Kış sofralarını tatlandırıyor

Kadın Haberleri —

Mevlüde Çetinkaya

Mevlüde Çetinkaya

  • Her aşaması emek isteyen pekmez, pestil ve cevizli sucuğu tamamen doğal yaparak bağlardan sofralara ulaştırıyor. Yaptığı ürünleri satarak ailesine gelir kapısı açan Mevlüde Çetinkaya, bu işe en çok kadının emek verdiğini söylüyor.

Kışın yaklaşmasıyla Kurdistan’daki kadınların yoğunluğu da başladı. Kış sofralarının vazgeçilmezi olan pekmez, pestil ve cevizli sucuk büyük emekler sonucu bizlere ulaşıyor. Jinnews’ten Öznur Değer, Mêrdîn’in (Mardin) Mehsert (Ömerli) ilçesinde Xanîsora (Taşlıca) köyüne giderek, kadınların sofralardan market ve pazarlara kadar yerini alan bu ürünlerin yapımını izledi. 

 

 

Lezzet yolculuğu

Pestil, pekmez ve cevizli sucuğun yapımının her aşaması ayrı emek istiyor. İşin ehli Mevlüde Çetinkaya, bağlardan sofralara uzanan lezzetleri anlattı:

“İşe önce üzümleri toplamakla koyuluyoruz. Bahçemizden topladığımız üzümleri eve götürüp önce bir güzel yıkıyoruz. Ardından ayağımıza çizmelerimizi geçirerek topladığımız üzümleri çuvallara koyarak iyice ezmeye başlıyoruz. Sıktığımız üzüm suyunu leğenlere boşaltıyoruz ve içine beyaz toprak ilave ediyoruz. Ardından kazanlara koyarak akşama doğru ateşin altında kaynamaya bırakıyoruz. Birkaç saat kaynattıktan sonra sabaha bırakıyoruz. Sabaha kadar kaynamış üzüm suyu berraklaşıyor. Pekmez yapmak istediğimizde yeniden leğenlere koyuyoruz. Pelûl yapmak istediğimizde ise ayıklıyoruz ve kazanlara koyup üzerine un serpiştirerek yeniden kaynamaya bırakıyoruz kıvamını alana kadar. Kıvamını aldıktan sonra da dama götürüp bezlerin üzerine seriyoruz. Bir gün damda beklettikten sonra topluyoruz. Pestil için top şekline getiriyoruz. Cevizli sucuk için de aynı işlem yapılıyor. Sadece hazırlanan ve ipten geçirilen cevizleri pelûle batırıyoruz ve yine asıp birkaç gün bekletiyoruz. Kuruduktan sonra hazır oluyor.”  

 

 

Kadın daha çok emek veriyor

Çetinkaya, pekmez yapımının bir gün, pestil ve cevizli sucuğun ise birkaç gün aldığını belirterek, çalışan kişi sayısının fazlalığına göre iş yükünün de azaldığını kaydetti. Kendisi ise ailesiyle bu işi yapıyor fakat en çok emeği ise kadınlar veriyor. 

Ekonomik gelir için bu işi ticarete döktüklerini ifade eden Çetinkaya, çok sipariş aldığını ekledi:

“Pestilimizi yaptıktan sonra, kurumaması için naylon çuvallara geçiriyoruz. Ardından Qoser’e (Kızıltepe), Adana’ya götürüp orada satıyoruz. İnsanlar isteyip çok öncesinden sipariş verdiği için yapıyorum. Her yıl bize sipariş verdikleri için onları kırmayıp yapıyoruz ve daha elimde siparişler var. Onun dışında pekmez yapıyoruz. Pekmezimizi Qerejdax ve Şirnex’ten alıyorlar. Yine Adana’dan 50 kilo pekmez istediler. Üzümlerimiz yeterse yapacağız. İnsanlar üzüm bağ ve bahçeleri alıp yapıyor.”

 

 

Tamamı doğal 

Tüm ürünlerinin doğal olduğunu ve hiçbir katkı maddesi kullanmadığının altını çizen Çetinkaya, “Yaptığımız pekmez ve pestil tamamen doğal ortamlardan oluştuğu için insan sağlığına faydalı. Başka yerlerde fabrikalarda yapılanlarda katkı maddeler oluyor. Fabrika çıkışlı olanlar plastik gibi” dedi. MÊRDÎN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.