KDP çatışma arayışında

  •  Türk ordusunun 45 gündür işgal saldırısını sürdürmesine rağmen gerilla direnişini kıramadığı Metîna bölgesine büyük bir sevkiyat yaparak gerillanın üzerine giden KDP, bir zırhlı aracında patlama olması ve kayıplar yaşanması üzerine HPG’yi suçladı.
  •  HPG ise hem sevkıyat öncesi uyarılar yaptı hem de sadece ferdi silahlarla müdahale edildiğini duyurdu. HPG Merkez Karargah komutanlarından Haki Armanc da suçlamaları reddederek, patlamanın nasıl yaşandığının araştırılmasını istedi,  yaşananlardan KDP’yi sorumlu tuttu.

 

HPG Merkez Karargah komutanlarından Haki Armanc, hiçbir zaman pêşmergeyi hedef almayı düşünmediklerini belirterek, şunun altını çizdi: "Bizim tek amacımız Türk devletinin Kürdistan’daki işgaline son vermektir."

Türk ordusunun 23 Nisan’ı 24 Nisan’a bağlayan gece Metîna, Zap ve Avaşîn’e başlattığı kapsamlı işgal saldırısı devam ediyor. Gerillalar, 46 gündür büyük bir direniş sergiliyor, karadan ve havadan eylemlerle işgalcileri durdurmaya çalışıyor. Çatışmaların şiddetlenmesiyle daha önce Ankara’nın talebi üzerine Metîna’ya özel güç takviyesi yapan KDP, önceki gün sabah saatlerinde zırhlı araç, kepçe, ambulans ve sarp arazilerde hareket edebilen özel arazi araçlarının bulunduğu ekipmanlarının sevkiyatı gerçekleştirdi. 

KDP güçleri, Metîna’nın tam ortasında bulunan Tepe Orte ile Qela Saddam bölgesi, Brifka köyü üçgeni, Bazif köyü çevresi, Tirwaniş- Şimayla köyü arasına (Girê Bêtene) yerleşip buralarda yeni karakol ve askeri üs kurmaya çalışıyor. Federe Kürdistan Başbakanı Mesrur Barzani’ye bağlı Gulan ve paralı Zeravanî güçleri ile birlikte Türkiye’nin DAİŞ’ten devşirdiği ÖSO çetesi elemanları, Dihok’a bağlı Zawita Kampı’ndan bölgeye sevk edildi. Metîna’ya yapılan sevkiyatlarla Zaho, Amediyê ve Dihok arasındaki geçişin engellenmesi amaçlanıyor.

Zırhlı aracın vurulması 

Metîna’ya yapılan sevkiyatın ardından açıklama yapan HPG, “Bir güç, Metîna’da güçlerimizin bulunduğu alana girmeye çalışıyor. Biz Türk devletinin Kürdistan’ı işgal etmesine karşı direniyoruz. Bu gelen güçleri, güçlerimizi arkadan hançerlememeye çağırıyoruz. Kardeş kanı dökülmemelidir. Bunun için tüm güçlere ve halkımıza çağrı yapıyoruz” diye uyardı. Ancak sevkiyatın ardından KDP güçlerine ait bir zırhlı araca yönelik düzenlenen saldırı sonucunda 5 kişi yaşamını yitirdi, 4’ü de yaralandı.

Ferdi silahlar kullanıldı

HPG, yaptığı ikinci açıklamada, “Metîna bölgesindeki güçlerimize ait kamp sahamıza giren KDP güçlerini uyarma amacıyla sadece ferdi silahlar kullanılarak havaya ateş açılmıştır. Ancak bu uyarıyı dikkate almayarak ilerleyen zırhlı araçlardan birisinin nasıl darbe aldığı tarafımızca tespit edilememiştir. Önceden döşenmiş bir mayının mı patladığı, yoksa bir hava saldırısı mı olduğu tespit edilememiştir” dedi. 

KDP, gerillayı suçladı

KDP ise ilk dakikadan itibaren gerillaları suçladı. Zırhlı aracın gerillalar tarafından roketle vurulduğunu ileri süren KDP’li Serbest Lezgin, bir buçuk saat çatışma yaşandığını ve iki gerillanın da şehit düştüğünü iddia etti.

HPG komutanı konuştu

HPG Merkez Karargah komutanlarından Haki Armanc, konuyla ilgili ANF’yle yaptığı açıklamada, öncelikle sahadaki durumu anlattı. Birçok alanda ilerlemek ve işgali kısa sürede tamamlamak isteyen Türk devletinin, bir buçuk ay geçmesine rağmen gerillanın direnişini aşamadığını kaydeden Armanc, "Düşman tıkanma noktasındadır ve giderek kendi içerisinde sorunlar ortaya çıkıyor” dedi. Amaçlarının sadece düşmanın ilerleyişini durdurmak olmadığını ifade eden Armanc, “Aldıkları yerlerin de mutlaka kurtarılması gerekiyor. Bu amaçla derinleşme var ve bu amaçla arkadaşlarımız hareket halindedir” şeklinde konuştu.

Çok üzücü bir olay

KDP güçlerine ait zırhlı aracın vurulması ve yaşanan ölümleri "çok üzücü bir olay" olarak niteleyen Armanc, ölenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara şifa diledi. "Bu olay neden yaşandı, sorumluları kimdir?” sorularının yanıtının önemine dikkat çeken Armanc, 25 yıldır gerillanın olduğu alanlara sabahın erken saatlerinde, henüz gün ağarmadan 50 araçlık bir konvoyla gelindiğinin altını çizdi.

Talimatı kim verdi?

Armanc, şöyle devam etti: “Bu geçişi kim planladı, kim talimatını verdi? Temel sorumlular onlardır. Oraya gelen güçler, öyle iddia edildiği gibi bir yeri temizleme amaçlı değil, büyük bir güçtür, ağır silahları var, kepçeler de getirilmiş. Öyle görünüyor ki, bazı yerlerde yol yapma planlanıyor ve arkadaşların olduğu yerlerin alınması amaçlanıyor. Öncelikle şunu söyleyebiliriz; bu olay yaşanmayabilirdi. Eğer haber verselerdi, görüşmeler yapılsaydı, tartışılsaydı, bu üzgün olay yaşanmadan çözülebilirdi ama ne yazık ki öyle yapmadılar.

Büyük bir sorumsuzluk

Arkadaşlarımızın orada, çeperlerde olduğunu biliyorlardı. Türk devleti zaten bir işgal operasyonu başlatmış. Metîna’daki tüm arkadaşlarımız intişar pozisyonundaydı. Söz konusu alanlarda da Türk devletinin ilerlemek istediğine dair bilgiler geliyor. Böyle koşullarda arkadaşlarımıza haber vermeden ağır silahlı askeri güçlerin arkadaşların üzerine gönderilmesi, çok büyük bir hatadır, büyük bir sorumsuzluktur. Halkımız şunu bilmeli; kim onları gönderdiyse sorumlu onlardır.

Sadece düşmana hizmet

Bizim sırtımız Güney Kürdistan’a dayalı, önümüz Türk devletinedir. Her gün saldırıyorlar. Biz bununla uğraşıyoruz, şiddetli bir savaş içerisindeyiz. Arkadaşların olduğu bir yere böyle bir güç göndermek sadece düşmana hizmet eder. Konvoyun gittiği yerin neresi olduğu biliniyor. Talimatı verenler de biliyor. 25 yıldır biz oradayız. Geldikleri yol zaten siviller tarafından kullanılmıyor. Oradan kimse gelip geçmiyor. Kepçelerle gelip arkadaşların yakınında durmuşlar. İrtibata geçtiğimiz alandaki arkadaşlarımız, ‘Biz uyarıda bulunduk; ilerlemeyin, biz buradayız. Ancak dikkate almayarak ilerlediler ve bu temelde olay yaşandı’ dedi. Yaşanan kayıplar konusunun ise soruşturmaya ihtiyacı var.

Patlama nasıl yaşandı?

KDP güçlerinin nasıl hayatını kaybettiklerini bilmiyoruz. Bazı açıklamalara göre Türk devleti bombaladı. Hedef olan araca bakıldığında ya içeride patlama oldu ya da Türk devleti tarafından vuruldu. Olay yaşandığında bölgede birkaç keşif uçağı dolaşıyordu. Biz de araştırıyoruz. Önemli olan, bunun neden yaşandığıdır. Bu saatten sonra bir daha böyle bir durum yaşanmamalı. Şu an biliyoruz ki; Türk devleti yaşanan olaydan mutluluk duydu.

Saldırı yok, pusu yok

Güney Kürdistan halkımız bilmeli ki; Kürdistan Halk Savunma Güçleri olarak Güney Kürdistan pêşmergesine karşı eylem yapmak ya da silah kullanmak hiçbir şekilde gündemimizde değildir, hiçbir zaman böyle bir durumun yaşanmasını istemeyiz. Hiçbir zaman bunu düşünmeyiz. Son olayda da gerillanı, KDP güçlerine saldırı düzenlediği ya da pusu kurduğu yönündeki tüm iddialar asılsızdır. Yalandır. Eğer bir sorumlu aranacaksa, karar alan KDP yetkilileridir, bu gücü oraya çıkarma talimatı veren komutanlardır. Neden Zendura’ya saldırıların olduğu, çatışmaların yaşandığı sırada böyle bir güç oraya gönderiliyor?

Gönderilenler geri çekilmeli

Halkımız ve kamuoyu bilmeli ki, bu büyük bir hatadır ve bu hatadan dönülmesini istiyoruz. Komutanlığımız da oradaki arkadaşlarımızı çatışmalar ve kayıplar yaşanmaması konusunda uyardı. Şu an bir bekleme hali var. Doğru olan, oraya gönderilen gücün geri çekilmesidir.

İlerlerse çatışma olur

Hem KDP arkadaşların noktalarının çevresine güçlerini yerleştirmiş, hem keşif uçakları arkadaşların üzerinde dolaşıyor hem de savaş uçakları saldırılarda bulunuyor. Buraları bırakamayız. Umut ediyoruz ki, KDP gerillanın olduğu yerlerde ilerlemez. İlerlerse çatışma olur ama böyle bir durum yaşanmasını istemiyoruz. Buna karşıyız. 

Tek amacımız var

Tekrar söylemek istiyorum; bizim tek amacımız Türk devletinin Kürdistan’daki işgaline son vermektir.

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.