Komisyon'da karar günü

AZİZ ORUÇ / İSTANBUL

Komisyon, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açık ve net çağrısı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'da da itiraz gelmeyince Rêber Apo ile görüşme gündemiyle yarın toplanıyor.

DEM Parti’nin Komisyon’un Rêber Apo'yu dinlemesi gerektiği yönündeki talebine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de “Meclis'te kurulan komisyondan seçilecek milletvekillerinin İmralı'ya giderek ilk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajları alması süreci çok daha güçlendirecektir. MHP, böyle bir heyete katılmaya hazırdır” şeklinde destek vermişti. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da DEM Parti İmralı Heyeti ile görüşmesinde bunun gerçekleşebileceğini söylemişti. Erdoğan, dünkü Grup Toplantısı konuşmasında ise net bir ifade kullanmadı.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partilerin koordinatörleri ile bugün saat 16.30'de Meclis’teki makamında bir araya geldi. Yarın yapılması planlanan Komisyon toplantısının gündemine ilişkin hususların masaya yatırılması bekleniyor.

Komisyon, yarın 17. toplantısını saat 11.00’de yapıyor. Rêber Apo'nun dinlenmesi konusunun gündeme geleceği ve İmralı’ya gidecek heyetin belirleneceği ifade ediliyor.

Bu hafta dinleme yapmayacak olan Komisyon'un raporlama süreci için planlama yapması bekleniyor.

Yeni Şafak tayfasının paniği

AKP'nin yayın organlarından ve bir kanadının borazanlığını yapan Yeni Şafak gazetesi, Devlet Bahçeli’nin “Komisyon'un İmralı'ya gitmesi süreci güçlendirir” çıkışından bir gün sonra “Komisyon İmralı’ya gitmesin” manşetiyle çıktı. Yeni Şafak, provokatif manşetini, “Komisyonun İmralı’ya gideceği haberleri kamuoyundan tepki çekti. Komisyonun adaya gitmesi, ‘Meclis Öcalan’ın ayağına gitti’ algısını güçlendireceğinden Terörsüz Türkiye sürecine zarar vereceğinden endişe ediliyor” şeklinde gerekçelendirdi.

 

 

Spekülatif manşetler kabul edilemez

Yeni Şafak’a tepki gösteren DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, şunları söyledi: “Toplumun çok çok geniş bir kesimi bu süreci destekliyor ve bu sürecin esas aktörünün, bu sürecin esas yürütücüsünün de Abdullah Öcalan olduğunu çok iyi biliyor. Abdullah Öcalan'ın bu konuda atmış olduğu adımlar, almış olduğu sorumluluk, inisiyatif konularında da toplumun da büyük bir desteği söz konusu. Dolayısıyla böyle spekülatif anketler, manşetler üzerinden bir algı yönetimini doğru bulmuyoruz. Kabul de etmiyoruz.”

Risklere karşı adım atmak

Sürecin hızla işletilmesi gerektiğinin altını çizen Temelli, “Yeni Şafak’ın attığı manşette de görülüyor ki süreç belli risklere açık. Tarihi bir adımın atıldığı, statükoyu sarstığı, insanların bugüne kadar sürdüre geldiği politikalara karşı yeniden düşündürmeye götüren bir süreçteyiz. Risklere de açıktır. Tabii ki bu risklerin yaratacağı olumsuz sonuçlar vardır ama süreç çok güçlü bir iradeyle yürümektedir. Ben bu riskleri de bertaraf edebilecek bir siyasi gücün oluştuğuna inanıyorum. Yeter ki daha cesaretle, daha samimi, daha gerçekçi adımlar bir an önce atılabilsin. Siyasete düşen sorumluluk, gördüğü risklere karşı gerekli adımları atmasıdır. Eğer siz sürekli olarak bu riskler üzerinden konuşur ve adım atmazsanız tehlike zaten o zaman başlıyor. Bu riskler kendine bir zemin buluyor ve genişlemeye başlıyor. Bunun önüne geçmenin yolu, risklerin farkında olmak ve riskleri bertaraf edecek adımları atmaktır. İmralı'ya gitmek belki de atılabilecek, en önemli adımdır. O zaman süreç başlamıştır ve sonrasına bakılır. Önemli olan sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlamaktır.”

Komisyon hemen gitmeli

Komisyon'un toplantısına dikkat çeken Temelli, “Bir an önce İmralı’ya gidilmelidir. Çok geç kalınmıştır. Bence yarın (bugün) Komisyon toplantısında bu konu gündeme geldiğinde umuyoruz ki olumlu bir sonuç çıkar ve bir an önce bir heyetle Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmek için adaya gider. Beklentimiz bu yönde. Komisyon'dan çıkacak sonuçları değerlendireceğiz. Gerçekten samimi bir şekilde barış istiyorsak sürecin ilerlemesini istiyorsak bunun gereğini de hayata geçirmeliyiz. Komisyon'da da bu konuda görüşlerimizi yine dile getireceğiz. Gereği de yapılmalı.”