Tek taraflı müzakere olmaz

Dünya Haberleri —

Jody Williams / foto:AFP

Jody Williams / foto:AFP

  • Kürt Halk Önderi’nin “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na destek veren ve PKK’nin silahlı mücadeleyi sonlandırma kararını “cesur bir adım olarak” tanımlayan Nobel Barış Ödüllü Jody Williams, “Türk devletinin de aynı cesareti göstermesi gerekiyor” dedi.

EREM KANSOY

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na destek veren Nobel ödüllü 88 isimden biri olan Jody Williams, mektupta yaptıkları çağrıyı yineleyerek, Öcalan’ın müzakerelere aktif katılımının barış için en temel koşul olduğunu vurguladı.

Erdoğan adım atmadı

Öcalan’ın dünyaya sunduğu demokrasi manifestosunu ve PKK’ye dönük silah bırakma çağrısını “muazzam bir cesaret örneği” olarak değerlendiren Williams, “Artık Türk devletinin de aynı şekilde cesur bir yanıt vermesinin zamanı geldi” dedi.

Türk devletinin cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın barış için yeterince çaba göstermediğini sözlerine ekleyen Williams, şöyle devam etti: “Kürtlere dönük saldırılar sona ermedi ve bu barışın ruhuna uymuyor. Öcalan PKK’nin lideri; dolayısıyla müzakerelere katılabilmeli; somut ve hızlı adımlar atarak müzakerelerdeki tıkanıklıkları çözmeli. Bu hapisteyken mümkün olmayacaktır. İnsanların Öcalan’ın sürece dahil olduğunu bilip güven duyabilmesi için yürütülen görüşmeler kamuya açık olmalı.”

Avrupa yükümlülüklerini yerine getirmeli

Avrupa kurumlarının barış sürecine katkı sağlamada yetersiz kaldığını vurgulayan Williams, “Yaklaşımlarının neredeyse tamamı berbat. Açık görüşlü olmadılar, diyaloga izin vermediler. İnsanların Öcalan’la görüşmesini mümkün kılmadılar. Eğer Türk hükümeti uygun koşulları sağlamazsa, uluslararası kurumların Öcalan’ın hakları için baskı yapması gerekir. Avukatlarıyla, ailesiyle görüşebilmesi gerekir. Bugüne kadar bu konuda çok kötü bir iş çıkardılar” diye konuştu.

 

 

Uluslararası aktörler fark yaratabilir

Öte yandan, çatışmanın sonlanması için çalışma yürüten isimlerden Williams, bu çabanın önemini dile getirdi: “Kürt meselesine sonradan dahil oldum ve elimden gelenin en iyisini yapmam gerektiğini hissediyorum. Dünya çok kötü bir durumda. Eğer çatışma bölgelerinde samimi müzakereler olmazsa, taraflar etkileşim biçimlerini değiştirme yönünde gerçek adımlar atmazsa, gelecekte neler olacağını kestiremiyoruz. Öcalan’ın barış istediğine inanıyorum ancak Türklerden o kadar emin değilim. Ancak, uluslararası baskı oluşursa ve uluslararası aktörler müzakerelere dahil olursa büyük bir fark yaratılabilir.”

Türk devletinin bu sürece katılma sorumluluğu var

Konuşmasının sonunda Kürt Halk Önderi Öcalan’a mesaj gönderen Williams, “Öncelikle ona cesareti ve silahların bırakılmasına dönük çağrısı için teşekkür ederim. Müzakereler daha başlamadan bir tarafın silah bırakması pek rastlanan bir şey değildir. Bu sadece onun değil, Kürtlerin de cesaretini gösteriyor. Bence bu gerçek bir değişim isteğini, çözüm arzusunu, barış içinde yaşamayı öğrenme isteğini ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’a da seslenen Williams, “Şimdiye kadar yapılan çağrılar Kürtler tarafından karşılık buldu. Ama tek taraflı müzakere olmaz. Artık Erdoğan ve Türk devletinin bu sürece katılma sorumluluğu var. Öcalan’ın açık şekilde müzakerelere katılması, Türkiye’de olumlu değişim yaratabilir ve dünyada büyük etkiler doğurabilir” dedi.

 

 

Jody Williams kimdir?

Amerikalı aktivist ve akademisyen Jody Williams, 9 Ekim 1950’de Vermont, ABD’de dünyaya geldi. İngilizce ve İspanyolca öğretmenliği eğitiminin ardından 1984’te Johns Hopkins Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler yüksek lisansını tamamladı. 1992’de Uluslararası Mayın Yasaklama Kampanyası’nı (ICBL) başlatarak anti-personel mayınlarının yasaklanması ve temizlenmesi için küresel bir hareketin öncülüğünü yaptı. Bu çabaları, 1997’de 120 ülkenin Ottawa Sözleşmesini imzalamasıyla sonuçlandı ve aynı yıl Williams ile ICBL, Nobel Barış Ödülüne layık görüldü.

Williams, 2003’ten bu yana Houston Üniversitesi’nde Barış ve Sosyal Adalet Profesörü olarak görev yapıyor. 2006’da Nobel Barış Ödülü sahibi diğer kadınlarla birlikte Nobel Kadınlar Girişimi’ni kurarak dünya genelinde barış, adalet ve eşitlik için mücadele eden kadınların çalışmalarını destekledi.

Ayrıca, Nobel ödüllü 69 isimle birlikte Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi ve BM İnsan Hakları Komitesi’ne gönderilen ortak mektupta yer alarak, “Abdullah Öcalan’ın haklarını korumak için görevinizi yerine getirin” çağrısında bulundu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.