Irkçı-dinci yığın müfredatı

Kadın Haberleri —

Öğrenciler

Öğrenciler

  • Türkçü-İslamcı müfredatın tek tipleştirici ve itaatkar yığınlar öngören eğitim sistemi, 21 yıllık AKP iktidarı döneminde daha da dinci, ırkçı ve cinsiyetçi içeriğe büründü. Artık karma eğitimden de vazgeçmenin konuşulduğu bir aşamaya gelindi.

Türk eğitim sisteminde bilimsellikten iyice uzaklaşılması, okulların alt yapıları, öğretmen eksiklikleri, kalabalık sınıflar, çocukların cemaat yurtlarına yönlendirmesi ve buralarda yaşanan istismar vakaları konuşuluyor. Bu hafta 2022-2023 eğitim-öğretim dönemi sona eriyor. Okullar, öğrenciler ve veliler bu yılı da ekonomik zorluklarla geçirdi. ‘Okul alışverişleri tamamlanamadı’ ile başlayan haberler, ‘çocuklar beslenemiyor’ ile devam etti. Kitaplar, müfredat yine eşitsizliklerle doluydu. Bu yıl da çocuklar ana dillerinde eğitimden mahrum bırakıldı. Seçmeli dersler arasına konulan Kürtçe, okullarda sıralamaya girmediği için ‘yeterli sınıf yok’ denilerek verilmedi. Seçmeli derslerin çoğunluğunu ‘dini’ eğitim oluşturdu.

Dinciliğin önü açıldı

Eğitim sistemi bu yıl da toplumsal cinsiyet eşitliğinden uzak bir yol izledi. Egemen ideolojinin tüm baskılarıyla şekillenen ders kitaplarında, toplumsal yaşamın her alanında yaşanan cinsiyetçilik ve cinsiyetçi uygulamalar yer aldı. Karma eğitimi hedef haline getiren uygulamalar sergilendi. Ders kitaplarında kadın, aile içinde ev işlerinden ve çocuklardan sorumlu gösterildi. Erkeğin üstün olduğu, kadınların hizmet ve itaat etmesi gerektiği anlatıldı. Türk eğitim sisteminin sorgulatmayı değil, itaat ettirmeyi hedef belirlemesi katmerleşti.

Ders kitaplarında ne vardı?

JINHA'dan Sarya Deniz'in haberine göre; ders kitaplarında kadın, ev içinde muhafazakâr görünümlü bir anne ve ev kadını olarak kurgulandı. Kimi çalışmalara göre Matematik ders kitaplarında hiçbir şekilde kadın rol modele rastlanmadı. Çalışan kadınlar metinlerden çıkarıldı onların yerine erkekler konuldu. Kadınlar için sadece aile hayatını vurgulayan metinler ya da görseller tercih edildi. Kadınlar ‘paylaşma’ özelliği ile öne çıkarılırken erkekler için ‘vatansever, millet sevgisi, disiplinli, fedakâr olan’ gibi ifadelerle ön plana çıkarıldı. 

676 bin çocuk uzak kaldı

12 yıllık zorunlu eğitim; okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde 9 milyon 928 bin 304’ü erkek, 9 milyon 227 bin 267’si kız olmak üzere toplam 19 milyon 155 bin 571 öğrenci var. Raporlar; eğitim çağındaki 676 bin çocuğun eğitimden uzak kaldığını gösterdi. Bunun sebeplerine önemli ölçüde ‘yoksulluk’ gösterilirken diğer yandan 4+4+4 sistemi de çocukları evlerine gönderen uygulamalardan.  Eğitim sistemi dışında kalanların büyük çoğunluğunu 14-17 yaş aralığındaki çocuklar oluşturdu. Böylece her 10 çocuktan biri okula gidemedi. Okuldan ayrılma en yaygın lise çağında yaşandı. Bunun da önemli oranını yine kız çocukları oluşturdu.

Karma eğitim hedefte

Uzmanlar ve ilgili sendikalar karma eğitimin açık hedef haline getirildiğine dikkat çekerek, cins ayrımı yapıldığına işaret ediyor. Kız çocuklarının okula gitme oranı yüzde 91 olarak ifade ediliyor. Kız çocuklarının okula gidememesi ya da eğitim hayatından koparılması onların evliliğe zorlanmaları anlamına da geliyor. Üstelik bu gerçek raporlara da yansıdı. Cinsiyet eşitliğinin hayata geçirilmediği, kadın cinayetleri ve şiddetin sürekli gündem olduğu Türkiye’de, karma eğitim karşıtlığı, tek din, tek mezhep ve tek cinsiyet egemenliğine dayalı bir toplum oluşturma hedefinden ayrı değerlendirilmiyor.

Okullara manevi danışman

Son olarak Milli Eğitim Bakanlığının imzaladığı protokol çerçevesinde okullara ‘manevi danışman’ adı altında din görevlilerinin atanması öngörüldü. Din görevlilerinin okullarda nasıl bir çalışma yürüteceği, hangi müfredat üzerinden ‘eğitim’ verecekleri net değil. ‘Laik eğitim karşıtlığının son hamlesi’ olarak görülen bu düzenleme birçok velinin tepkisini çekti. Sadece İzmir’de 842 okula imam, Kur’an kursu öğrencisi, vaiz ve din hizmetleri uzmanı görevlendirildi. Bu görevlendirmelere nasıl ve ne kadar kaynak ayrıldığı da merak konusu. 

755 bin 375 çocuk doğum yaptı

Son 19 senede doğum yapan kız çocuklarının sayısı 1 milyon 755 bin 375’e ulaştı. Bu doğumların yüzde 27’si 17 yaşından küçük çocuklarda gerçekleşirken, 15 yaşından küçüklerin yaptığı doğum sayısı ise 15 bin 601 oldu. Veriler, 2012-2021 yılları arasında 15 yaşından küçük 147 çocuğun birden fazla doğum yaptığını gösteriyor.

İstismar vakaları arttı

Cinsel istismar da eğitim sisteminde ayrımcılığın yanı sıra farklı bir şiddet olarak karşımızda duruyor. Cinsel istismar vakalarının önemli bir oranı okullarda gerçekleşti. Failler ise ya öğretmenler ya da okul yetkilileri/müdürleri oldu. Basına yansıyan haberlere göre; 2022'de en az 238 çocuk istismara maruz kaldı. 2022’de en az 65 çocuğu öğretmenlerin de aralarında olduğu okul çalışanları, 25 çocuğu kuran kursu görevlileri, tarikat üyeleri istismar etti. 2023 yılının ilk 5 ayında ise en az 50 çocuk cinsel istismara maruz kaldı. Bu vakalardan belirlenen 11’i okul, kuran kursu gibi yerlerde gerçekleşti.  Adalet Bakanlığının en son paylaştığı verilere göre; çocuk istismarı suçları yüzde 33 arttı.

Okullarda çalıştırılan çocuklar

Eğitimden koparılıp çalıştırılan çocukların sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Eğitim adı altında çocuklardan kazanç sağlanıyor. AKP döneminde mesleki eğitim adı altında birçok meslek lisesi açıldı. Meslek liselerinde 1 milyon 848 bin 236 öğrenci eğitim görüyor. Mesleki ve teknik eğitim adı altında okullarda da çalıştırılan çocuklara aylık sadece bin 300 TL ödeme yapılıyor. “Çırak, kalfa ve usta” gibi sınıflandırılmalarla çalıştırılan öğrencilerin sayısının 1 milyon 200 bine ulaştı. Resmi açıklamalara göre; 18 Aralık 2022 itibarıyla meslek liseleri 11 ayda 1 milyar 955 milyon TL gelir elde etti ve buradan öğrencilere 94 milyon 332 bin lira, öğretmenlere ise 206 milyon 608 bin lira olmak üzere toplam 301 milyon lira pay ödendi. Geriye kalan 1 milyar 654 milyon TL ise “çocuk işçiliği” üzerinden devletin hazinesine aktarıldı.

5 milyon çocuk işçi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) hane halkı iş gücü araştırması 2022 yılı sonuçlarına göre, 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılma oranı yüzde 18.7 olarak açıklandı ama İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) bu konuda kurumun verileri perdelendiğini duyurdu. İSİG’e göre; Türkiye’de en az 2 milyon yaz aylarında ise 5 milyon ‘çocuk işçi’ var. Ayrıca bu sayıya göçmen ya da mülteci statüsündeki çocuklar da dahil değil.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verileri ise, 2022 yılında en az 3 bin 552 çocuğun sokaklarda çalıştırıldığını belirtiyor. Yine İSİG, AKP’li yıllarda yani 2022 yılından 31 Mayıs 2023 tarihine kadar en az 868 çocuğun iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirdiğini verileriyle sunuyor.

AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.