Kadınlar, devletin şiddet kıskacında

Kadın Haberleri —

.

.

  • Kurdistan’da, AKP-MHP faşist iktidarının kadın politikaları, üniformalı tecavüz vakalarının artmasına yol açtı. Kurdistan’da artan vakalara yenileri eklenirken, erkek yargı ise jet gizlilik kararları, “iyi hal” indirimleri ya da hafif cezalarla failleri destekleyen nitelikte kararlara imza attı.

AKP-MHP iktidarının kadın politikaları; kadına yönelik şiddetin, katliamın, taciz ve tecavüzlerin önünü açtı. İstanbul Sözleşmesi Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı kararname ile bir gecede kaldırıldı. Sözleşmenin kaldırılmasına sevinen pek çok erkek, internet üzeri memnuniyetini dile getirdi. Kadına yönelik cinsel suçlar yargıda cezasız kaldı ya da suçluya ödül gibi cezalar verildi. İktidarın politikası ve yargının kararları toplumda kadın ve çocuğa yönelik cinsel taciz ve tecavüzün yaygınlaşmasına yol açtı. Devlet politikalarının bir sonucu olarak yayılan tecavüz suçunu ise en fazla işleyen yine devletin emniyet ve güvenlik mensubu olan asker ve polisler oldu.

Kadına yönelik şiddetin önü açıldı

“İktidar, üniforma ve yargı kıskacında şiddet” başlığıyla JINNEWS’e yazan Zelal Tunç kadına yönelik şiddetin, tecavüzün devlet tarafından nasıl manipüle edildiğini, faillerin nasıl aklandığını şöyle anlattı: “Yakın tarihte uzman çavuş Musa Orhan’ın İpek Er’e tecavüz ederek “intihara” sürüklemesinin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bu olayın bazı çevreler tarafından sürekli gündeme getirilmesinin temel nedeni HDP milletvekilinin ve diğer PKK’lıların yaptıklarının üstünü örtmektir” söylemleri, yargının failler hakkın sistematik olarak verdiği “iyi hal”, “tahrik” indirimleri, şiddete uğrayan kadınların korunmayarak evlerine geri gönderilmeleri gibi birçok uygulama kadınlara yönelik her türlü şiddetin önünü açmak olarak değerlendiriliyor.

Üniformalı tecavüz yeniden gündemde

En son Wan’ı Serav (Saray) ilçesinde yeni yılın ilk günlerinde mülteci bir kadına iki sözleşmeli er tarafından tecavüz edilmesi, Kurdistan’daki üniformalıların, devlet görevlilerinin ve iktidara yakınlığı ile bilinen kesimlerin kadınlara yönelik saldırılarını bir kez daha gündeme getirdi. Kürt kadınlara yönelik bu politikalar, mülteci kadınlara yönelik de giderek artıyor. 

Kurdistan’da son yıllarda yaşanan üniformalı, devlet görevlileri ya da iktidara yakınlığı ile bilenen kesimlerin karıştığı olaylar tablonun vahametini ortaya koyuyor. 

Jet hızı ile gizlilik kararı veriliyor

Üniformalı kişilerce kadına ve çocuğa yönelik yapılan suçların kamuoyuna yansımasından dakikalar sonra soruşturmayı yürüten cumhuriyet başsavcılıkları tarafından jet hızıyla gizlilik kararı alınarak, gerçeğe erişim engelleniyor. Korucular tarafından gerçekleştirilen tecavüz suçlarında hedef alınan kadın ve çocukların aileleri ikamet ettikleri köy, mahalle, ilçeden göç ettirilerek daha fazla mağdur ediliyor. Yıllara yayılan yargıla(ma)ma süreci sonunda “iyi hal” indirimi ile failler aklanıyor. 

Korucu değil mağdur göçertildi

Wan’ın Payîzava (Gürpınar) ilçesinde 15 Aralık 2016 tarihinde zihinsel engelli 2’si çocuk 3 kardeş korucu Tekin Gülaçtı tarafından sistematik tecavüze uğramıştı. Korucu failin tecavüzü, çocukların okulda baygınlık geçirmesi sonucu kaldırıldıkları hastanede ortaya çıkarken, sistematik olarak zihinsel engelli kardeşlere yönelik yapılması ise günlerce kamuoyunun gündeminde kaldı. Kadın derneklerinin, gönüllü avukatların davayı üstlenmesi sonucunda işleyen süreçte korucu fail tutuklanırken, çocuklar “devlet korumasına” alındı. Diğer kardeş ise ailesi ile birlikte fail korucunun ailesinin baskısı ve tehdidi sonucunda evlerini terk ederek bir gece yarısı ilçeden göç etti.

Bir taraftan korucu failin sistematik tecavüzü, baskı ve tehdit ile karşı karşıya kalan aile, göç ettikleri yerde ise derin ekonomik sorunlar yaşadı. Aile günlük yaşam ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak duruma getirildi. Yine kadınların dayanışması ile ayakta durabilen aile şikayetini sürdürmüş, bunun sonucunda iki yıl boyunca Van 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada tutuklu faile en küçük çocuk için 8 buçuk yıl, diğer çocuk için 15 yıl, büyük olan kardeş için ise 17 yıl olmak üzere, toplamda 40 yıl 10 ay ceza verildi.

Tecavüzcü korucu beraat etti

Wan’ın Şax (Çatak) ilçesinde 2021 yılında korucu Rıskı Okam’ın, bir çocuğa sistematik tecavüzde bulunduğu ortaya çıktı. Çocuğun tecavüzü öğretmenine anlatması üzerine yargıya taşınan olayda aile, fail Rıskı Okam’ın yakınları tarafından tehdit ile ilçeden göç ettirildi. Kadın dernekleri ve çocuğun avukatlarının girişimiyle tutuklanan failin Van 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davasında “nitelikli cinsel istismar” suçundan 50 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ancak fail, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan ise beraat etti.

Sakine Kültür dosyasında ilerleme yok

Şirnex’in Silopî ilçesinde Sakine Kültür, 14 Mayıs 2022’de Özel Harekat Ocakları Şırnak İl Başkanı İbrahim Barkın tarafından işkenceyle katledildi. Olaydan bir gün sonra gözaltına alınan fail, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken, gizlilik kararı bulunan dosyada 8 aydır bir gelişme olmadığı ve iddianamenin hala hazırlanılmadığı öğrenildi.

Taciz ve tecavüzcüler AKP ile dirsek temasında 

Fail İbrahim Barkın’ın ilçede açtığı ofiste birçok kadına iş vaadiyle tacizde bulunduğu ve bu durumu sistematik hale getirdiği basına yansıdı. Öte yandan İbrahim Barkın’ın daha önce evli olduğu F. isimli kadını katletme girişiminde bulunduğu da öğrenilmişti. AKP’ye yakınlığıyla tanınan ailesine şikayet edilen İbrahim Barkın hakkında, birçok soruşturma dosyası olduğu ortaya çıkmıştı. 

8 aydır kimliği tespit edilmiyor 

Van’ın Qelqelî (Özalp) ilçesine bağlı Axruk (Aşağı Turgalı) Mahallesi’nde Tamer Aydın Hudut Karakolu bölgesinde sulama barajında 8 Mayıs 2022’de bir ihbarla mülteci olduğu tahmin edilen bir kadının cenazesi bulunmuştu. Olayla ilgili soruşturmanın üzerinden 8 ay geçmesine rağmen kadının kimliğinin dahi tespit edilemediği öğrenildi. Soruşturma kapsamında çıkarılan ölüm muayenesi raporuna göre; kişinin 15-20 yaşlarında olduğu tahmin ediliyor. Kimliği tespit edilmeyen kadının cebinde yüklü bir para da bulunduğu bilgisi belirtiliyor. Otopsi raporunun çıkıp çıkmadığı öğrenilemezken, kadının ölüm nedeni belirlenemedi. Öte yandan kadının pantolonunun üstünden bacakları bantlı bir şekilde bulunduğu da raporda yer alan bilgiler arasında.

Mülteci kadına tecavüzden ‘takdir indirimi’

Wan İl Göç İdaresi’ne bağlı Kurubaş Geri Gönderme Merkezi’nde 22 Temmuz 2020’de tedbir amaçlı karantinada tutulan İranlı Z.M. adlı kadına, güvenlik görevlileri İ.H.K. ve Y.V. tecavüzde bulunmuştu. 26 Temmuz tarihinde tecavüzü Geri Gönderme Merkezi Müdürü'ne anlatan kadının Edremit Jandarma Komutanlığı tarafından ifadesi alınmış, Z.N. kendisine tecavüz eden 3 kişiden Y.V. ile İ.H.K.’yi teşhis etmişti. Teşhisin ardından jandarma tarafından ifadeleri alınan 2 güvenlik görevlisi, çıkarıldığı Sulh Ceza Mahkemesi’nde “nitelikli cinsel saldırı” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Başlayan yargılama sürecinde ise mahkeme heyeti her iki sanığa ayrı ayrı “nitelikli cinsel saldırı” suçundan verdiği cezada “takdir indirimine” giderek 15 yıl hapse hükmetmişti.

Sözleşmeli askerler bir mülteci kadına tecavüz etti

2023 yılının ikinci günü 2 Ocak’ta Serav ilçesi sınırında iki sözleşmeli er L.M. isimli mülteci kadına tecavüz etti. L.M.’nin bulunduğu bir grupla il sınırından deport edilmesi sonrasında ortaya çıkan tecavüz, kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu. Soruşturmayı yürüten savcı jet hızıyla soruşturmaya gizlilik kararı verirken, iki sözleşmeli erin tutuklandığı ve kadının ise Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) alınarak “korumaya” alındığı öğrenildi.

ZELAL TUNÇ / JINNEWS-WAN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.