönüştürmemek, uzun süreli ve olası en kötü ihtimal göz önünde bulundurularak alınan önlemlerle mümkündür."

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Dursun Kahraman ise "Her selden, her orman yangınından ve her depremden sonra benzer şeyleri konuşuyoruz. Ciddi bir talan ve yağma ile karşı karşıyayız" dedi. Kahraman, şöyle devam etti: Çarpık kentleşme, betonlaşma, kuraklık denince akla sadece sıcaklık geliyor ama değildir, kuraklığın ardından ani yağışlar ölümcül afete döner. Çünkü buharlaşma ve yağış faktörleri altüst olur. Kuraklıktan sonra toprak yüzeyi sertleşir, emme özelliğini kaybeder. Böyle iken bir de bunu asfalt, beton ile kaplarsak sonuç kaçınılmaz olur. Dere yatağının dibinde yapılaşma olursa bu kaçınılmaz olur. Sel aslında doğal bir olaydır. Bunu felakete çeviren doğa üzerindeki tahribatlardır." İSTANBUL

 

*****

Günde 26 bin icra dosyası

İcra dosyaları son bir yılda yüzde 58,9 oranında arttı. 16 Haziran-1 Eylül tarihleri arasında günlük ortalama 26 bin yeni dosya, icra dairelerine geldi.

CHP Milletvekili Ali Öztunç, kredi borçları ve icra dosyalarıyla ilgili açıklama yaptı. Yurttaşların geliriyle temel giderlerini karşılayamadığını, bu nedenle de borçlarının arttığına işaret eden Öztunç, 16 Haziran-1 Eylül tarihleri arasında günlük ortalama 26 bin yeni dosyanın; 2.5 ayda toplam 2 milyon 24 bin yeni dosyanın icra dairelerine geldiğini söyledi. Öztunç, 1 Ocak-1 Eylül 2023 tarihleri arasında icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 58,9 oranında artarak 9 milyon 307 bin olduğunu kaydetti.

Devasa borç yükü

UYAP üzerinden açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı 21 milyon 708 bin olduğunu belirten Öztunç, yurttaşların, bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesinin 18-25 Ağustos haftasında 40.5 milyar lira artarak 2 trilyon 374 milyar liraya kadar yükseldiğininin altını çizdi. Öztunç, şöyle devam etti:  “Yılbaşından bu yana tüketici kredileri yüzde 31,6 oranında artarak 1 trilyon 474 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise yüzde 98 oranında artarak 901 milyar liraya yükseldi. Ayrıca vatandaşların TOKİ’ye 46 milyar liralık taksitli konut borcu bulunuyor.”

171.2 milyar TL faiz

Öztunç, yurttaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borç bakiyesinin bir hafta içinde arttığını kaydederek, “18 - 25 Ağustos haftasında tüketici kredilerinde 15,5 milyar, kredi kartı borç bakiyesinde ise 25 milyar liralık artış yaşandı. Vatandaşın bankalara ödediği faiz 171.2 milyar TL’ye ulaştı” dedi. ANKARA

 

*****

Trendyol direnişinde 12. gün

Trendyol Express Dağıtım Merkezi’nde işlerine son verilmesine karşı 12 gündür direnişte olan işçiler, haklarını alana kadar mücadelelerinin süreceğini vurguladı. 

İstanbul’un Esenyurt ilçesine bağlı Akçaburgaz Mahallesi’nde bulunan Trendyol Express Dağıtım Merkezi’nde çalışan 50’yi aşkın işçi, sendikal faaliyetleri gerekçe gösterilerek 12 Ağustos’tan sonra belli aralıklarla işten çıkarıldı. İşten çıkarılan 14 işçi, 28 Ağustos’ta Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-SEN) ile Posta Telefon ve Telekomünikasyon İşçileri Sendikası (PTT SEN) öncülüğünde dağıtım merkezi önünde eylem başlattı. İşçiler, işten çıkarılanların geri alınması, 5 aylık iş sözleşmesinin kaldırılması ve sendikal faaliyetlerin engellenmemesini talep ediyor. 121 gündür eylemde olan Trendyol işçileri, talepleri ve direnişlerine dair MA’ya konuştu.

Gerekçe sendikal faaliyet

Sendikal faaliyetlerinden dolayı işten çıkarıldığına dikkat çeken işçilerden Muhammet Cengiz, eşitsizlik ve adaletsizliğe karşı sendikalı olduğunu söyledi. Cengiz, “Kafalarına göre tutanak tutuyorlar. Sendikada birkaç kişiydik. Adaleti sağlamak ve hakkımızı aramak için sendikalı sayımızı arttırmaya çalıştık. Şirket yöneticileri bunu fark edince bizi işten çıkardılar” dedi. Kazanana kadar direnişlerini sürdüreceklerini ifade eden Cengiz, eylemdeki işçi arkadaşlarının da bu konuda kararlı olduğunun altını çizdi.

Yasal olmayan sözleşmeler

Evli ve 3 çocuğu olduğunu söyleyen bir diğer işçi Mehmet Cengiz, kirada kaldığını ve aldıkları ücretin yetmediğini ifade etti. Trendyol Dağıtım Merkezi’nde iş sözleşmelerinin 5 buçuk ay ile 6 ay arasında değiştiğini ve kendisinin 5 ay çalıştıktan sonra işten çıkarıldığı aktaran Cengiz, “Sırf işçilere tazminat ödememek ve bazı haklar doğmasın diye bunu yapıyorlar” dedi.

PTT SEN Genel Mali Sekreteri Ömer Keskin ise şu ana kadar 50’den fazla işçinin işten çıkarıldığına işaret ederek, “Biliyorsunuz 6 aylık bir çalışmadan sonra tazminat hakkı doğuyor. Bunun önüne geçmek için genellikle 5 buçuk aydan sonra işten atılmalar oluyor. Bu tamamen işçilerin tazminatlarını ödememek adına uydurulmuş haksız, hukuksuz bir sözleşmedir. Bu sözleşmelerin hiçbir yasal dayanağı yoktur. Bu hukuksuzluğa dur denilmeli” şeklinde konuştu. İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.