Kobanê, Minbic’in kaderini yaşamamalı

Yurt Dışı Haberleri —

“Rojava’yı ne bekliyor” paneli

“Rojava’yı ne bekliyor” paneli

  • “Rojava’yı ne bekliyor” panelinde konuşan Dr. Michael Wilk, “Minbic’in özgürlüğüne şahit biri olarak bu kutsal kazanımın birden yok edilmesi insanı öfkelendiriyor” dedi, Kobanê’nin de benzer bir tehdit altında olduğuna dikkat çekti. 
  • Rojava’ya yatırımların yetersiz oluğunu söyleyen Medico International Ortadoğu Sorumlusu Anita Starosta, Almanya’nın Suriye’ye vereceği 50 milyon euronun, “yalnızca 7 milyonu Rojava’da bulunan STK’lara aktarılacak” dedi.   
  • 9 yıldan beri Kobanê ve Rojava için aktif çalışma yaptıklarını anlatan Frankfurt-Kobanê Şehir Dostluğu Kurumu Sözcüsü Bianca Winter, “Hedefimiz, Kobanê’yi sadece siyasi olarak değil, pratik çalışmalarla da güçlendirmek” dedi.

NİHAL DOĞAN/WIESBADEN

Almanya’nın Wiesbaden kentinde, Rojava’nın geleceği ve bölgedeki güncel durumların ele alındığı “Rojava’yı ne bekliyor” başlıklı bir panel düzenlendi. Çevre Koruma Çalışma Grubu’nun (“Arbeitskreis Umweltschutz”) organize ettiği panelde, Medico International Ortadoğu Sorumlusu Anita Starosta, Frankfurt-Kobanê Şehir Dostluğu Kurumu Sözcüsü Bianca Winter, Heyva Sor a Kurdistan Sözcüsü Dr. Sherwan Bery ve yazar, acil yardım doktoru ve psikoterapist Dr. Michael Wilk konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, Kuzey ve Doğu Suriye’deki güncel durum, Almanya’nın Rojava politikası ve sivil toplumun bölgeye yaklaşımı üzerine değerlendirmeler yapıldı.

Dr. Michael Wilk: Tehlike büyük

Panelde ilk sözü alan Dr. Michael Wilk, Rojava’nın geçmişten günümüze yaşadığı coğrafi, siyasal ve demografik değişimleri görsel bir sunum eşliğinde anlattı. Rusya ve İran destekli Esad rejiminin hızlıca düşürülmesi ve ardından Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) yeni bir hükümet oluşturmasının bölge üzerindeki etkilerini değerlendiren Wilk, Türkiye’nin hem askeri saldırılarının hem de Suriye’de somut yer edinme girişimlerinin tehlikeli boyutlara ulaştığını belirtti. Wilk, YPG ve özellikle YPJ’nin hem DAİŞ’in kadın düşmanı politikalarına hem de Türkiye’nin Kürt karşıtı saldırılarına karşı başarılı bir savunma yürüttüğünü vurguladı.

Minbic’in kaderini yaşamamalı

Suriye’nin kuzey ve güney bölgelerinde ABD ve Fransız askerlerinin kısmen güvenlik sağladığını ifade eden Wilk, Kobanê ve Rojava’nın yeniden ciddi tehditler altında olduğunu dile getirdi. “150 bin civarında insan yeniden göçe zorlandı. İlk adım, Minbic’i askeri güçle zorla geri almak oldu. Minbic’in özgürlüğüne şahit biri olarak bu kutsal kazanımın birden yok edilmesi insanı öfkelendiriyor” diyen Wilk, Kobanê’nin de benzer bir tehdit altında olduğunu kaydetti. Wilk, şöyle devam etti: “11 bin insanın yaşamını yitirdiği Kobanê’nin DAİŞ’ten kurtulması büyük bir zaferdi. Ancak bugün Kobanê, yeniden ciddi bir tehdit altında. Minbic’in başına gelenlerin Kobanê’de de yaşanmasından endişe ediyorum. Kobanê, Minbic’in kaderini yaşamamalı. Hedef, Kobanê’yi dört bir yandan kuşatarak savunmasız bırakmak ve işgal etmektir.”

DAİŞ hala büyük bir tehdit

Wilk ayrıca, DAİŞ’in hala büyük bir tehlike arz ettiğini belirtti. Hol Kampı’nda 50 binden fazla DAİŞ’li kadın ve çocuk bulunduğunu, diğer kamplarda da aşırı radikal grupların varlığını sürdürdüğünü aktaran Wilk, “Bu kamplardaki DAİŞ unsurları, tek bir haber ya da fırsatla yeniden büyük bir vahşet yaratabilir. Bölgede ciddi bir güvenlik açığı bulunuyor” ifadelerini kullandı.

Dr. Sherwan Bery: Kürtlerin evleri işgal altında

Heyva Sor a Kurdistan Sözcüsü Dr. Sherwan Bery, konuşmasında örgütün tarihçesini ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. “2012 yılında dört kişiyle başladık, bugün ise 1.000’in üzerinde aktif çalışanımızla görev yapıyoruz” diyen Dr. Bery, Heyva Sor’un uluslararası alanda tanınmaya yönelik adımlar attığını belirtti. Bery, Efrîn’in 2018’de, Serêkaniyê’nin ise 2019’da işgal edildiğini hatırlatarak, bu süreçte yüz binlerce Kürt’ün evlerinden sürüldüğünü ve demografik yapının değiştirildiğini söyledi. “Türkiye, Kürtlerin evlerini işgal ederek yerlerine Suriyeli Arapları yerleştiriyor. Bu durum, Kürt halkı ve diğer azınlıklar arasında büyük mağduriyetler yaratıyor” dedi.

DAİŞ’in yeniden güç kazanmasının bölge için büyük bir tehlike oluşturacağını belirten Bery, “Eğer DAİŞ tekrar serbest kalırsa ya HTŞ’ye katılacak ya da Türkiye destekli SMO’ya dahil olacaktır” diyerek, olası bir tehdit durumuna dikkat çekti. Alevilerin de ciddi bir tehdit altında olduğunu belirterek, “Büyük bir kriminalizasyon ve yok edilme tehlikesi ile karşı karşıyalar” dedi.

 

 

Anita Starosta: Yardımlar yeterli değil

Medico International Ortadoğu Sorumlusu Anita Starosta, Medico International’ın 2011 yılından bu yana Rojava ve Suriye genelinde yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. Starosta, 2024 yılında Almanya’nın Suriye’ye 1,1 milyar Euro bağışladığını ancak bu miktarın sadece 27 milyon Euro’sunun Rojava’ya aktarıldığını belirtti. 

“Almanya, geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde düzenlenen Suriye toplantısında 50 milyon Euro’luk ek bir bağış sözü verdi. Ancak bu miktarın yalnızca 7 milyonu Rojava’da bulunan STK’lara aktarılacak. Öte yandan, 50 milyon büyük bir miktar gibi görünse de 2024’te bağışlanan 1,1 milyar Euro’dan çok çok az bir miktar” diyen Starosta, bölgedeki ihtiyaçların karşılanması için daha fazla uluslararası destek gerektiğini vurguladı.

Almanya’daki doktorlar katkı sunmalı

Starosta, Medico International’ın Rojava’daki yeniden inşa projelerine ağırlık verdiğini belirterek, özellikle hastane yenileme çalışmalarında Almanya’da yaşayan Suriyeli doktorların katkısının önemine dikkat çekti. Ayrıca, BM ve diğer uluslararası kuruluşların Esad rejimi aracılığıyla yaptığı bağışların büyük bir kısmının rejim tarafından usulsüz şekilde kullanıldığını iddia etti.

Bianca Winter: 9 yıldır Kobanê için çalışıyoruz

Frankfurt-Kobanê Şehir Dostluğu Kurumu Sözcüsü Bianca Winter, Rojava ve Kobanê için düzenledikleri projeler ve kampanyalar hakkında bilgi verdi. Winter, Kobanê’de bir yetimhane kurduklarını, Almanya’dan uzmanlar göndererek yerel çalışanları eğittiklerini ve 9 yıldır aktif olarak bağış kampanyaları yürüttüklerini belirtti. Winter, “Yerel siyasetçilerle düzenli temaslarımız sayesinde, Kobanê’deki gelişmeleri paylaşarak kamuoyunun dikkatini çekiyoruz. Hedefimiz, Kobanê’yi sadece siyasi olarak değil, pratik çalışmalarla da güçlendirmek” dedi.

Wiesbaden ve çevre kentlerden çok sayıda Alman’ın da bulunduğu onlarca kişinin katıldığı panel, geç saatlere kadar süren soru-cevap bölümüyle sona erdi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.