İmralı’daki durum çok kritik

Rezan Sarıca

Rezan Sarıca

  •  Öcalan’ın avukatlarından Rezan Sarıca, İmralı tecrit ve işkence sistemi vahametinin en üst seviyeye ulaştığını belirterek, “Bu kadar kritik bir aşamaya gelmiş. Müvekkilimizin hiçbir durumunu bilmiyoruz. Ulaşmamız, sesini duymamız, görüşmemiz lazım” dedi. 
  •  Düzenli olarak bilgilendirdikleri CPT’nin bu derin hukuksuzluktan haberdar olduğunu kaydeden Sarıca, şunları vurguladı: “Dolayısıyla şu an müdahale etmesi gerekiyor. CPT’nin, özellikle müvekkillerimizin durumunun öğrenilmesi için bir an önce ziyaret gerçekleştirmesi gerekiyor.”

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a avukat görüşü yasağı bitmeden yeni yasak kararı alınmasının ne hukukta ne de Ceza İnfaz Kanunu’nda bir karşılığı olduğunu belirten avkutlarından Rezan Sarıca, İmralı özelinde kanun dışı karar verildiğini söyledi. 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde ağrı tecrit koşulları altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021’den beri haber alınamıyor. Öcalan, söz konusu tarihte kardeşi Mehmet Öcalan ile “kesintili” telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Öcalan’ın yakınları tarafından sonrasında yapılan başvurulara olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmiyor. Öcalan’ın avukatlarıyla da görüşmesi engelleniyor. Öcalan, en son 7 Ağustos 2019’da avukatlarıyla görüşebildi. Öcalan’a 12 Ekim 2021’de Bursa İnfaz Hakimliği tarafından 6 aylık avukat görüş yasağı verildi. Avukat görüş yasağı 22 Nisan’da dolmasına rağmen avukatların Öcalan ile görüşme talebiyle Bursa İnfaz Hakimliği’ne 29 Nisan’da yaptığı başvuru da reddedildi. Bu reddedilme gerekçesinin, 13 Nisan’da verilen 6 aylık yeni bir avukat görüş yasağı olduğu ortaya çıktı. Öcalan’dan haber alınamaması ve ağırlaştırılmış tecride karşı sivil toplum ve hukuk örgütleri üzerinden yapılan başvurulara da henüz olumlu ya da olumsuz bir dönüş sağlanmış değil. MA’dan Diren Yurtsever ve Doğan Kaynak’ın sorularını yanıtlayan Öcalan’ın avukatlarından Rezan Sarıca, endişelerinin had safhada olduğunu söyledi. 

Kanun dışı karar verildi

 Bir yasak kararının süresi henüz dolmadan yeni bir yasak kararı verilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirten Sarıca, mahkemenin zaten kanunun aradığı herhangi bir şartın yerine gelmesini beklemeden, bir delil veya koşul oluşmadan yeni bir yasak kararı verdiğini kaydetti. Sarıca, “12 Ekim yasak kararı, 22 Ekim’de kesinleşmişti. Bir karar kesinleşmeden o zaman devreye konulmaması gerekiyor. Kararın kesinleştiği tarihten hesapladığımız zaman zaten 22 Nisan’a denk geliyor. 22 Nisan’daki karar bitmeden 13 Nisan’da bir karar alınmasının ne hukukta ne de Ceza İnfaz Kanunu’nda bir karşılığı var. İmralı özelinde kanun dışı bu karar verildi” dedi. 

Direkt yasaklama var

Bir avukat görüşü olmadan zaten bir yasaklamanın verilemeyeceğini; yasaklama için bir avukat görüşünün gerçekleşmesi gerektiğini anımsatan Sarıca, “Kanunun aradığı suç hallerinin delillendirilmesi, bilgi, belgeye dayalı bir şekilde ortaya konulması lazım. Bunlar olsa dahi görüş yasaklanmasından önce başka yaptırımlar söz konusu. Mutlak bir şekilde bunlar gelişse bile avukat yasağının kesin verileceği anlamına gelmez. Ne süre açısından ne kanun ve maddi şartlar bakımından hiçbir koşul yerine gelmeden, otomatik bir şekilde bu şartların var olup olmadığını incelemeden, direk bir yasaklama söz konusu” şeklinde konuştu.  

Vahametin en üst seviyesi

İmralı’da bugün olup bitenlerin, Türk cezaevlerini de aşan, devletin ve hükümetin siyasal çizgisini belirleyen bir duruma geldiğini söyleyen Sarıca, İmralı tecrit ve işkence sistemi vahametinin en üst seviyeye ulaştığını belirtti. “Bu kadar kritik bir aşamaya gelmiş” diyen Sarıca, şöyle devam etti: “ Müvekkilimizin hiçbir durumunu bilmiyoruz. İmralı’ya ulaşmamız, Sayın Öcalan’ın sesini duymamız, görüşmemiz lazım.” 

CPT haberdar ama bekliyor

AİHM, CPT ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin İmralı’ya dair kararlarına ve sorumluluklarına dikkat çeken Sarıca, İmralı’daki derin hukuksuzluğu CPT’ye düzenli olarak aktardıklarını söyledi. Sarıca, şunları ekledi: “CPT, bu derin hukuksuzluktan haberdar. Dolayısıyla şu an müdahale etmesi gerekiyor. CPT’nin, müvekkillerimizin haklarının uygulanması, oradaki hukuksuzluğun gözlenmesi ve tespit edilmesi, özellikle müvekkillerimizin durumunun öğrenilmesi için bir an önce ziyaret gerçekleştirmesi gerekiyor.”  HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.