Kimsenin KDP’ye güveni yok

  • Heşdi Şabi Sorumlusu Seyid Mehmud, Irak ve Federe Kürdistan arasında imzalanan anlaşmanın çözüm olmadığını belirterek, "Kimsenin KDP'ye güveni kalmadı. Şengal'i ancak Şengalliler korur" dedi. 

NAZIM DAŞTAN - MA/ŞENGAL

DAİŞ'in Şengal'de Êzîdîlere dönük gerçekleştirdiği 73'üncü fermanın üzerinden 7 yıl geçti. 3 Ağustos 2014'te Êzîdî yurdu Şengal'e dönük yapılan saldırıda, binlerce Êzîdî katledildi, binlerce kadın da esir düştü. Fermanda onbinlerce Êzîdî göç yollarına düştü. Esir düşen binlerce Êzîdî kadın DAİŞ'in kurduğu köle pazarlarında Irak ve Suriye başta olmak üzere Ortadoğu'nun çeşitli ülkelerine satıldı. Şengal'e dönük tehditler hala sürerken, kimi ülkeler 73'üncü fermanı "soykırım" olarak tanıdı. Şengal bugün de Türkiye'nin tehditleri ve Irak ile KDP’nin siyasi hesaplarının kurbanı edilmeye çalışılıyor. 

7'nci yılına girecek olan soykırımı anmaya hazırlanan Êzîdîlerin, Şengal'e dönük Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi hükümetlerinin hayata geçirmeye çalıştığı 9 Ekim anlaşmasına da tepki gösterilmesi bekleniyor. Türkiye başta olmak üzere diğer güçlerin yönelmesi durumunda Şengal'i savunacaklarını söyleyen Heşdi Şabi'nin Şengal Sorumlusu Seyid Mehmud, 73'üncü fermanı, yarattığı yıkımı, tehditleri ve son durumu Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi. 

Şengal büyük yıkıma uğradı

Şia inancının Şengal'deki ileri gelenlerinden biri olan Seyid Mehmud, temel amaçlarının Şengal halkını bir arada tutmak olduğunu söyledi. Şengal'deki Êzîdî, Müslüman ve diğer inanç ile halklara hizmet etmek istediklerini belirten Mehmud, Şengal'in büyük bir yıkıma uğradığını aktardı. Özellikle Êzîdîlerin çok büyük yaralar aldığını kaydeden Mehmud, aynı zamanda büyük bedeller verilerek Şengal'in tekrar özgürleştirildiğini dile getirdi. 

Şengal Bağdat'tan daha güvenilir

Son dönmelerde Şengal'e dair yaşanan gelişmelerin farklı bir tabloyu andırdığına işaret eden Mehmud, "Bazı kesimler bölgenin güvenliği için gelmek istiyor ama bu durum egemenlik yarışı olarak kabul ediliyor. Şengal'deki halk kendi kendini yönetebilir. Şengal'e dönük bir anlaşma gerçekleştirildi, ancak hiçbir Şengalli orada hazır değildi. Bu anlaşmaya ne Kürt ne Êzîdî ne Şii ne de Sünni dahildi; hiçbiri orada bulunmadı" dedi.

 9 Ekim'de imzalanan anlaşmanın halka hizmet etmediğini kaydeden Heşdi Şabi Şengal Sorumlularından Seyid Mehmud, anlamaya imza atan taraflara "Siz Şengal'in kendini yönetmesi için ne yaptınız, halka hangi hizmetleri götürdünüz" diye sorarak, şöyle devam etti: "Şengal'in sorunlarını çözecek bir anlaşma değil. Daha çok siyasi bir anlaşma olarak görülüyor. Irak seçimleri yaklaştıkça bu durum daha çok kullanılmaya çalışılıyor. Söylendiği gibi Şengal'in güvenlik diye bir problemi yoktur. Şengal'in durumu Bağdat'tan daha güvenilirdir. Yani öyle anlaşmayı güvenlik adına yapıyorlar ama bu gerçeği yansıtmıyor."

Türkiye’nin ne işi var burada? 

"Şengal'in sorunu dışarıdandır. Dış güçler zorla kendi iradelerini Şengal üzerine farz kılmaya çalışıyor" diyen Mehmud, Şengal'in Irak'ın bir parçası ve Ninova Vilayeti'ne bağlı olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Türkiye'nin ne işi olabilir burada? Hangi hakla burası hakkında kararlar verebiliyor? Onlar Şengal hakkında karar veremez. Değil onlar hiçbir dış devlet bunu yapamaz. Şengal'in temelde hiçbir sorunu yok. Boş vaatlerde bulunarak halkı kandırmak doğru değildir. Irak'a sirayet etmiş bu siyaseti kırmak istiyoruz."

Şengal’i koruruz

Şengalliler olarak her türlü saldırıya karşı duracaklarının altını çizen Seyid Mehmud, "Türkiye'nin tehdidine karşı hazırlıklarımızı yaptık. Her türlü saldırıya karşı Şengal'i savunmaya hazırız. Irak'ı savunan güçler, yine Şengal Dağı'nı savunan kahraman YBŞ güçleri, Şengal'i korumak için hazırdır. Türkiye saldırırsa büyük bir dönüm noktası olur. Zaten kendi içlerinde birçok sorun yaşıyorlar. Saldırırlarsa hiçbir sonuç alamazlar. Daha önce çeşitli girişimleri de oldu, ancak hiçbir sonuç elde edemediler" ifadelerini kullandı.

 Kimse KDP’ye güvenmiyor 

KDP’nin Şengal'deki durumuna da değinen Seyid Mehmud, KDP'nin DAİŞ'in Şengal'e saldırdığı zaman kenti koruyamadığını hatırlattı. Şengallilerin KDP'ye güveninin kırıldığını belirten Mehmud, şunları söyledi: "Başta Êzîdîler olmak üzere tüm Şengal halkı dışarıdan bir gücün gelip onları savunacağına inanmıyor. Biz daha önce dışarıdaki güçlere inandık; sonucu binlerce insanın katledilmesi ve kaçırılması oldu. DAİŞ harekete geçtiğinde halka, 'Biz buradayız ve güvendesiniz' dediler. O dönem Şengal'de yaklaşık 12 bin güçleri de bulunuyordu, ancak Şengal'i kısıtlı imkanlarla halk savundu. Tabloya baktığınızda Şengal'den çekildiler. DAİŞ'e karşı savaşmadılar. Halkı onların pençelerine bıraktılar. Bu tablodan sonra kimse KDP'ye inanmıyor. Biz halk olarak kendimize yeteriz."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.