Kayıplar belli, failer nerede!

.

.

  • Cumartesi Anneleri, gözaltında katledilen ve kaybedilen çocuklarının akıbetini sormak, faillerin cezalandırılması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 800’üncü haftasına hazırlanıyor. 25 yıldır mücadele eden ailelerin isteği yakınlarının bir mezarının olması ve adaletin yerini bulması. 

SEMRA TURAN / MA/İSTANBUL 

Türkiye’de 1990’lı yıllar, yükselen devrimci mücadeleyi baskılamak üzere sokak ortalarında işlenen faili meçhul cinayetlerin yanı sıra resmi gözaltı mekanlarında katledilme ve kaybedilmelerin yaşandığı bir dönem olarak hala hafızalarda. Bu yıllarda resmi kolluk birimleri veya para-militer örgütlenmelerce gözaltına alınan binlerce kişi işkencelere maruz kaldı, öldürüldü, kaybedilip bir daha kendisinden haber alınamadı.  

İnsan Hakları Derneği (İHD) 1992 yılında ”Kayıplar Bulunsun” sloganıyla gözaltında kaybedilen kişilere karşı bir kampanya başlattı. Bu kampanya, 1995 yılında birkaç ailenin Galatasaray Meydanı’nda başlattığı oturma eylemiyle bütünleşerek, büyük yankı uyandırdı. Her Cumartesi günü çocuklarının akıbetini sormaya başlayan anneler, “Cumartesi Anneleri”nin adını aldı.

 İlk eylem 27 Mayıs 1995’te oldu 

Cumartesi Anneleri’nin ilk eylemi, 27 Mayıs 1995’te gözaltında işkenceyle katledilen Hasan Ocak, Rıdvan Karakoç, Kenan Bilgin, Hasan Gülünay ve Hüseyin Toroman’ın ailelerinin Galatasaray Meydanı’nda yapılan oturma eylemiyle başladı. Eylem, gözaltından kaybedilen diğer kayıp yakınlarının katılımıyla her geçen gün büyüdü, Türkiye’nin en uzun süreli eylemi haline dönüştü.

Cumartesi Anneleri, tıpkı Plaza de Mayo anneleri gibi eylemlerine başladığı günden itibaren saldırıların hedefi oldu. 8 Temmuz 1995 günü yapılan polis saldırısında yerlerde sürüklenerek gözaltına alınsalar da aileler ertesi hafta yine gelip aynı meydana oturdu. Sonraki ay ve yıllarda devam eden baskı  ve şiddet politikaları ile toplam bin 903 kişi gözaltına alındı, işkence görenler oldu. Okuma yazma bilmeyenler, gözaltı hücrelerinin duvarlarına yazı yazmaktan yargılandı.

700’üncü haftada yasak geldi

Bu yönelimler sonucu 13 Mart 1999’da eylemlerine ara vermek zorunda kalan Cumartesi Anneleri, 31 Ocak 2009’da yeniden Galatasaray Meydanı’ndaki oturmaya başladı. O günden 25 Ağustos 2018 tarihine kadar aynı meydanda kesintisiz şekilde süren eylem, 700’ncü haftasında İçişleri Bakanlığı kararıyla yasaklandı. 

Yasağa rağmen meydanda toplanan yüzlerce kişi polis saldırısına uğradı, annelerin de aralarında bulunduğu 47 kişi darp edilerek gözaltına alınıp, serbest bırakıldı. 

Galatasaray Meydanı’nda her çıkmak istediklerinde benzer engellemelerle karşılaşan anneler, İHD İstanbul Şubesi önünde eylem yapmak istediklerinde de yine polis engeli ile karşılaştı. Her hafta yüzlerce polis tarafından ablukaya alınan anneler, her şeye rağmen yakınlarının akıbetini ve faillerini sormaya devam etti.

Bin 388 kişi kaybedildi

İHD Kayıplar Komisyonu’nun raporuna göre, 1990’lardan bugüne gözaltına alındıktan sonra kaybedilen kişi sayısı bin 388. Bunlardan sadece 16’sı ile ilgili dava açıldı. 14’ü sonuçlanırken, 2 dava devam ediyor. Sonuçlanan davaların 10’u beraatle, ikisi mahkumiyetle sonuçlandı. Bu davaların sanıklarından Nezir Tekçe, Cemal Temizöz, Mete Sayar, Musa Çitil, kaybedilen Naim Kurt, Abdullah Canan, Abdulkerim Yurtsever, Münir Sarıtaş, Mikdat Özeken, Kadir Kerimoğlu hakkında yapılan göstermelik yargılamalar sonucunda beraat kararları verildi.

25 yıldır süren adalet arayışı

Cumartesi Anneleri adıyla 25 yıldır “Kayıplar bulunsun failler yargılansın”, ”Kayıplar belli, failer nerede” sloganıyla süren eylem, 800’üncü haftasına hazırlanıyor. Cumartesi Anneleri’nin gözaltında kaybedilenlerin akıbeti ve faillerin cezalandırılması talebi noktasında ise herhangi bir aşama kat edilmedi. 

Cumartesi Anneleri’nin eylemindeki bir diğer talep de Türkiye’nin bu sözleşmeye imza atması. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.