Iskalanmış Hayatlar
Toplum/Yaşam Haberleri —

- “Iskalanmış Hayatlar: Domlar” belgeseli Hatay’ın dışlanan Dom topluluklarının kayıplarını, görünmez bırakılan yaşamlarını anlatıyor.
Yönetmen Mehmet Kuyumcu, “Iskalanmış Hayatlar: Domlar” belgeseliyle Hatay’ın dışlanan Dom topluluklarının kayıplarını, dayanışmasını ve görünmez bırakılan yaşamlarını anlatıyor.
Yönetmen Kuyumcu, Hatay’daki Dom topluluklarının yaşadığı zorlukları geniş kitlelere duyurmayı amaçladığı film için çalışırken 6 Şubat 2023 depremleri yaşandı. Türkiye, tarihin en yıkıcı depremlerinden birini yaşamıştı. Evler, sokaklar yıkıldı, binlerce insan hayatını ve sevdiklerini kaybetti, etkilenen şehirler tam anlamıyla kimliklerini kaybetti. Bunun yanı sıra Kuyumcu’nun aylarca topladığı görüntüler de gitti. Elinde sadece depremden kısa süre önce arşivlediği bir video vardı. Bu kayıpların ardından belgesel tamamlanamadı. Ancak Kuyumcu, hikayesini ve depremle daha da görünür hale gelen ayrımcılığı anlatmaktan geri durmadı. Depremden bir yıl sonra Hatay’daki Dom topluluklarının yaşadığı kayıpları, kurdukları dayanışma ağlarını ve görünmez kılınan yaşamlarını konu alan “Iskalanmış Hayatlar: Domlar” belgeseli için kolları yeniden sıvadı.
Deprem öncesinde Ali İsmail Korkmaz Vakfı (ALİKEV) desteğiyle çekimlerine başlanan, depremin ardından Hafıza Hakikat Adalet Merkezi desteğiyle tamamlanan belgesel; Hatay’daki Dom, Abdal ve Roman topluluklarının yaşadığı sosyal dışlanma, dayanışma pratikleri ve insan hakları mücadelesine odaklanıyor.
Belgeselin çıkış hikayesi
Agos’tan Ilgaz Gökırmaklı’nın haberine göre yönetmen Mehmet Kuyumcu, uzun yıllardır Antakya'daki sivil toplum örgütlerinde çalışan bir aktivist. Belgesel için ilk adımların 2021’de atıldığını söyleyen Kuyumcu şunları paylaştı:
“Dom–Roman-Abdal mahallelerinde dolaşırken ‘Biz neden kendi hikâyemizi anlatmayalım?’ diye düşündüm. Bu fikri tetikleyen şeylerden biri de Netflix’teki “Gönül” dizisiydi. Dizi Dom topluluklarını anlatıyordu ama hem giriş cümlesi hem de yaratılan karakterler beni çok rahatsız etmişti. ‘Tanrı insanı yarattı, insan sıkıldı, Tanrı da Domları yarattı’ gibi bir cümle, Domları eğlence figürüne indirgemekten başka bir şey değildi. Oysa bir Dom’un günlük yaşamda verdiği mücadele bambaşka ve çok daha ağır. Yıllardır dışarıdan çizilmiş, gerçeklikle ilgisi olmayan imgelerle temsil ediliyoruz. Bir belgesel çekip bu yanlış algıyı kırmak, kültürümüzü, dilimizi ve yaşam mücadelemizi içeriden bir gözle aktarmak istedim.”
Antakya’daki Aksaray, Saraykent ve Altınçay mahallelerinde dört ay boyunca çekim yapan Kuyumcu, “Belgesel Domların kimliğini ve kültürünü doğru biçimde aktarmayı amaçlıyordu. İzleyiciler de 40 dakikada topluluğun tarihini, günlük yaşamını ve karşılaştığı zorlukları görme ve anlama şansı buluyor. İzleyicilerden duygusal ve bilgilendirici olduğu yorumları aldık” dedi. İSTANBUL















