Jeffrey’den çifte itiraf

  •  ABD Suriye Özel Temsilcisi olduğu sırada, adeta Türk tezlerinin savunuculuğunu üstlenen James Jeffrey, Trump’ın kaybetmesiyle birlikte koltuğunu bıraktıktan sonra itiraflarını sürdürüyor:
  •  ABD, Türk devletine, PKK’ye karşı Suriye ve Irak’taki dahil bir kısmı gizli her türlü desteği veriyor. Trump dönemi, Erdoğan’a taviz ve fırsatlarla geçti. Koalisyon çaresizdi, DAİŞ’e karşı sadece YPG savaştığı için destek verdi.

Trump döneminin, Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye ve Güney Kürdistan’ın bir bölümün işgal etmesine kadar varan desteğin mimarları arasında yer alan eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, bu kez çifte itirafda bulundu.

Trump döneminin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Türk-Amerikan ilişkilerinin Biden döneminde karşı karşıya kalacağı sınamalar, QSD konusunda Ankara ile yaşanan güven bunalımı ve S-400 krizinin olası sonuçları hakkında DW Türkçe’den Değer Akal’ın sorularını yanıtladı. ABD'nin 2008-2010 yılları arasında Bağdat büyükelçisi, 2010-2012 yılları arasında Ankara büyükelçisi olarak da görev yapan Jeffrey, şimdi düşünce kuruluşu Wilson Center'ın Ortadoğu Programı'nın başkanlığını yürütüyor.

Suriye’de Türkiye ile QSD’ye yaklaşım dışında tam bir mutabakat içinde olduklarını belirten Jeffrey, bu konuda Türkiye’yi inandıramadıklarını söyledi.

PKK’ye karşı tam destek

ABD'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin PKK ile mücadelesine, büyük bir bölümü gizli olarak sınıflandırılmış, çok ciddi ve kapsamlı bir desteği olduğunu kaydeden James Jeffrey, "Bu mücadelede ABD, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarafındadır, bunda şüphe yok. ABD, Türkiye ile Irak arasında PKK'yı yenilgiye uğratmayı hedefleyen tüm girişimleri de destekliyor" diye konuştu.

YPG dışında savaşan yoktu

Yaklaşık 80 ülkeden oluşan DAİŞ’le Mücadele Koalisyonu’nun 2014’te çaresiz bir durumda olduğu Suriye’de YPG'ye destek verdiğini kaydeden Jeffrey, "Çünkü onlar IŞİD'le savaşıyordu ve onlardan başka IŞİD ile savaşan da yoktu" dedi.

Türkiye’nin Kürt düşmanlığına dayalı saldırgan politikasını, Kürtlerin Suriye’de herhangi bir statü sahibi olmaması için çeteleri salması, bizzat işgallere başlamasını bilmiyormuş gibi konuşan James Jeffrey, Türkiye’ye verdikleri tavizlerin de işe yaramadığını söyledi. "Menbiç Yol Haritası, kuzeyde tampon bölge oluşturulması gibi pek çok çabamız oldu…Sonra da Türkler bölgeye girdi" diyen Jeffrey, bütün bunları sadece Türkiye’deki iç siyasete bağladı.

Hiçbir ağır silah verilmedi

QSD ve YPG'ye kendi döneminde Türkiye'ye karşı harekete geçmelerine izin verecek herhangi bir silah, makinalı tüfek dışında hiçbir ağır silah vermediklerini söyleyen Jeffrey, "Ağır silahlar, toplar vermedik…. Türkiye'ye herhangi bir saldırı düzenlemediler" şeklinde konuştu.

ABD’de Türkiye için çalışmış

"Suriye'de bir tür 'PKK devleti' kurmak ne Rusların ne bizim çıkarımıza. Ben bir Rus hayranı değilim, ama bunu Ruslar da yapmayacaktır. Gerçek şu ki, biz S-400 konusunu ne zaman gündeme getirdiysek, Türk tarafı da işte bu konuyu gündeme getirmeye başladı" diyen Jeffrey, Türkiye için gösterdiği çabayı da aktardı: "Ben Kongre, Amerikan ordusu, aslında Türkiye'ye destek olan kesimlerle de konuştum. Yıllarca uğraştım. Ama yanıt aynı ve bu tutum değişmeyecek. S-400'ler ilişkilerin iyileşmesi önünde engel. Geldiğimiz nokta bu."

Yeni yönetimi eleştiriyor

Yeni ABD yönetiminin Türkiye’nin müttefikliğini sorgulamasını, Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde, Türkiye'yi "sözde müttefik" olarak nitelendirmesine tepki gösteren Jeffrey, şöyle devam etti: "Türkiye bir müttefiktir. S-400 almanız sizi doğrudan müttefiklikten çıkarmıyor… Türkiye ne yazık ki Trump döneminde sunulan çözüm fırsatlarını kaçırdı…"

Türkiye tek adım atmadı

Sabık temsilci James Jeffrey, itiraflarını şöyle tamamladı: "Cumhurbaşkanı Erdoğan, hangi politikasında, Trump ile uzlaşmak için değişiklik yaptı ya da adım attı? S-400'lerde çözüme yönelik adım attı mı? Hayır. Aksine… Peki bizimle Suriye'nin kuzeydoğusunda bir mutabakat için herhangi bir şey yaptı mı? Hayır, Ağustos 2019'da sağlanmış bir mutabakatımız vardı, ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu Ekim'de askerlerini Suriye'ye göndererek ihlal etti. Peki Trump, Erdoğan ile uzlaşmaya çalıştı mı? Evet, hatta defalarca. S-400 yaptırımlarını geciktirdik, sonra yine geciktirdik ve yine geciktirdik… Peki yol alabildik mi? Hayır tabii ki. İşte yeni Biden ekibinin devraldığı miras bu…"  HABER MERKEZİ

 

Yeni yönetim güç gönderiyor

SOHR, ABD’nin 23 Aralık - 23 Ocak tarihleri arasında Federe Kürdistan’dan 240 aracın uluslararası koalisyonun üslerine 7 parti halinde lojistik ve askeri teçhizat taşıdığını, söz konusu techizatın Hesekê’ve Dêrazor’daki üsslere ulaştırıldığını bildirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) önceki günkü açıklamasında, “ABD güçleri, Hesekê’deki Al Malikiyê (Dêrik) üssüne çok sayıda zırhlı araç ve tank getirdi. Ayrıca sınır boyunca devriye gezdi. ABD güçleri, son 48 saat içinde bütün üslerine askeri güç gönderdi. ABD’nin Suriye-Irak-Türkiye sınır üçgeninde bulunan Al Malikiyê köylerinde yeni bir üs kurmak istediği söylentisi var” dedi. Şarkul Avsat gazetesi, Türk devletinin sınır bölgesine el koymak için yeni bir askeri saldırı başlatacağının duyurmasının ardından ABD’nin bu askeri sevkiyat durumuna karar verdiğini belirtti.

Dêrik-Şırnak sınırında devriye

Güney Kürdistan medyasının da yerel kaynaklarına dayanarak aktardığına göre; ABD güçleri, Dêrik’teki askeri üsse zırhlı araç ve tanklarla takviye yaptı Dêrik, Şırnak ve Zaxo üçgeninin kesiştiği sınır hattında 6 Bradley zırhlı aracın katıldığı bir konvoyla devriye gezdi. Rimêlan kasabasının güneyindeki Harab el-Jir havaalanından kalkan helikopterler de Dêrik-Qamişlo otoyolundan devriyenin gezdiği yolu denetledi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.