İlkokula işkenceci katilin adı

Buca'da işkenceci katil Esat Oktay Yıldıran'ın adının verildiği ilkokul
- Buca'da bir ilkokula, işkenceci katil Esat Oktay Yıldıran'ın adı verildi. Eğitim Sen İzmir 5 Nolu Şube, “Bu ayıp bir an önce düzeltilmelidir” dedi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir 5 Nolu Şube, Buca ilçesindeki bir ilkokula Esat Oktay Yıldıran'ın isminin verilmesine yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Tüm tepkilere rağmen valiliğin Buca ile özdeşleşmiş okul isimlerini değiştirmeye devam ettiği belirtilen açıklamada, "1930'da kurulan Buca Ortaokulu’nun adı Şehit Hüseyin Şimşek, 1962'de kurulan Şirinyer Lisesi’nin adı Ertuğrul Gazi Anadolu Lisesi, 1966'da kurulan Gürçeşme Lisesi’nin adı Kanuni Sultan Süleyman Anadolu lisesi, 1978'de eğitime başlayan Buca Endüstri Meslek Lisesi’nin adı Süleyman Şah olarak değiştirilmiştir” denildi.
Valiliğinin 15 Nisan 2023'te yaptığı isim değişikliğiyle bir skandala imza attığı vurgulanan açıklamada, “1959'da kurulan Belenbaşı Köyü İlkokulu’nun adı 1980’li yılların işkenceci isimlerinden Esat Oktay Yıldıran İlkokulu olarak değiştirilmiştir. 12 Eylül darbesinin simgelerinden biri olan Diyarbakır Cezaevi komutanlığı görevini yapan işkenceci Esat Oktay Yıldıran kimdir; 12 Eylül darbesinden sonra Diyarbakır Cezaevi’nde müdür olarak görev yapmış, görevi sırasında 60’a yakın insanın ölmesine neden olmuş bir işkencecidir. Esat Oktay Yıldıran’ın yaptığı işkenceleri anlatan onlarca kitap ve sinema filmi bulunuyor. Böyle bir işkencecinin adının bir eğitim kurumuna verilmesi kabul edilemez. AKP iktidarı vatandaşın tepkisi sonucu, bu işkencecinin adını parktaki anıttan silmiştir. 2010'da AKP’li Fatih Belediyesi, Fatih Şehitler Parkı’ndaki anıttan Esat Oktay Yıldıran adını sökmüştü. AKP iktidarı, 2010'da adını parktan sildiği işkencecinin adını şimdi bir eğitim kurumuna veriyor. Eğitim Sen olarak bir eğitim kurumuna, yaptığı işkencelerle tanınan, onlarca insanın ölümüne neden olan birinin adının verilmesini kınıyoruz. Bu ayıbın bir an önce düzeltilmesi ve İzmir Valiliği tarafından yapılan bu isim değişikliğinden derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz."
Tepkiler devam ediyor
Birçok siyasetçi ve hak savunucusu da sanal medya hesaplarından duruma tepki gösterdi.
Türk Tabipler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Şebnem Korur Fincancı: "Cezasızlığın da ötesine geçip işkencecileri ödüllendiren bir aşamaya taşıdıkları bir dönemde yaşamanın, hafızanın nisyan ile malüllüğünden kurtulamamanın utancı hepimizindir!"
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı Eren Keskin: "Bir insanlık suçlusu Esat Oktay Yıldıran!! Geldiğimiz nokta ‘Kürt'e şiddetin, işkencenin meşrulaştırılmasıdır’!! Bir zamanlar ‘biz farklıyız’ diyenler SİZ TA KENDİSİSİNİZ O DEVLETİN!! Tabii ‘ devlette devamlılık esastır’!"
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu: "Bu nasıl bir skandal? İnsanlığa karşı korkunç suçlar işleyen bir işkenceci başının adını okula vermişler! Bu suçtur! Öğrencilerin onun gibi olmasını mı istiyorsunuz?"
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu: "Kürt sorunu nedir diyorsanız; 12 Eylül Askeri Darbesinden sonra Diyarbakır Cezaevi'nde binlerce kişinin işkence görmesinden sorumlu olan Esat Oktay Yıldıran'ın adının, 40 yıl sonra İzmir'de bir okula verilmesidir. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, bir kez daha halkımıza gerçek yüzünü göstermiş oldu."
CHP Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı: "Hayrola, 60 kişinin işkenceyle öldürülmesinden sorumlu tutulan birini çocuklarımıza kahraman diye mi tanıtıyorsunuz? Darbe karşıtı söylemlerinizin incileri pul pul dökülüyor. Sizin bu yaptığınıza 12 Eylül’le hesaplaşmak değil, kucaklaşmak denir. Madem bu kadar muteberdi, 2010’da niçin ismini anıtlardan sildiniz? Türkiye’yi yücelten laiklik gibi bir değerden rahatsız olan Milli Eğitim Bakanı’nın yeni diye pazarladığı şey 12 Eylül’ün darbecileri ve işkencecileri mi?"
Saadet Partisi Milletvekili Bülent Kaya: "12 Eylül Darbesi sonrası Diyarbakır Cezaevi'nde İç Güvenlik Komutanı olarak görev yapan işkenceci komutan Esat Oktay’ın isminin İzmir’de bir okula verilmiş olması AKP’nin geldiği hazin sonu ifade eder."
Kürt düşmanlığına ödül
Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevi'nde Yıldıran'ın işkencelerine bizzat maruz kalan ve tüm isanlık dışı uygulamalara tanıklık eden Kürt siyasetçi Ahmet Türk, okula "Esat Oktay Yıldıran" isminin verilmesiyle ilgili MA'ya konuştu. Söz konusu durumun Türkiye ve demokrasi açısından büyük bir ayıp olduğunu belirten Türk, şunları söyledi: “Bu insan herkesçe malum. Sadece cezaevinde yatanlar değil, aileler bile onun nasıl bir işkenceci, katil olduğunu biliyordu. Eğer bir katilin ismi bir okula veriliyorsa o ülkede demokrasiden söz etmek mümkün değil. İnsanları sindirmeye çalışan bir rejimle karşı karşıyayız. Böyle bir rejimin sonucunda bir katilin ismi okula veriliyor. Bu Türkiye açısından, insanlık açısından büyük bir ayıp. İnsanları işkencelerle öldüren bir insanın bu şekilde ödüllendirilmesi, Türkiye’nin demokrasiye ve insan haklarına yaptığı bir ayıptır. Bu, ülkedeki işkencecileri ödüllendiren bir mesajdır. Bu, işkencecilere ve katillere yolu açan bir süreçtir. İşkenceciye ödül verilmesi halk düşmanlarının daha rahat hareket etmesinin, insanları katletmesinin önünü açan bir anlayıştır.”
Türk, Esat Oktay Yıldıran döneminde yaşanan işkencelere işaret ederek, kendisinin de benzer işkencelere maruz kaldığını hatırlattı. Türk, “Bir gün beni çırılçıplak soyarak 200 askerin arasında coplarla dövmeye başladı. Askerleri tahrik ederek, ‘Bakın bu adam milletvekiliymiş, bu adam solcuymuş, durumu şimdi budur. Gelin siz de görün’ diye bağırıyordu. Bu sadece bir iki kere olan bir şey değil. Yüzlerce kez bu işkenceleri yaşadık. Bu duruma, demokrasi düşmanlarına, insanlık düşmanlarına ve Kürt düşmanlarına verilen bir ödül olarak bakmak lazım” dedi. İZMİR















