Konya'yı kurtarmalıyız
Dosya Haberleri —

Mulla Şimşek
- Yeşil Sol Parti Konya milletvekili adayı Mulla Şimşek: "Yeşil Sol Parti’yi diğer partilerden ayıran en önemli özelliği demokrasiyi, eşitliği, özgürlüğü, kadın ve gençleri öncelemesi, doğa ve ekolojik dengeye olan duyarlılığıdır. Biz Yeşil Sol Parti olarak Konya’ya daha demokratik, daha müreffeh ve daha yaşanılır bir yaşam vaat ediyoruz."
- Giyasettin Yılmaz: "100 yıl boyunca ötelene ötelene çözülmeyen bir sorun gittikçe ağırlaştırıldı. Bu sorun sadece Kürtler için değil, bu ülkede yaşayan herkes için ağırlaştırıldı. Geldiğimiz aşamada bu topluma yaşatılanlar hiçbir insanın hak etmediği boyuttadır. Artık geri dönüşsüz bir yoldayız ve başka şansımız yok. Çünkü resmi ideoloji düşmanlıktan başka bir şey vermedi."
MIHEME PORGEBOL
Konya, cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye siyasetinin en kritik şehirlerinden biri oldu. Kültürü din odaklı anlatılarla yoğrulan bu kentin dinamikleri de buna göre şekillendi. Anadolu’daki egemen rejimler açısından tarih boyunca muhaliflerin ‘ehlileştirilmek’ için gönderildiği sürgün merkezlerinden biri olan Konya’nın bu yönü onu, ulus merkezli cumhuriyet tarihi boyunca da resmi ideolojinin uygulama alanlarından biri haline getirdi. Bu kimliğin yansımalarını ise toplum çok acı örneklerle tecrübe etti. Stadyumda 10 Ekim Ankara Katliamı için yapılan saygı duruşunun ıslıklanması, Dedeoğlu Ailesi katliamı, Hayvan barınağı katliamı ve daha aklımıza gelebilecek sayısız dehşet hadisesi… Tarihte birçok sebepten ötürü sağ siyasetlerin en güçlü kalelerinden biri olan Konya, bugüne dek sağ karakterini hep korudu. İktidara hep sağ partiler geldiği için Konya’nın yoksul ve köylü nüfusu işçilik ve emek bilincinden yoksun bırakıldı. Bu kentte başkasına düşmanlık üzerine ırkçı bir algı yerleştirildi.
Tahmini verilere göre Konya’da bugün 2 milyon 311 bin kişi yaşıyor. Bu nüfusun yaklaşık 1 milyon 628 bini 14 Mayıs seçimlerinde oy kullanacak. Seçmenlerin yaklaşık 500 bini Kürt. Buraya yerleşen Kürtlerin önemli bir kısmı yüzyıllar önce buraya devlet eliyle yerleştirilirken geri kalanı da 90’lı yıllarda Kurdistan’dan buraya göçmek zorunda kalan bir nüfus.
14 Mayıs seçimlerinde ilk defa Kürt siyasi geleneğinden gelen bir partinin, yani Yeşil Sol Parti’nin milletvekili çıkarması beklenen Konya’nın genel durumunu HDP Konya İl Eşbaşkanı Giyasettin Yılmaz ve Yeşil Sol Parti milletvekili adayı Mulla Şimşek’le konuştuk.
Bu düşmanlıkla eline ne geçecekti devletin?
Devlet zaten düşmanlıktan besleniyor. Başka halklara düşmanlık edecek ki kendi egemen ulusunu yaratabilsin. Konya’da da egemen olmayan en büyük halk nüfusu Kürtler olduğu için, düşmanlığı Kürtler üzerinden yaygınlaştırıyor. Eğer burada Kürtlerin yerine Rumlar yoğunlukta olsaydı Dedeoğlu ailesine yapılan bir Rum ailesine yapılacaktı. Çünkü devlete sürekli olarak bir düşman lazım.
Kürtler üzerinden bilinçli olarak yaygınlaştırılan ırkçılığı Konya halkı nasıl yorumluyor?
2021 yılında Meram ilçesine bağlı Çarıklar Köyü'nde 43 yaşındaki Diyarbakırlı Hakim Dal jandarmanın gözü önünde silahla vurularak öldürüldü. Bu olaydan kısa bir süre sonra yine Meram ilçesinde herkesin bildiği Dedeoğlu ailesi katliamı yaşandı. Bu olaylarda failliği bulunanlar mahkemelerde de ifadelerinde de oldukça rahattılar. Bunun sebebi devletin bu ırkçılığı sürekli canlı tutmasıdır. Selçuklu’dan bu yana Türk egemen resmi ideolojisinin temsiliyetini yapan bir kenttir Konya. Bu durum günümüzde Kürt nefreti üzerinden diri tutuluyor.
Peki yüzyıllar önce buraya gönderilen Kürtler Konya’nın nerelerine yerleştirildi?
Konya’nın ne kadar verimsiz, yaşamaya elverişsiz ve zor bölgesi varsa devlet tarafından oralara yerleştirildiler. Çoğunlukla sazlık ve bataklık alanlara yerleştirildiler. Sıtmaya ve o dönemlerde tedavisi olmayan hastalıklarla ölüme terk edildiler. Sulak ve verimli bölgelerde Kürt yok maalesef. Ayrıca askeri bir aklın da bu yerleştirmede etkin olduğunu söyleyebiliriz. Olası bir başkaldırıyı rahatça bastırabilmek için Kürtler bu fikre uygun yerlere yerleştirildiler. Eğer bir şekilde kendini Avrupa’ya atabilen Kürtlerin desteği olmasaydı, bugün Konya’daki Kürtlerin durumu Afrika’da açlık ve hastalıktan ölen insanların durumundan farksız olacaktı.
Tüm bunlara rağmen Kürtler Konya’da belirleyici bir güce sahipler. Bu gücü yaratan ne?
Bunu inkar etmemek lazım, 50 yıllık Kürt özgürlük mücadelesi hem buraya ciddi kazanımlar getirdi hem de buradan mücadeleye ciddi katılımlar oldu. Burada çok güzel insanlar yetişti. Bu insanların yarattığı maddi ve manevi değerler burayı diri tuttu. Kürtlerin varlık mücadelesinde şehadete erenler buranın da silkinip kendine gelmesini sağlayan değerler oldu.
Diğer yandan, Kürt meselesi gerçekten ateşten gömlektir. Bu gömleği her insan giyemez. Örneğin Amed zindanında sadece Mazlum Doğan mı zulüm gördü? Oradaki mahkumların tamamı baskı gördü ama buna karşı mücadeleyi en yükseğe taşıyan Mazlum oldu. Hayatta kalabilmek için bu kefeni giymek zorundasın. Başka türlü bu girdaptan çıkamazsın, güçlenemezsin.
20 yıllık AKP iktidarının politikaları Konya halkının yaşamına nasıl etki etti?
Şöyle bir laf var; bu sistemden rahatsız olmayan ya delidir ya hırsızdır. Çok doğru bir tespittir bu. Belli bir kesim çok güzel nemalanıyor bu sistemden ama bir kesim de türlü kaygılarla sesini bile çıkaramıyor. İnsanlar bizimle yan yana olmaktan korkuyor. İnsanları ekmek kaygısıyla, işinden kovulma korkusuyla, yaftalanma korkusuyla elde tutmaya çalışıyorlar.