Küçük parçadan büyük adım

Rojava Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı
- Kürdistan'ın en küçük parçası Rojava, dün Kürtlerin ulusal birliği ve egemen devletlerle ilişkilerin yeniden düzenlenmesi açısından büyük bir adım attı.
- Tüm Kürtlerin katılımıyla düzenlenen konferansta, hem Kürt birliğine giriş yapıldı hem de Kürtlerin yeni Suriye'deki statüsünün çerçevesi netleştirildi.
Rojava Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı'nda oybirliğiyle onaylanan ‘Ortak Siyasi Tutum Belgesi'nde adalete, eşitliğe, kuvvetler ayrılığı ilkesine ve insan haklarına saygıya dayalı ademi merkeziyetçi bir yönetim sistemine vurgu yapıldı.
Rojava Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı, Kürt bölgelerinin federal bir Suriye çerçevesinde entegre bir siyasi-idari birim içinde birleşmesi, Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi de dahil olmak üzere siyasi, kültürel, idari ve anayasal haklarının garanti altına alınmasında ortaklaştı. ‘Ortak Siyasi Tutum Belgesi'nde Kürtlerin nasıl bir yeni Suriye istedikleri hem de Kürtlerin yeni Suriye'de kendilerini nasıl yöneteceği net olarak belirlendi.
Rojavayê Kurdistan'ın Qamişlo kentinde dün 'Rojava Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı' gerçekleştirildi. Kürdistan’ın üç parçasından ve Suriye’den 400 delegenin katılımıyla gerçekleştirilen konferansın sonuç bildirgesi, PYD Başkanlık Konseyi üyesi Foza Yûsif ve ENKS Başkanı Mihemed İsmail tarafından okundu.
Demokratik ve ademi merkeziyetçi
Yeni Suriye’nin inşasında Kurdî bir ortak görüş oluşturmak, Suriye’nin geleceğini şekillendirmek ve Kürt sorununun çözümünü gerçekleştirmek için yapıldığı vurgulanan konferansın sonuç bildirgesinde, belirtildi: "Tarihi sorumluluklarımız ve mevcut sürecin gereklilikleri, kolektif iradeyle ortak bir Kurdî görüş oluşturmak ve Suriye’deki Kürt sorununa demokratik ve ademi merkeziyetçilik gibi adil bir çözümü gerekli kılmaktadır.
Ulusal diyaloğun temeli atıldı
Katılımcılar, konferansta sunulan ortak Kürt görüşü ve tutumuna ilişkin belgeyi çok uluslu, çok dinli, çok kültürlü kimliğe sahip, uluslararası insan hakları sözleşmelerine bağlı, kadın özgürlüğü ve haklarını koruyan ve siyasi, toplumsal ve askeri kurumlara etkin katılımını sağlayan, Kürtlerin anayasal haklarını güvenceye altına alan, birlik içindeki bir Suriye çerçevesinde, Kürt sorununa adil ve kapsamlı bir çözüm bir belgesi olarak benimsemişlerdir. Konferans, ortak Kürt tutumunu kabul ederek bunun ister Kürt siyasi güçleri arasında, ister onlarla Şam'daki yeni yönetim ve Suriye'deki diğer tüm ulusal güçler arasında olsun, ulusal diyaloğun bir temeli olarak görülmesini talep etmektedir.
Yeni Suriye'nin inşasına katılım
Herhangi bir bileşeni ortadan kaldırmadan ya da inkar etmeden, tek taraflı bir zihniyete sahip düşünceler ve uygulamalardan uzak, hiçbir ayrım gözetmeksizin halkın onurunu ve haklarını anayasal güvenceyle koruyan, Suriye'nin bölgesel ve uluslararası ilişkilerine saygılı, bölgede istikrar ve güvenlik unsuru olan tüm halklarını kapsayan yeni Suriye'nin inşasına katılmak amaçlanmaktadır.
Ortak Kürt heyeti oluşturulacak
Sonuç; konferansta, bu ortak görüşün hayata geçirilmesi temelinde siyasi gerçeklik için çalışacak, ilgili kesimlerle görüşecek ve diyalog yapacak ortak Kürt heyetinin ivedi bir şekilde oluşturulmasına karar verilmiştir.”
Ortak Siyasi Tutum Belgesi
Konferansta oybirliğiyle onaylanan ‘Ortak Siyasi Tutum Belgesi, Suriye'nin çok uluslu, çok kültürlü ve farklı inançlara sahip ülke olduğunu; anayasasının Araplar, Kürtler, Süryaniler ve diğer halklar da dahil olmak üzere tüm bileşenlerin haklarını garanti altına alması gerektiğini vurguluyor. Belgede ayrıca adalete, eşitliğe, kuvvetler ayrılığı ilkesine ve insan haklarına saygıya dayalı ademi merkeziyetçi bir yönetim sisteminin benimsenmesine de vurgu yapıldı.
Federal bir Suriye çerçevesinde
Belgede Kürt bölgelerinin federal bir Suriye çerçevesinde entegre bir siyasi-idari birim içinde birleşmesi, Kürtlerin gerçek bir halk olarak ulusal varlığının tanınması ve Kürtçenin Arapça ile birlikte resmi dil olarak kabul edilmesi de dahil olmak üzere siyasi, kültürel, idari ve anayasal haklarının garanti altına alınması, Kürt eğitim ve kültür kurumlarının kurulması çağrısında bulunuldu.
Belgede ayrıca, Kürt bölgelerindeki demografik değişimin önüne geçilmesi, yerinden edilmiş kişilerin güvenli bir şekilde geri dönüşünün sağlanması, 1962 nüfus sayımına göre vatandaşlıktan çıkarılanlara vatandaşlıklarının geri verilmesi, Kürt bölgelerinin zenginliklerinden elde edilen gelirlerin bir yüzdesinin kalkınmaları için tahsis edilmesi talepleri de yer aldı. Belgede yer alan öğeler ise şöyle:
Suriye ulusal alanında
* Suriye; Araplar, Kürtler, Süryaniler, Asuriler, Çerkesler ve Türkmenler ile Aleviler, Dürziler, Êzidîler ve Hristiyanlar dahil olmak üzere, tüm Suriye bileşenlerinin haklarını anayasada ve anayasal üstü ilkelerle garantiye alan çok uluslu, çok kültürlü, çok dinli ve farklı inançları içinde barındıran bir devlettir.
* Devlet, uluslararası sözleşmelere ve anlaşmalara, insan haklarına ve eşit yurttaşlık ilkesine uymalıdır.
* Suriye yönetim sistemi, siyasal çoğulculuğu, iktidarın barışçıl yollarla devredilmesini ve güçler ayrılığını benimseyen iki meclisli bir parlamenter sistem olmalıdır. Ayrıca, ademi merkeziyetçi bir sistem çerçevesinde bölgesel konseylere dayanmalıdır.
* Merkez ve bölgeler arasında adil bir güç ve zenginlik dağılımını içeren ademi merkeziyetçi bir Suriye.
* Devletin adı, bayrağı ve milli marşı Suriye toplumunun milli ve kültürel çoğulculuğunu yansıtmalıdır.
* Devletin dinler ve inançlar karşısında tarafsızlığı, dini ayin ve ibadetleri uygulama hakkı ve Êzidî dininin devlette resmi bir din olarak tanınması.
* Farklı bileşenlerin özelliklerini dikkate alan kapsamlı bir ulusal kimliğin benimsenmesi.
* Suriye'de kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve tüm kurumlarda kadın-erkek temsilinin sağlanması.
* Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Af Örgütü tarafından yapılan anlaşmalarda beyan edilen çocuk haklarını korumak, çocukların yaşadıkları bölgeler ve o bölgelerin olanaklarının özelliklerine uygun olarak, çocukların doğasına ve yaşına uygun özel gereksinimlerini de dikkate alarak bakım ve destek sağlamak.
* Nüfus yoğunluğunu ve coğrafi alanı dikkate almak için mevcut idari bölümlerin gözden geçirilmesi.
* Ülke içinde ve dışında yağmalanmış, çalınmış Suriye’ye ait tarihi eser ve anıtların geri getirilmesi.
* Kürt bölgelerinde ve Suriye'nin tüm bölgelerinde demografik değişimin önüne geçilmeli ve durdurulmalı. Serêkaniyê, Girê Spî ve Efrîn halkı da dahil olmak üzere zorla yerinden edilmiş kişilerin güvenli bir şekilde yurtlarına dönmelerini sağlanmalı.
* Demokratik ilkeleri formüle etmek ve tüm Suriye fraksiyonlarını ve bileşenlerini temsil eden ve tam yürütme yetkisine sahip bir hükümet kurmak amacıyla, uluslararası hakemlik denetiminde, tüm Suriye bileşenlerinin temsilcilerinin yer aldığı bir kurucu meclis oluşturulması.
* Ana dilde ifade, eğitim hakkı ve kültürün tüm bileşenler için bir hak olarak uygulanması.
* 8 Mart’ın Kadınlar Günü ilan edilmesi.
Kürt ulusal alanında
* Kürt bölgelerinin federal bir Suriye çatısı altında bütünleşik bir siyasi ve idari birim olarak birleştirilmesi.
* Kürt halkının Suriye'deki ulusal varlığını yerli bir halk olarak tanımak. Siyasi, kültürel ve idari haklarını özgür ve eşit bir şekilde kullanma hakkı da dahil olmak üzere, uluslararası antlaşma ve sözleşmeler uyarınca ulusal haklarını anayasal olarak güvenceye almak.
* Suriye devriminin şehitleri, Demokratik Suriye Güçleri (QSD), güvenlik güçleri, zindanlarda yaşamını yitiren tutuklular ile DAİŞ katliamlarına karşı direnişte şehit olanların fedakarlıklarını takdir ederek, ailelerine destek olmak ve yasal düzenlemeler uyarınca haklarını garanti altına almak.
* Gençliğin toplumda etkin bir güç olarak görülmesi, tüm devlet kurumlarına adil katılımı ve temsili sağlanmalı.
* Kürtçenin ülkede Arapça ile birlikte resmi dil olarak anayasada tanınması, Kürtçe eğitim ve öğrenimin sağlanması.
* Kürt dili, tarihi mirası ve kültürü ile ilgili merkezler ve bölümler kurmak, Kürtçe yayın yapan radyo ve televizyon kanalları gibi medya merkezleri açmak, kitap, dergi ve yayınlar çıkarmak, çalışma ve araştırma merkezleri açmak.
* Kürtlerin devletin yasama, yargı, yürütme ve güvenlik kurumlarına katılımını sağlamak.
* 21 Mart’ın Newroz olarak ülkede resmi tatil; 12 Mart'ın ise Qamişlo Serhildanı Anma Günü olarak kabul edilmesi.
* Kürtlere karşı uygulanan 'Arap Kuşağı Projesi' ve Kürt bölgelerindeki Araplaştırma operasyonları gibi tüm istisnai politikalar, önlemler ve yasalar iptal edilmeli, bu ayrımcı politikalardan zarar görenlere tazminat ödenmeli. Bu politikalar uygulanmadan önceki duruma dönülmeli, Suriye’nin egemenliğini ve Kürtlerin varlığını etkileyen gizli ve kamuya açık anlaşmalar iptal edilmelidir.
* 1962 yılındaki istisnai nüfus sayımı sonucu vatandaşlıktan çıkarılan ve isimleri kayıt altına alınmayan Kürt vatandaşlara, Suriye vatandaşlıklarının iade edilmesi.
* Kürt bölgelerinin altyapısının geliştirilmesi ve geçmiş dönemlerde kasıtlı olarak dışlanması ve ihmal edilmesi nedeniyle zenginliklerinden elde edilen gelirlerin bir yüzdesinin kalkınma ve yeniden inşa çalışmalarına ayrılması.
Açlış konuşması Ebdî'den
Konferansın açılış konuşmasını yapan QSD Genel Komutanı Mazlum Abdî, savunma savaşında 13 binden fazla şehit, on binlerce yaralı verdiklerini hatırlatarak, konferansı şehitlere adadı. KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığına, KDP Genel Başkanı Mesûd Barzanî'ye, Federe Kürdistan Başkanı Nêçîrvan Barzanî ve YNK Genel Başkanı Bafil Celal Talabani'ye teşekkür eden Genel Komutan Ebdî, "Kürtlerin birliği, aynı zamanda Suriye’nin de birliğidir; Kürtlerin güçlenmesi, Suriye’nin de güçlenmesidir. Merkezi olmayan, demokratik, herkesi kucaklayan bir Suriye istiyoruz" dedi.
Ulusal kongre için temel
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, gönderdiği mesajda konferansın başlıca misyonunun, Rojavayê Kurdistan Devrimi’ni korumak olduğunu hatırlatarak, aynı zamanda ulusal kongre ve ulusal birlik uçun tarihi bir adım olarak gördüklerini vurguladı. Eşbaşkanlık, "Kürtlerin ulusal kongreye her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Bu konferansın da ulusal kongreye temel olacağını ve Kürdistan’ın dört parçasındaki Kürtlerin birliği için adım olacağını umut ediyoruz" dedi.
Kürtler için anayasal güvence
KDP Genel Başkanı Mesûd Barzanî'nin mesajı da temsilcisi Dr. Hemîd Derbendî tarafından okundu. Barzanî, süreçte oynadığı önemli rol nedeniyle Mazlûm Ebdî’ye teşekkür ederek, "Kürt halkının hakları için mücadelesini sürdürmesini ve bu hakların anayasal çerçevede güvence altına alınmasını umuyoruz" dedi.
Ulusal birlik temel amaçtır
YNK adına konuşan Emin Babaşêx, YNK'nin her zaman Kürtlerin birliği ve beraberliği için destek vereceğini, rol oynamaya çalışacağını belirterek, şunları söyledi: "Ulusal birlik temel amacımızdır. Rojava’daki halkımızın kalıcı bir statüye kavuşmasını temel bir hak olarak görmekteyiz.”
* * *
MSD: Tarihi bir adımdır
Konferans sonrası açıklama yapan Kürt kurum ve şahsiyetleri, tarihi bir adım olduğunu belirterek, ulusal kongre ve ulusal birlik umudunu tekrarladı.
MSD, konferansa ilişkin yazılı açıklamasında, konferansın yapılmasını kutlayarak, bu adımın yok sayma ve yok etme girişimlerine karşı yaşama iradesini ve kolektif ruhun direnişini ortaya koyan tarihi bir adım olduğunu söyledi. Kürt birliğinin Suriye ulusal birliğinin inşasının temeli olduğu belirtilen açıklamada, bu adımın özgür, demokratik, çoğulcu ve ademi merkeziyetçi bir Suriye için ulusal mutabakat oluşturduğu kaydedildi.
Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Zeyneb Murad, büyük bir mutlulukla katıldıklarını belirterek “Uzun bir süre bugün için hazırlıklar yapıldı. Tarihi bir konferans oldu. Bu konferans dört parça Kürdistan’a büyük etkiler yapacak. Bu konferans ile Suriye’de yenir bir dönem başlamıştır. Kürt partilerinin kendi aralarındaki ayrılıklara çözüm bulma noktasındaki önemli bir adım. Bbüyük Kürt Ulusal Kongresi’ne vesile olmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.
Federe Kürdistan Başkanı Başkanı Nêçîrvan Barzanî, yayımladığı mesajda, Suriye’de Kürtlerin haklarının güvence altına alınmasının yolunun birlik ve tek tutumdan geçtiğini söyledi. Konferansın düzenlenmesine katkı sunan QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî ve diğer tüm taraflara teşekkür eden Barzanî, "Bu konferans büyük bir sevinç kaynağı oldu ve dünyanın dört bir yanındaki Kürt halkının gönlünü sevindirdi" dedi. Barzanî, Kürtlerin ve diğer tüm halkların meşru haklarının korunması ile Suriye ve bölge genelinde barış, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen tüm samimi çabaları desteklediklerini kaydetti.
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Xerîb Hiso, konferansın, Kürt Halk Önderi'nin ‘Barış ve Demokratik Çözüm Çağrısı’nın ruhuna uygun olduğunu, çağrının önününü de açacağını söyledi. Xerîb Hiso, "Önder Apo’nun tarihi çağrısıyla bir araya geldik. Bütün farklılıklarımızı bir kenara bıraktık. Bu tarihi çağrıya cevap olmak için bu girişimden bulunduk. Kürtler bir olursa çözüm önünden engeller bir bir kaldırılır. Tarih bunu göstermiştir” dedi.
PYD Başkanlık Konseyi Üyesi Foza Yûsif da şunları söyledi: " “Bu konferans, Önder Apo’nun uzun yıllardır verdiği mücadelenin bir sonucu. Önder Apo Kürtlerin birliğini sağlamak için büyük bir mücadele verdi ve veriyor. Bu konferans Önder Apo’nun yaptığı çağrının bir sonucudur. Bu konferans ulusal birlik ve ilerleyen zamanda Kürt Ulusal Kongresi’ni gerçekleştirmemiz için önemli bir rol oynayacak.”