İki kentte insanlık yürüyüşü

  •  Türk ordusunun., özellikle son 7 aydır Medya Savunma Alanları’nda devam eden işgal saldırılarında istisnasız her gün yasaklı bomba ve kimyasal silahları kullanması, dün İstanbul ve Silopi’de yürüyüşlerle protesto edildi. 
  •  İki kentte de Türk devlet güçlerinin tüm engelleme ve saldırılarına rağmen düzenlenen ‘İnsanlık Yürüyüşü’nde, alkış, slogan ve zılgıtlar dinmedi. Türk ordusunun insanlık suçu işlediği belirtilerek, direnişin meşruiyeti vurgulandı. 

Türkiye’nin, Zap, Avaşîn ve Metîna merkezli saldırılarında aylardır kullanmaya devam ettiği kimyasal ve yasaklı silahlara karşı tepkiler sürüyor. Kimyasal silah kullanımına karşı dün Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Tilqebîn beldesinde “Kimyasal Silah Kullanımına Karşı İnsanlık Yürüyüşü” şiarıyla yürüyüş düzenlendi. Aynı saatlerde İstanbul’da kimyasal silah kullanımına karşı “İnsanlık Yürüyüşü” için bir araya gelen kitle, İstiklal Caddesi’ne çıkan sokaklarda yürüdü. Abluka altında açıklama yapan HDP Eşbaşkan Yardımcısı Tayip Temel, “Bugün burada yapılanlar ve Silopi’de yaşananlar iktidarın suçlu olduğunu gösteriyor. Onun için bu kimyasal silah iddiaları araştırılıncaya kadar alanlarda olacağız” diye seslendi. 

 Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Barış Anneleri Meclisi, Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Hukuki Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), Göç Platformu ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi öncülüğünde düzenlenen yürüyüş için çevre il ve ilçelerden çok sayıda kişi kente geldi.

Bütün yollar kapatıldı

“Kimyasal Silah Kullanımına Karşı İnsanlık Yürüyüşü” şiarlı yürüyüş öncesi Habur Sınır Kapısı’na giden bütün yollar yüzlerce asker ve polis tarafından kapatıldı. Aralarında DBP Eşbaşkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır’ın da olduğu binlerce kişi farklı noktalarda buluşarak, toplanma yeri olan HDP Tilqebîn Belde Örgütü binasına doğru yürüdü. Engelleri tanımayan yüzlerce kişi dere ve tepelerden Tilqebîn’e ulaştı. 

Tilqebîn’e ulaşanlara saldırı

Türk askerleri, daha önce Tilqebîn’e ulaşan kitleye tazyikli su ve gaz bombalarıyla saldırdı. Buna rağmen kitle dağılmadı. Farklı noktalardan yüzlerce kişinin de buradaki kitleye dahil olmasıyla büyük yürüyüş başladı. Binlerce kişi, tarlalardan İpekyolu’na doğru yürüdü. Alkış ve zılgıtların dinmediği yürüyüş boyunca “Bijî Serok Apo”, “Bijî berxwedana Zapê”, “PKK halktır halk burada” ve “Bijî berxwedana gerilla” sloganları atıldı.

Halk da yolu kapattı

Bir süre sonra Habur Sınır Kapısı’na doğru giden İpekyolu’na ulaşan halk, burada da Türk askeri engeliyle karşılaştı. Halk, yolu tek yönlü trafiğe kapattı. Askerler bir kez daha tazyikli su ve gaz bombalarıyla saldırdı. Binler, yolu uzun bir süre trafiğe kapattıktan sonra bu kez ara sokaklara giderek, yürüyüşlerini sürdürdü. Asker saldırısı sürerken, kitle yürüyüş için tek noktada birleşmek için direndi.

Bu kez de sokaklara

 Binler, yolu uzun bir süre trafiğe kapattıktan sonra bu kez ara sokaklara giderek, yürüyüşlerini sürdürdü. Asker saldırısı sürerken, halk ise yürüyüş için bir kez daha birleşti. Bu sırada askerler tarafından atılan plastik mermi ve gaz bombaları HDP Milletvekili Nuran İmir’e isabet etti. İmir, göğsüne isabet eden plastik mermiden kaynaklı fenalaştı. Beldenin diğer sokaklarında direnen gençler, alkış, “Bijî Serok Apo” sloganları ve zılgıtlarla bir süre halaya durdu. 

Her sokakta direniş

Asker saldırısı sürdükçe direniş de büyüdü. Binler beldenin tüm sokaklarında çöp kovalarıyla barikatlar kurdu. Ayrıca gazlı ve tazyikli su saldırısına taşlarla karşılık verdi. Bu sırada askerler HDP binası önünde dakikalarca havaya ateş açtı. 

Düğüne de saldırı

Askerler, beldede yapılan düğüne de gazla saldırdı. Düğüne katılanlar gazdan olumsuz etkilendi. Düğün sahipleri ve yürüyüşe katılanlar askerlere tepki gösterdi.

İki yakada büyüdü

Direniş, beldeyi ikiye ayıran İpekyolu’nun her iki yakasında da büyüyerek devam etti. Yürüyüşü takip eden bazı gazeteciler de askerlerin hedefi oldu. Askerler, yere yatırdıkları gazetecilerin yüz ve sırtlarına ayaklarıyla bastı. Askerler, şiddet uyguladıkları gazetecileri gözaltına almak istedi. Gazeteciler, kartlarını göstermeleri üzerine serbest bırakıldı.

Evlere baskın ve gözaltı

 Beldede tüm sokaklara yayılan direniş saatlerce devam etti. Sonrasında askerler birçok eve baskın düzenledi. Askerler, TMMOB Mardin İKK Sekreteri Aydın Aslan, HDP Mersin İl Eşbaşkanı Hoşyar Sarıyıldız, Eğitim Sen Mardin Şube Eşbaşkanı Mustafa Bozan, BES Mardin Şube Temsilcisi Mehmet Emin Özel, Beytocan Kırıcı, Sümeyye Kırıcı, İbrahim Kızılay ve Cahit Delek’in de aralarında olduğu onlarca kişiyi gözaltına aldı.

Acar: Davamızdan alıkoyamazlar

Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği (MEBYA-DER) Batman Eşbaşkanı Horî Acar: “Çocuklarımızın ve davamızın takipçisiyiz. Çocuklarımıza karşı kimyasal kullanılmasını kabul etmiyoruz. Ülkenin dört bir tarafına gökdelenler, sıra bize gelince kalekollar, karakollar yapılıyor. Üzerimize kimyasallar atılıyor. Bunlar bizi davamızdan, Kürtlüğümüzden alıkoyamaz.”

Kenanoğlu: Ayıplarını örtme telaşı

HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu: “Bugün istanbul polisi olduğu gibi İstiklal Caddesi ve civarına konumlanmış durumda. Ayıplarını örtmeye çalışıyorlar, ancak bu ordunun tarihinde bir kimyasal silah gerçeği var. En son elimizde görüntüler var. Bununla ilgili olarak da bugün buna dikkat çekmek, uluslararası çapta bir inceleme başlatılması yönünde bir talebimiz var. Savaşın bile bir etik kuralı vardır. Bütün bu kuralların çiğnendiği bir ortamı yaşıyoruz. Bu iş böyle güzellemelerle, bizim askerimiz böyle, bizim ordumuz şöyle diyerek savunulacak bir şey değil. Ortada ciddi görüntü, bilgi ve belgeler vardır. Bunların araştırılması gerekiyor.” 

Tümüklü: Kınamakla yetinmiyoruz

ESP Eşbaşkanı Şahin Tümüklü: “Bu saldırı en temel haklara dahi saygı duymayan bir rejim gerçeğiyle karşı karşıya olduğumuzun ifadesi. Eğer kendilerince iddia dedikleri şeyin karşılığı yoksa o zaman bıraksınlar insanlar fikirlerini açıklasın. Amacımız bu saldırıları sadece kınamak değil, aynı zamanda buna karşı mücadeleyi de yükseltmek. Sadece susmak, seyretmekle olmuyor, bu anlamıyla faşizme karşı mücadele şart.” MA/ŞIRNAK

İstiklal’e her sokaktan akın

İstanbul’da kimyasal silah kullanımına karşı ‘İnsanlık Yürüyüşü’ için İstiklal Caddesi’ne çıkan sokaklardan akın edildi. 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Birleşik Mücadele Birliği (BMG) öncülüğünde düzenlenen yürüyüş, Şişhane ve İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Mis Sokak’ta alkış ve sloganlarla başladı. Mis Sokak’ta bir araya gelenler, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “İnsanlık suçuna hayır” sloganlarıyla İstiklal Caddesi’ne yürümek istedi. Polisin engeli üzerine İstiklal Caddesi’ne çıkan birçok sokakta yüzlerce kişi toplandı. 

Mis Sokak’ta bir araya gelen HDK, HDP ve BMG’liler ile Adalet Nöbeti tutan annelerin de aralarında bulunduğu kitle, İstiklal Caddesi’ne geçmek istedi, ancak polis izin vermedi. İki kişi burada gözaltına alınırken, daha sonra sokakta oturan Adalet Nöbeti eylemcisi Kumri Akgül ile iki kişi önce ablukaya alındı, sonra darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, “Hak hukuk adalet” sloganı attı. 

Galatasaray Lisesi’ne çıkan kitle, İstiklal Caddesi’ne yaptıkları yürüyüşle kimyasalı protesto etti. Yürüyüşçülere saldıran polis çok sayıda kişiyi ters kelepçeleyerek gözaltına aldı. Kitlenin polis engeline karşı direnişi sürüyor. ‘İnsanlık Yürüyüşü’nün yapılacağı Taksim Tünel polis ablukasına alınırken, kitle gruplar halinde Şişhane Meydanı’nda “Şehîd namirin” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla yürüyüşe geçti. Polis saldırısı üzerine kitle, sokak aralarında yürüyüşünü sürdürdü. İstiklal Caddesi’ne çıkan gruplar da Şişhane’ye doğru yürüdü.

İstiklal Caddesi’nde polis engeline takılan grup, Tarlabaşı’na doğru yürüdü. Burada bulunan semt pazarına giren grup, “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganları attı. 

Abluka altında açıklama

İstanbul Barosu binası önünde ablukaya alınan HDP’li vekiller Gülistan Kılıç Koçyiğit, Fatma Kurtalan, Sezai Temelli, Tayip Temel ve Ayşe Sürücü, burada açıklama yaptı. Sezai Temelli, “Bugün savaşa karşı çıkan herkesi gözaltına alıp tutuklayan bir rejimle karşı karşıyayız. Bugün Şebnem Korur Fincancı haksız, hukuksuz yere cezaevindedir. Neden? Çünkü bu ülkede kimyasal silaha dair ‘gerekirse bir soruşturma açılsın’ çağrısında bulundu. Onu biz de dile getirdik. Kimyasal silah kullanımı suçtur, hem de insanlık suçudur. Bunun karşısında durmayan buna ortaktır. Savaşın ne denli büyük bir yıkım yarattığını hep birlikte yaşıyoruz. Savaşa karşı ses çıkarmak yoksulluğa karşı ses çıkarmaktır. O yüzden diyoruz ki olduğumuz her yerde sesinizi çıkartın. Korkarsanız eğer işte bu korkak iktidar gibi silahtan, şiddetten başka bir şeyiniz olmaz” dedi.

Ne olursa olsun vazgeçmeyeceğiz 

HDP’li vekil Tayip Temel ise Silopi ve İstanbul’da kimyasala karşı binlerce kişinin bugün alanlara çıktığına vurgu yaparak, şunları söyledi: “Fakat onlarca parti yöneticimiz ve üyemiz gözaltına alındı. Bugün helikopterleriyle, binlerce polisiyle bizi engellemeye çalışıyorlar. Ama onların bu engellemesi kimyasal gerçeğini değiştirmez. Bugün burada yapılanlar ve Silopi’de yaşananlar iktidarın suçlu olduğunu gösteriyor. Onun için bu kimyasal silah iddiaları araştırılıncaya kadar alanlarda olacağız. Ne olursa olsun bundan vazgeçmeyeceğiz.” 

İstiklal Caddesi’ne çıkan sokaklarda protestolarını sürdüren kitle daha sonra HDP İstanbul İl Örgütü’nün önüne geçti.  ERDOĞAN ALAYUMAT/İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.