Irak halkı, yalanı yaktı

Bağdat'ta protesto gösterileri

Bağdat'ta protesto gösterileri

  • Türk devletinin Pertex'teki katliamı, bu kez Irak halkına çarptı.   Son 7 yılda 168 sivil Kürt'ün katledilmesini, Irak ve KDP'nin sessizliğiyle geçiştiren Türk devleti, bu kez büyük protestolar ve Irak yönetimin net tavrıyla karşılaştı. Katliamı üstlenmeyen Türk devletinin temsilcilikleri hedef alındı, bayrağı cayır cayır yakıldı. 

Dihok’un Zaxo ilçesinin Derkar kasabasına bağlı Perex köyündeki piknik alanını toplarla vurarak, 1 yaşından 70 yaşına kadar 9 kişiyi katleden, 5'i ağır en az 30 kişiyi yaralayan Türk devleti, Irak halkının büyük tepkisinin Irak hükümeti tarafından sürdürülmesi üzerine Dışişleri Bakanlığı marifetiyle katliamı inkar etti. Türk muhalefeti ve medyası, katliamı görmeyip Dışişleri açıklamasıyla yetindi. Türk tarafının yalanını ciddiye almayan Irak halkı, önceki akşam başlattığı protestoları dün de sürdürdü, kimi yerde temsilicikler basıldı, Türk bayrağı yakıldı. Hewlêr yönetimi hariç, Irak'ın tüm bileşenleri, katliamı yapan Türk devletinin adını vererek kınadı. Hewlêr yönetimi ise Türk ağabeyini üzmeyecek mecburi bir açıklamayla geçiştirdi. Irak hükümeti, Türkiye'yi kınamakla yetinmeyip cevap hakkının saklılığını vurguladı ve katliamı BM Güvenlik Konseyi'ne taşıma kararı aldı. Irak'ta dün yas ilan edildi. Türk devlet ofisleri kapatıldı. Ülkedeki seyahat acentaları, Türkiye turlarını durdurdu, Türk mallarını boykot kampanyaları başlatıldı. Irak Parlamentosu da Cumartesi günü olağanüstü toplanıyor. 

Dihok'un Zaxo ilçesi Derkar kasabasına bağlı tatil köyü Perex, önceki gün saat 13.00 sıralarında Türk ordusu tarafından toplarla bombalandı. 4 top Iraklı turistlerin konakladığı piknik alanına düştü. Bombardıman nedeniyle 9 kişi hayatını kaybetti, en az 30 kişi yaralandı. Ölü ve yaralılar ambulanslarla Zaxo’daki Acil Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağır olanlar ise Dihok’a nakledildi. Dihok İl Sağlık Müdürü Efrasyab Musa, “Durumu ağır olan 8 yaralı ameliyata alındı. Bunlardan ikisinin elleri ve ayakları kesildi. Birinin de karnı açıldı. 5 yaralının durumu ağır” bilgisini paylaştı. Katledilenlerin naaşı dün Hewler Havalimanı’ndan törenle Bağdat’a gönderildi. Katliamda yaşamını yitiren 1 yaşındaki Zehra'nın naaşının bulunduğu küçük tabut, Federe Kürdistan Başkanı Neçirvan Barzani ve Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin tarafından taşındı.

Irak Dışişleri Bakanı: Türk topçusu bombaladı

Irak Başbakanı Mustafa Kazımi’nin talimatıyla önceki akşam  bölgeye giden Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hüseyin, "Bu, Irak halkına karşı ciddi ve açık bir suçtur. Bu huzurlu turizm köyü Türk topçusu tarafından bombalandı. Köy dört top mermisi ile hedef alındı. Saldırıda 9 vatandaşımız şehit oldu, aralarında çocukların da bulunduğu 31 kişi de yaralandı. Türkiye, Irak'taki askeri operasyonlarını durdurmalı, Irak halkından özür dilemeli, şehit ve yaralıların ailelerine tazminat ödemeli ve tazmin etmelidir" dedi. Dışişleri Bakanı Hüseyin, Türkiye’nin Federe Kürdistan ve Irak topraklarındaki askeri saldırılarının durdurulması için tüm diplomatik yollara başvuracaklarını belirterek, "Meşru müdafaa konusu, uluslararası hukukun bir parçasıdır. Türk hükümeti ve Türk ordusu kendilerini savunacaklarını söylüyor, ancak huzur içinde bir köyü bombalayıp sivilleri ve turistleri öldürmek meşru müdafaa değil. Irak topraklarında askeri operasyonların devam etmesi kabul edilemez" diye konuştu. 

Irak Ulusal Güvenlik Kurulu acil toplantı yaptı

Irak Ulusal Güvenlik Kurulu (MGK), katliam için acil olarak toplandı. Toplantı sonrası yapılan yazılı açıklamada, alınan kararlar şöyle sıralandı:
* Güvenlik Konseyi, Dışişleri Bakanlığı’na Türkiye’nin Irak’ın egemenliğine ve güvenliğine yönelik saldırılarına ilişkin bir dosya hazırlaması talimatını verdi. Ayrıca dosyaların acilen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne göndermesi istendi.
* Irak Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Irak büyükelçisini arayarak yaptırımlar hakkında bilgi verecek.
* Irak’ın Türkiye’de bulunan büyükelçisinin durumu değerlendirmek için çağrılmasını ve yeni bir büyükelçinin gönderilmemesine karar verildi.
* Ortak operasyon komutanının Irak-Türkiye sınırındaki durum hakkında bir rapor sunmakla görevlendirildi.
* Saldırıya uğrayanların ve şehit ailelerinin durumları ve tazminatları hakkında gerekli araştırmanın yapılması istendi.
* İhlalleri önlemek ve kararlı önlemler almak için bölgesel hükümetle koordinasyon sağlanması istendi.
* Türkiye’den resmi olarak özür dilemesi ve askeri güçlerini Irak topraklarından çekmesi talep edildi.
* Güvenlik Konseyi, Irak topraklarının hiçbir ülkenin saldırı ve hesaplaşma alanı olmaması gerektiğini bir kez daha yineliyor ve ayrıca Irak topraklarında herhangi bir silahlı grubun varlığını şiddetle reddediyor.”
 
Vekillerde ortak kınama ve toplantı çağrısı

Irak Parlamentosu milletvekilleri de katliama tepki geldi. 100'den fazla milletvekili tarafından ortak bir bildiri yayınlandı. Türk devletinin kınandığı bildiride parlamentonun olağanüstü gündemle toplanması çağrısında bulunuldu. Bildiride, Irak Başbakanı Mustafa Kazımi ve Genelkurmay Başkanı’nın olağanüstü toplantıda hazır bulunması talep edildi. Bildiride Türk devletinin sivilleri katlederek, savaş suçu işlediği ve Birleşmiş Milletler yasalarını ayaklar altına aldığı vurgulandı. Toplanması için 100'den fazla vekil imzasıyla seslenilen Irak Parlamentosu, Cumartesi günü toplanıyor. Irak Başbakanı Mustafa Kazımi, toplantıya katılacağını açıkladı.

Irak’ta bir günlük yas ilan edildi

Irak Bakanlar Kurulu, Başbakan Mustafa Kazımi’nin talimatı üzerine, ülke genelinde 21 Temmuz'da bir günlük yas ilan edildiğini duyurdu. Yas kapsamında Dışişleri Bakanlığı ve yurt dışındaki tüm diplomatik temsilciliklerde de taziyeler kabul edildi.

Akşam başlayan gösteriler dün de devam etti

Katliama karşı önceki akşamdan Diyala'dan Necef'e, Bağdat'tan Kerkük'e kadar gösteriler yapıldı. Türkiye'nin eski büyükelçiliğindeki bayrakı indiren, binayı ateşe veren göstericiler, dün sabahtan itibaren yeni elçilik binası önünde toplantı. Tüm kentlerdeki Türkiye'nin vize merkezleri önünde gösteriler yapıldı. Türk bayrakları indirildi, kapatıldı, yakıldı. Türk hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine sloganlar atıldı.
Parlamenter Hadi El-Salami ise Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, “Tüm dünyanın gözü önünde Erdoğan komutasındaki Türk ordusu dün Dihok’ta sivillere yönelik bir katliam gerçekleştirdi. Türkiye’nin topları yüzünden onlarca insan şehit düştü” denildi. Suç duyuruları dilekçelerinin altında Yüksek Yargı Konseyi’nin mührü bulunmaktadır.

Vize merkezleri kapatıldı seyahatler de durduruldu

Onlarca Iraklı seyahat acentesi, Türk bombardımanına tepki olarak Türkiye turlarını askıya aldıklarını açıkladı. Federe Kürdistan ve Irak'taki Türk Vize Merkezleri, seyahat acentelerine bir sonraki duyuruya kadar operasyonlarını askıya aldıklarını ve bu nedenle şu anda herhangi bir vize başvurusunun işleme alınmayacağı konusunda bilgilendirmek zorunda kaldı. 

Arap Birliği Türkiye'yi uyardı

Arap Birliği, katliama ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye’yi yeniden hesap yapmaya, iyi komşuluk ilkesini korumaya ve Arap ülkeleri içinde herhangi bir bahaneyle askeri operasyon yapmaktan kaçınmaya çağırdı.

Hewlêr yönetimi bu kez savunamadı

Başında Barzanilerin bulunduğu Hewlêr yönetimi ise bu kez Türk yalanına ortak olamadı. Irak halkının ve kurumlarının açık ve net tepkileri üzerine açıklama yapmak zorunda kalan Federe Kürdistan yöneticileri, bu "PKK yaptı" diyemedi, ancak utangaç bir tavırla Türkiye'yi işaret ederken yine de PKK ile savaşın buraya taşınmasından dert yandı. Güney'in diğer partileri kınayan açıklamalar yaparken YNK Eşbaşkanı Bafil Talabani, saldırılar karşısında ulusal bir tutuma ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Uluslararası ortakları da Irak'ı görmezden gelemedi

Türk devletinin Güney Kürdistan'daki işgal saldırılarına destek sunan, tüm suçlarını görmezden gelen ABD ve İngiltere bile Irak halkının büyüyen tepkisi ve örtbas edilemeyen açık katliam karşısında açıklama yapabildiler. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, yaptığı yazılı açıklamada, saldırıyı kınayarak, “Sivillerin öldürülmesi kabul edilemez. Tüm devletler, sivillerin korunması da dahil olmak üzere uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine saygı göstermelidir” dedi. İngiltere Dışişleri Bakanlığı da yazılı açıklamasında, saldırının mağdurlarının acısının paylaşıldığı dile getirilerek, soruşturma için Irak hükümetine yardım etmeye hazır olduklarını belirtti. Türkiye'nin adını unutan İngiltere Dışişleri,  “Birleşik Krallık, saldırının yol açtığı kayıpları protesto ediyor ve Irak Kürdistan Bölgesi de dahil olmak üzere Irak'ın istikrarını desteklemeye devam ediyor" denildi. Almanya da endişelerini paylaşabildi. 

Türk Dışişleri üstlenmedi muhalefet ve medyası sustu

Irak'ta tepkiler artınca ve katledilenlerin Arap olduğu anlaşılınca yazılı bir açıklama yapan Türk Dışişleri Bakanlığı, 'nezaket' cümlelerinin ardından şu pişkinliği sergiledi: "Masum insanları hedef alan ve terör örgütü kaynaklı olduğu değerlendirilen bu gibi saldırılarla ülkemizin terörle mücadeledeki haklı ve kararlı tutumunun hedef alındığı kıymetlendirilmektedir. Türkiye gerçeğin açığa çıkması noktasında her türlü adımı atmaya hazırdır. Irak hükümeti yetkililerini hain terör örgütünün söylem ve propagandasının etkisi altında açıklamalar yapmamaya, bu elim hadisenin gerçek faillerinin açığa çıkarılması için iş birliği yapmaya davet ediyoruz."
Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da dün TRT Haber'de konuşarak, aynı yalanı sürdürdü ve şunları ifade etti: “Türk Silahlı Kuvvetleri'nden aldığımız bilgiye göre herhangi sivillere yönelik bir saldırımız olmamıştır. Türkiye'ye yönelik suçlamaları; gerek yetkili gerek yetkisiz yapılan açıklamaları da reddediyoruz." 

Türkiye'nin ilk katliamı değil

Türk devleti, savaş konseptini devreye koyduğu 24 Temmuz 2015'ten beri Güney Kürdistan’ın yerleşim alanlarına da saldırılarını sürdürüyor. Mexmûr ve Şengal başta olmak üzere bölgenin birçok kentine yönelik hava saldırılarında, çocuk ve kadınların da aralarında bulunduğu en az 168 kişi katledildi, yüzlerce kişi yaralandı. Türkiye’nin en son 26 Mayıs’ta Bamernê’ye yönelik SİHA saldırısında, ikisi çocuk üç kişi yaşamını yitirdi. CPT Federe Kürdistan Bürosu, 648 köyün tamamen boşaltılma tehlikesi altında olduğunu; 150 köyün de tamamen boşaltıldığını açıkladı. Türk devletinin saldırılarında katledilen yurttaşlar, Federe Kürdistan Hükümeti tarafından şehit ilan edilmediği gibi Adli Tıp Kurumu tutanaklarına ölüm sebebi resmi olarak geçirilmiyor. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.