Komisyon olgunluk gösterebilirdi

Ayşegül Doğan
- DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Komisyon'un Barış Annelerinin Kürtçe konuşmasını engellemesini eleştirdi, "Ana dilinde konuşmak isteyen Nezahat Teke’ye ana dilinde konuşabileceği olanaklar sağlanabilirdi" dedi.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında güncel gelişmeleri değerlendirdi. Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında gündeme gelen konu başlıklarına değinen Ayşegül Doğan, Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne ilişkin parti olarak büyük bir kararlılık ile çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Ayşegül Doğan, komisyonda bir gizlilik halinin söz konusu olmadığına işaret ederek, bu noktada tutanakların herkese açık olduğunun altını çizdi. Komisyonda dinlenen Barış Annelerinin Kürtçe konuşmasına izin verilmemesine değinen Ayşegül Doğan, şunları söyledi: "Barış Annesi Nezahat Teke komisyonda Kürtçe konuşmak istiyor. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş 'Türkçe devam edin' uyarısında bulunuyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi kurallarını hatırlatıyor. Komisyonda bulunan DEM Parti üyeleri çeviriyi gönüllü yapmayı öneriyorlar, bu da kabul edilmiyor. Üyelerimizden biri Meral Danış Beştaş 'Ben çeviriyi yaparım, tutanaklara Türkçe geçsin' diyor. Yalnızca kendisi değil, Kürtçe bilen diğer siyasi partilerdeki Kürt milletvekilleri de aynı desteği sunmak için gönüllü olduklarını söylüyor. Eğer siyasi bir sorunun temel kaynağına yönelik olarak geliştirilecek çözüm siyasi olmazsa, çözüm de olmaz. Çünkü siyasi bir sorundan bahsediyoruz. Dolayısıyla sorunun kaynağına dönük geliştirilecek çözümün de siyasi olması gerek. Bunun hukuken desteklenmesi gerek. Bu komisyonun dün bir olgunluk göstermesini beklerdik. Bugün bambaşka bir şey konuşuyor olabilirdik. Ana dilinde konuşmak isteyen Nezahat Teke’ye ana dilinde konuşabileceği olanaklar sağlanabilirdi. Meselenin kendisi dün orada tezahür etti."
Ayşegül Doğan, komisyon çalışmalarının şeffaf olduğunu ve konuşulan her şeyin tutanak altına alındığını ifade ederek, gizli ajanda iddialarına karşı tutanakların kamuoyunca takip edilmesi çağrısında bulundu. Siyaset kurumunun süreci zehirlemeye çalışanlara karşı sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan Ayşegül Doğan, "Komisyon, çalışma usulünü ve ilkelerini kendisi belirledi. Kürtçe ya da başka dillerde kendini ifade etmek isteyenlerin talepleri, yalnızca bir istek değil, bir zorunluluktur. Nezahat Teke’nin şahsında bu durum bir kez daha ortaya çıktı. Tüm siyasi partiler bu konuda sorumluluk hissetmeli. Nezahat Teke’nin ana dilinde kendini ifade etme hakkı engellenmemeliydi. Bu, Türkiye meselesidir ve özgürlükçü bir yaklaşımla ele alınmalı” dedi.
Yasal düzenlemeler
Sürecin ilerlemesi için demokratik siyaset alanının genişletilmesi gerektiğine vurgu yapan Ayşegül Doğan, "Bunun için yasal düzenlemeler yapılmalı. Tabular ve önyargılar yerine cesur, birleştirici ve dönüştürücü adımlar atılmalıdır” diye kaydetti. Ayşegül Doğan, "Demokratik siyasete katılımın önünü açalım. Sayın Öcalan ile görüşülmesi gerekiyorsa görüşelim, önerileri alınması gerekiyorsa alalım. Öcalan’ın barışa dair ısrarlı tutumu, sürecin ivme kazanmasını sağladı. 27 Şubat çağrısı, 9 Temmuz’daki video mesajı ve 11 Temmuz’daki yanıt bu liderliğin etkisini gösteriyor. Sayın Öcalan, bu sürecin hızlanmasını sağlayan bir liderdir. Çatışmayı sonlandırmak ve kalıcı barış için komisyon Öcalan’ı dinlemeli. Bunun yalnızca DEM Parti’nin talebi olarak görülmesi doğru değil. 100 yıllık bir sorunun çözümünden bahsediyoruz. Cesur adımlar atılmalı” şeklinde konuştu.
Komisyonun nasıl dinleyeceği
Ayşegül Doğan, Kürt Halk Önderi'nin nasıl dinlenmesi gerektiğine dair soruya şu yanıtı verdi: "Bu dinlemenin nasıl olacağına komisyon karar verebilir. Orada sonuçta tüm siyasi partilerin temsiliyetleri bulunuyor, ki oldukça güçlü bir temsiliyet var orada. Tüm bu provokatif girişimlere karşı tedbirli, güçlü, kararlı ve cesur davranmalı orada bulunan siyasi partiler. Bu komisyon gerçekten tarihsel bir fırsatı kalıcı hale getirmek için yola çıktı. Elbette bu komisyon tek başına Kürt meselesinin demokratik çözümünü, Türkiye’deki bütün demokrasi sorunlarının çözümünü sağlayamaz. Ama çok önemli bir yolu açabilir. Biz bu yolun açılması için bu komisyonu çok önemsiyoruz. Dolayısıyla komisyon Sayın Öcalan’ın görüşlerini komisyona nasıl aktaracağı konusundaki yöntemi kendisi konuşup belirleyebilir. Ancak elbette görüşmeli, önerileri alınmalı, dinlenmeli, bunun formülü de eğer istenirse kolayca sağlanabilir." ANKARA














