Köle pazarı da kuruldu!

Ahmet KAHRAMAN yazdı —

  • Ortadoğu’daki terör kasırgalarının ortakları, IŞİD adındaki uluslararası suç aygıtı, esir aldığı Êzîdî Kürtleri, Türk devletinde esir pazarlarında satışa çıkardı. Hem de, internet ilanlarıyla, aleni olarak...

Geçenlerde dijital medyada, Türk aydınlarının yüzakı Aslı Erdoğan’a rastladım. Sesi, yaralı Kürt’ün “Hewar” avazını andırıyordu. 

Sürgünde yaşayan Aslı Erdoğan, oturmuş Türk’ün “serencamı” konusunda dünyalıların vicdanına sesleniyor, Türk devletinde olanlarla, bir zamanlar yeryüzünü felakete sürükleyen Alman Nazilerinin adaletini karşılaştırıyordu.

“Birinci Dünya Savaşı başladığında” diyordu Aslı Erdoğan, “Nazi toplama kamplarında 40 bin kişi vardı. Sonra sayı arttı.”

Aslı Erdoğan sonra sözü, günün Türk faşizmine getiriyordu:

“Bunlar (Türk- İslam faşizmi) 4 yılda, 400 bin kişi tutukladılar. Nazilerin dört katı, yani. Bunların 100 bini Fetöcü dedikleridir. Gerisinin büyük çoğunluğuyla Kürtler.”

Fetöcü’ler, AKP’nin koalisyon ortağıydı. AKP, ağırlıklı olarak cami avlusu kalabalığına dayandığı için, iktidarın eğitimli kadrolarını temin edendi. Ortakların paylaşım savaşları, 15 Temmuz 2016 günü sahnelenen “tiyatral darbe” manzaralarında, AKP galibiyetle çıkınca Fetöcüler, bedellerle silindiler. Onlarını boşluğunu, tarihsel “6 bin kişinin kanından sabıkalı” ırkçı MHP ve Ergenekon denilen militer yapı doldurdu. Türk-İslam faşizmi, yerleşik Kürt düşmanlığı ve yayılmacı politikalarla “sür-git” oldu.

Bunların, “Nerede yüzü gülen Kürt varsa oraya kadar” sloganıyla, Ortadoğu’da yüzü gülen Kürtlere yaptıkları caniliğin yarası kanaya dursun; Kuzeylilere uygulanan vahşet dehşet vericiydi.  

Aslı Erdoğan’ın söylediklerinden yola çıkarak söylersek bunlar Kürtlere karşı, Hitler rejiminin Yahudilere yaptıklarını taklit ederek yürüdüler. “Kürtlerin anası gülmesin” repliğiyle şehirleri yıktılar. Kırım yapıp, çocuk biçtiler. Mezar taşlarıyla savaştılar; Kürt’e ait diye mezarlık çiçeklerine ateş açtılar.  

Yüzü güleç bir Kürt görüldü diye, Japonya’ya tehdit notası bile  verdiler.  

Türk yeraltı istihbarat ağı MİT, “dört iklim, beş kıtada Kürt’ün kelle avcısı” olarak yapılanıp ortalığa salındı.

Kürtler için hukuklarındaki anayasa ve yasa hükümlerini ortadan kaldırdılar. Çavuşlar, onbaşılar ve MHP’lilerden devşirilen polislerin sözü anayasa ve yasa yerini aldı. Dudak kıpırdatmasıyla binlerce köy yakıldı, suçu Kürt olmaktan ibaret onbinlerce can alındı.

Her Kürt, doğarken terörist oldu. Türk yargısı “teröristlere ceza” yemini ve peşin kararla iş başı yaptı. Hitler’in “toplama kampları”nın adı bunlarda, “yüksek güvenlikli cezaevi” oldu. Cezaevleri toplum önderleri, alt kademe siyasetçileri ve her sınıf ve katmandan Kürtlerle dolduruldu. Ortalık işkencehaneye dönüştü.

Kürtler için, yasa yok, anayasa tatildeydi artık. Köle ve esir ticareti, 1923 yılında resmen ilga edildiği halde, yeniden yürürlükteydi.

Orta Doğu’daki terör kasırgalarının ortakları, IŞİD adındaki uluslararası suç aygıtı, esir aldığı Êzîdî Kürtleri, Türk devletinde esir pazarlarında satışa çıkardı. Hem de, internet ilanlarıyla, aleni olarak...

Meral Danış Beştaş, Türk parlamentosunda anlatıyordu:

“Ali Osman adındaki IŞİD’li, Êzîdî Kürt çocuğunu satmaya çalışırken Türkiye’de yakalandı. Mahkemede serbest bırakıldı. Çocuk da, tacirin karısına teslim edildi. Halk, kamuoyunun tepkisi üzerine çocuk, onlardan alınıp korumaya alındı. Ama köle taciri korundu. Onun lehine bir kararla, duruşmaları gizlilik içinde sürdürülüyor.”

Bütün bu anlatıların nedenine gelince: Seçimi, dolayısıyla kitlesini kaybeden Recep Tayyip, yeni müttefik arayışında, etrafa gülücükler veriyor. Buna yumuşama diyorlar. “Sağ olsunlar, Kürtler adına konuşan” Tülay hanım ve Temel beyler de “yumuşamanın faziletlerini” sayıp döküyorlar.

Oysa yumuşama, Kürtlere karşı insani adımla mümkündür. Kimse kanmasın, Recep diktatörlüğü için uzun vadeli hesaplar yapma tertibinden, yeni Saraylar hizmetine açarken, gücüne güç katacak payandalar, dayanaklar arıyor. Herkes bunu böyle bile. Diktatörlerin, kendi rızalarıyla “tek adamlıktan ödün verdikleri” görülmemiştir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.