İktidara Riha'dan eleştiri

Tülay Hatimoğulları

Tülay Hatimoğulları

  • DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, iktidarın son derece yavaş ve 'cesaretsiz' tavrına dikkat çekerek, infaz düzenlemesinde bile DEM Parti'nin hiçbir talebinin karşılanmadığını söyledi. 
  • Hatimoğulları, şunları vurguladı: "Demokratik toplum; Kürt'ün Türk kadar, Alevi’nin Sünni kadar varlık göstermesidir. Barış sözle gelmez. Barışı hiç kimse altın tepsiyle sunmaz, ancak örgütlü mücadelemizle gerçekleşecek.”

Partisinin Riha'daki kongresinde konuşan DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, barışın toplumsallaşması için iktidarın bugüne kadar somut bir adım atmamasını eleştirerek, “Lafla peynir gemisi yürümez” dedi. 

DEM Parti Riha İl Örgütü, 1. Olağanüstü Kongresi'ni merkez Haliliye ilçesinde bulunan bir salonda gerçekleştirdi. Kongreye, DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, DEM Parti Riha milletvekilleri Ömer Öcalan, Ferit Şenyaşar, Mithat Sancar, Dilan Kunt Ayan, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, belediye eşbaşkanları, Riha Emek ve Demokrasi Platformu birleşenleri ve çok sayıda kişi katıldı. Saygı duruşuyla başlayan kongrede, gençler hep bir ağızdan Çarxa Şoreşê marşını okudu. 

Mevcut İl Eşbaşkanları Sema Aişeoğlu ve Bekir Karakeçili, ilk olarak kongreye katılanları selamlayarak, teşekkürlerini iletti. Ardından konuşan DEM Parti Riha Milletvekili Ömer Öcalan, Kürtlerin önünde uzun bir yol olduğunu belirterek, "Barış yolu önümüzde duruyor. Herkesin gözü, kulağı Önder Öcalan'da. Halk Önder Öcalan'ın çağrısına kulak veriyor. Önder Öcalan'ın bizden beklentisi demokratik siyaseti büyütmektir. Bunun öncülüğünü Urfa yapabilir. Buna öncülük edebiliriz. Yüreği yananlar barışın önemini bilir. Hep birlikte çalışacağız" dedi. 

Sancar: Yükümüz ağır

Kongrede konuşan DEM Parti Milletvekilli Mithat Sancar, yeni sürecin önemine vurgu yaparak, şunları söyledi: "Bunun en önemli hamlesi 27 Şubat'ta Sayın Öcalan tarafından yapılan ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ Bu yol kolay değil, engellerle dolu. Çok emek vermek lazım. Urfa'nın bu çağrıda rolü büyüktür. En çok demokratik toplumu burada kurabiliriz. Suriye sınırının büyük bir kısmı bu kentin yanı başındadır. Sınırın iki yakasında da barışı sağlamak için yükümüz ağır. Burada bir barış, Suriye ve Ortadoğu'da kalıcı bir barışın yolunu açacak. Hep birlikte çalışacağız. Yolunuz açık olsun." 

Ezilenlerin kurtuluş çağrısıdır

Son olarak DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, kongreye katılanları üç dilde selamlayarak konuşmasına başladı. ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın ezilen ve sömürülenlerin kurtuluş çağrısı olduğunu belirten Hatimoğulları, şunları ifade etti: "Bu çağrı, yıllardır ağır bedel ödeyen, mücadele etmekten asla vazgeçmeyen Kürt halkının kimlik hakkı, ana dil hakkı başta olmak üzere eşit yurttaşlık hakkının bu topraklarda tesis edilmesi içindir. Bu çağrı, Kürtler, Türkler, Araplar, Lazlar, Çerkesler, Türkmenler ve burada sayamadığım bu ülkede yaşayan 72 milletten insanın eşit yurttaşlık hakkı için yapılmış bir çağrıdır. Bu çağrı, demokratik toplumun, sosyalizmin yolunu inşa eden çağrıdır. Bu çağrı, sınırları aşarak enternasyonalist bir siyasal yapılanmanın hayata geçmesi çağrısıdır. Bu çağrı, kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin başarıya ulaşma çağrısıdır. Geleceği karartılmış olan gençlerin geleceklerini özgür ve demokratik bir toplum içinde kurma çağrısıdır. Bu çağrı herkesedir, hepimizedir.

Lafla peynir gemisi yürümez

Bu çağrısının bütün gerekliliklerini yerine getirmeye devam ediyoruz. Ne yazık ki iktidar henüz atması gereken adımları atmamıştır. Bu konuda son derece yavaş ve son derece cesaretsiz davranmaktadır. Şu bilinmeli ki ‘lafla peynir gemisi yürümez’, zaman icraat zamanıdır. Toplumu güvenli hale getirmenin koşullarını artırmaktır. Demokratik toplum; Kürt'ün Türk kadar, Alevi’nin Sünni kadar varlık göstermesidir. Bu çağrının hayata geçmesinin önemini bir kaç noktada vurgulamak istiyorum. Huzurlu ve güvenli, iç barışını sağlamış bir toplum nasıl olur? Eşitliği, özgürlüğü, barışı ve kardeşliği tesis etmekle olur. Bu kavramlar sıradan kavramlar değildir. Bu kavramlar hayatidir, yaşamsaldır. Bu kavramlar ne kadar bizlerin hayatının içinde yer edinirse o zaman barışı ve huzuru hep beraber tesis etmiş oluruz. Kürt'ün Türk kadar varlık göstermesi ve kimlik hakkına sahip olmasıyla mümkündür güvenli toplum. Alevinin, Hristiyanın, Süryaninin, Sünninin ve burada sayamadığım bütün farklı inançtan insanın özgürce duasını edebildiği, inancını hayata geçirebildiği bir anlayıştır demokratik toplum. Kadınların eşit ve özgürce yaşayabildiği, şiddet görmediği, katledilmediği bir ortamdır demokratik toplum. İşçinin, emekçinin iş hakkı, aş hakkı ve eşit bir ortamda yaşayabilmek için adil bir ücretin yeniden tesis edilmesi hakkıdır. Bizler bu hakkı tesis edersek inanın ki o zaman demokratik bir topluma sahip oluruz. O zaman gerçek bir barıştan ve kardeşlikten hep birlikte bahsetmiş oluruz.   

Kayyumlardan vazgeçsinler

Barış yapmak isteyenler, demokratik toplum çağrısına olumlu yönde karşılık vermek isteyen anlayış, kayyum politikasından derhal vazgeçmelidir. Bütün kayyumlar geri çekilmeli, belediye eşbaşkanlarımız görevlerine iade edilmelidir. Bu önemli bir gelişme olacaktır. Her sabah yapılan şafak operasyonları bir an önce son bulmalıdır. HDK operasyonu, Kent Uzlaşısı operasyonu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gerçekleşen operasyonlar ve en son Adana’da Seyhan ve Ceyhan Belediye Başkanları gözaltına alındı. Bunları asla kabul etmiyoruz. Bu gözaltıları, baskıları bir kez daha kınıyoruz.

Barış altın tepside sunulmuyor

‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ için çok çalışacağız, çünkü barış sözle gelmez. Barışı hiç kimse altın tepsiyle sunmaz. Bu salondakiler başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındakiler çıkacak yeni yargı paketini bekliyordu. Çoğunuzun akrabası, eşi, dostu çocuğu düşüncülerinden dolayı hapishanelerde. Ne yazık ki DEM Parti olarak talep ettiğimiz hiçbir şeye bu kanun teklifinde yer verilmemiş. Onun için diyoruz ki; barışı hiç kimse bize altın tepsiyle sunmayacak. Barış ancak örgütlü mücadelemizle gerçekleşecek.”

Mali ve faaliyet raporları okunduktan sonra gidilen seçimde DEM Parti Riha El Eşbaşkanlığına Ayşe Sürücü ve Nihat Demirbilekli seçildi. Kongre, Hozan Servan’ın seslendirdiği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla son buldu. RIHA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.