KDP bildiğini okuyor

Forum Haberleri —

.

.

  • Kürt kamuoyunun aslında kıyameti koparması gerekir. Halkın ve partilerin sorma hakkım yok mu, KDP, Hulusi Akar ve Erdoğan gibi faşistlerle ne görüşüyor? Kürtler ve bütün dostları düşmanlarınızı sevindirmeyin diyorlar. Ama KDP bildiğini okumaya devam ediyor. 

ZEKİ AKIL

KDP bütün çağrılara ve girişimlere rağmen gerilla bölgelerine güç kaydırmaya devam ediyor. Son olarak da Xelikan Köyü yakınlarında göreve giden gerillalara pusu kurdukları, kuşatıldıkları, kendilerinden haber alınmadıkları bildirildi. Sanatçılar Şivan Perwer ve Diyar, sayın Mesud Barzani ile yaptıkları görüşmede kendilerine,’ Kürtler arası çatışmayı istemediğini’ söylediklerini basına açıklamışlardı. Sayın Barzani bu sözlerine bağlıysa gerillaların pusuya düşürülmeleri ve vurulmalarını nasıl açıklamak gerekir? İçlerinde Barzani’yi dinlemeyen ve provoke edenler mi var? Böyleyse KDP yetkilileri neden bir açıklama yapmıyorlar?

Görüldüğü gibi bu konularda sorulacak çok soru var. Barzani, Şivan ve diğer sanatçılarla görüşmesini basın önünde yapsaydı veya çıkıp bu konuda bir açıklamada bulunsaydı kamuoyunda daha inandırıcı olur ve tansiyon büyük oranda düşerdi. Ayrıca çatışma istemeyen bir güç yerleşim bölgeleri dışındaki gerilla güçlerinin olduğu kritik bölgelere neden güç yığsın? KDP’nin bunda ne çıkarı var, meramı nedir? Egemenlik alanı mıdır?

Açık ki, ’İstediğim yere güç yığarım’ demek sadece kötü niyetle açıklanabilir. Çünkü gerilla güçleri köylere ve şehirlere inmemiş, hükümetin ve parlamentonun işlerine müdahil olmamışlardır. Ayrıca şimdi Türk ordusunun ağır saldırıları altında gerilla direnmeye ve işgallerini durdurmaya çalışıyor. Böyle bir ortamda gerilla hangi akıl ve savaş mantığıyla KDP’ye meydan okusun veya çatışmak istesin? Bunun inandırıcı hiçbir tarafı yoktur.

Görüldüğü kadarıyla KDP, PKK ve gerillanın tasfiye edileceğine inandırılmış. Bu konularda Türk devletiyle anlaşmış ve savaşa angaje olmuş. Başta PKK olmak üzere bütün Kürdistanî güçler ve halk Kürtler arası bir savaşın felaket olacağını ancak Kürtlerin düşmanlarına kazandıracağını söyleyip duruyorlar. Halk ve aydınlar, sanatçılar, siyasi çevreler birliğin önemini anlamış ve bunu ısrarla dile getiriyorlar. Kaldı ki, yalnız Kürtler değil, Kürtlerin dostları ve birçok güç Kürtlerin birlik olmaları gerektiğini vurguluyorlar. Kürtler 20. yüzyılı kaybettiler, 21. yüzyılı da ıskalamamalılar.

Faşist Türk yöneticileri Kürt düşmanlığını ve niyetlerini saklama gereği duymuyorlar. Devlet olmanın avantajını ve gücünü kullanıyorlar. Kürtler devlet sahibi değil ve ittifaklardan mahrum olduğu için sömürgeci güçler bundan cesaret alıyor. Bölge devletlerinin bir demokrasi geleneği yok. Milliyetçiliği ve militarizmi esas alıyorlar. Özünde gücü ve devleti kutsuyorlar. Böyle olunca Kürtlere karşı istedikleri gibi konuşuyorlar ve üzerlerinde gizli pazarlıklar yapmaktan sakınmıyorlar. Hulusi Akar gibi birisi ‘Suriye’de Fırat’ın doğusunda ve batısında operasyonlarımız devam edecek. Zap, Garê, Kandil, Asos, Mexmûr ve Şengal hedeflerimiz arasında’, diyor. ‘Mexmûr ve Şengal için Hewlêr ve Bağdat’la görüşmelerimiz devam ediyor’ diye ekliyor. Hewlêr, Kürtlerin düşmanı Türk faşistleriyle sürekli görüşüyor ama Kürtlerin fedaice savaşan gerilla güçleriyle görüşmüyor! Görüşmeyi bırak her gün biraz daha kuşatıp boğmaya ve hareket edemez duruma getirmeye çalışıyor. 

Kürt kamuoyunun aslında kıyameti koparması gerekir. Halkın ve partilerin sorma hakkım yok mu, KDP, Hulusi Akar ve Erdoğan gibi faşistlerle ne görüşüyor? Mexmûr, Şengal veya başka bir yer için hangi kirli pazarlıklar yapılıyor? Bu pazarlıklar Kürtlerin bütün kazanımlarını tehlikeye atıyor. Güney Kürdistan mevcut itibarını ve kazanımlarını kaybedecek. Kürtler ne zaman ve nasıl akıllanacak diye insanın feveran edesi geliyor. Küçük bir Kıbrıs adasını Türkler işgal etti, elli yıldır bırakmıyor. BM ve AB üyesi Kıbrıs’tan ayrı bir Türk devleti çıkarmak istiyor. Güney’de o kadar askeri üs kurmuş, sayılarını sürekli artırıyor. Güney’in ekonomisini büyük oranda kendisine bağlamış. Kerkük, Türk’tür, diyorlar ve Türkmenleri silahlandırıyorlar. Referandum sürecinde KDP’nin, Güney’in başına getirdikleri hafızalarda çok tazedir. Buna rağmen KDP kafasını kuma gömmüş ve kulaklarını halka ve dostlara kapatmış durumda.

KDP, Efrîn’in başına getirilenleri görmüyor anlaşılan. Kaldı ki, Türk yasalarına göre Kürtler Kuzey’de yüze yakın belediye kazandılar. Faşist yönetim bunlara bile el koydu. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ dahil milletvekilleri hapse atıldı. HDP kapatılmaya çalışılıyor. Bunu yapan bir devlet Güney Kürdistan’da bir Kürt statüsüne asla razı olmaz. Zaten Erdoğan’ın kendisi de o zaman bir hata yaptıklarını söylüyor. Bu hatayı yani federasyonu ortadan kaldırmak için fırsatı kolluyorlar.

Bu gerçekleri çokça dile getirdik. Kürtler ve bütün dostları düşmanlarınızı sevindirmeyin diyorlar. Ama KDP bildiğini okumaya devam ediyor. Kürt halkı bu gerçeğe göre tutum almalı ve kötü olasılığa göre kendisini hazırlamalıdır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.