Katliam evi müze olacak

.

.

  • Dedeoğulları Ailesi'nin sağ kalan tek ferdi Çetin Dedeoğulları, "Irkçı katliamı yapanlar korundu” diyerek, katliamın yaşandığı evi müzeye dönüştürme kararı aldığını açıkladı.

DİREN DİCLE ERDEN / LONDRA

Meram’daki evi ırkçılığa karşı İnsanlık ve Adalet Müzesi haline getireceğini söyleyen Çetin Dedeoğulları, adalet sağlanmazsa Şenyaşar Ailesi gibi Adalet Nöbeti başlatacağını da sözlerine ekledi. 

Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz 2021'de ırkçı saldırı sonucu Dedeoğulları Ailesi'nden 7 kişi katledildi. Dedeoğulları Ailesi'nin avukatlarının ısrarlı çabalarına rağmen  12 Mayıs’taki ırkçı saldırı ile 30 Temmuz’daki katliamın davası birbirinden ayrı tutuldu. 12 Mayıs’taki linç saldırısı ile ilgili Konya 8.Ağır Ceza Mahkemesi’nde 6’sı tutuklu 9 kişi hakkında dava açıldı. Birkaç duruşma sonrası Ali Keleş ve Lütfi Keleş dışındakiler serbest bırakıldı. Son olarak 28 Ekim’de gerçekleşen duruşmada her iki saldırgan da serbest bırakılıp dava karara bağlandı. İlk saldırıyla ilgili açılan davada tutuklu kimse kalmadı. Mahkeme, saldırıda ‘soykırım kastı yok’ denilerek, sanıklara 1-3 yıl arasında hapis ve para cezaları verse de hükmün açıklanmasını geriye bırakarak ‘cezasızlık’ uyguladı. Tüm saldırganlara konut dokunulmazlığı suçundan da beraat çıktı. 

Katil için karar günü

Katliamla ilgili açılan diğer dava ise Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Katliamı gerçekleştiren Mehmet Altun’un tek tutuklu olarak yargılandığı davanın karar duruşması ise bugün. Londra’da yaşayan ailenin sağ kalan tek ferdi Çetin Dedeoğulları, davayı takip etmek için Türkiye’de bulunuyor. Katillerin korunduğunu söyleyen Dedeoğulları, “Bu ırkçı faşistler göstermelik cezalarla ödüllendirildi adeta. Alenen organize bir şekilde soykırım yapmak için evimize saldırıyorlar. Şahitlere, beyanlara telefon kayıtlarına rağmen tutuklu sanık bırakılmayarak davanın üstü örtüldü" dedi. 

Tek suçumuz Kürt olmak

"Katliam Kürt olduğumuz için yapıldı. Sanıklara ‘cezasızlık’ uygulanması da katledilenlerin Kürt olmasından dolayıdır" diyen Dedeoğulları, "Her iki dava da sanıklar aynı, olaylar bağlantılı ama ayrı ayrı mahkemeler görüldü. Açıkça ırkçı katliamı yapanlar korundu. Katiller, failler ve aileleri korunuyor” şeklinde konuştu. 

Yargılama değil tiyatro

Türk yargısından bir umudu olmadığını ve adalet duygusunu yitirdiğini dile getiren Dedeoğulları, “Katliam davasında sözde ‘ağırlaştırılmış müebbet’ isteniyor ama biliyoruz ki savcılık delilleri yok etmiş. Yargılama tiyatral bir gösteriye dönüşmüştür” dedi. 

Dedeoğulları, katliam davasında adalet sağlanmaması durumunda Şenyaşar Ailesi gibi uzun soluklu bir Adalet Nöbeti başlatacağını söyledi.

İnsanlık ve Adalet Müzesi olacak

Dedeoğulları, insanlık suçu olan ırkçılık ve adaletsizliğe karşı ailesinin katledildiği evi Adalet ve İnsanlık Müzesi haline getireceğini söyledi. Dedeoğulları, şunları ifade etti: “Kürt olduğumuz için, kimliğimizden dolayı katliama uğradık. Adaletsizliğin tüm boyutları bu evde sergilenecek. Sadece benim ailem değil, adaletsizliğe, ırkçılığa maruz kalmış kişilerin resimlerini, kişisel eşyaların da oraya taşıyacağız. Kişisel bir mülkiyet olarak bakmıyorum oraya. Burası müze olarak insanlık ve adaleti hatırlatacak herkese.” 

Evin duvarları siyaha boyandı

Evin duvarlarını siyaha boyattığını ifade eden Dedeoğulları, şunları ekledi: “İçeride katliamda yaşamını yitirenlerin özel eşyaları var. Bu katliama sessiz kalanların, aklayıp çarpıtmaya çalışanların beyanları da bir ‘utanç’ belgesi olarak müzede yer alacak. Katliama dair gazete kupürleri de olacak. Irkçılık ve faşizmin ne olduğunu hatırlatıp, katliamın unutulmamasını sağlamak istiyoruz.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.