Kumpaslar HDP’yi durduramaz

  •  Ankara merkezli yürütülen “Kobanê soruşturması” kapsamında 13 kentte yapılan ev baskınlarında 46 kişinin gözaltına alınmasına ilişkin protesto açıklamaları yapıldı. 
  •  HDP’nin diz çökmediği hiçbir zaman da çökmeyeceği, AKP’nin kaybedeceği belirtilen açıklamalar, “Kumpaslar çökecek, HDP kendi bildiği yolda yürümeye devam edecek” denildi. 

Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik Kobanê soruşturması kapsamında 91 kişi hakkında verilen gözaltı kararı ve Cizre İlçe binasına polis baskını, birçok kentte protesto edildi. 

HDP Amed İl Örgütü, Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yaptı. HDP Amed Milletvekilleri Dersim Dağ, İmam Taşçıer ve İl eşbaşkanlarının yanı sıra Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticileri de katıldı. İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, her geçen gün partilerine yönelik saldırıların arttığına dikkat çekerek, “AKP iktidarı gideceğini bildiği için yine HDP’ye saldırıyor. Tüm bu saldırılara rağmen HDP ayaktadır. HDP’nin siyaset yapmasını bitirmek isteyenlerin siyaseti bitti. AKP-MHP bitti. İster şimdi ister aylar sonra seçim olsun AKP kaybedecektir. Kimse irademizi kıramaz” dedi. 

‘KCK operasyonları’na denk

Dersim Dağ, gözaltı kararın 14 Nisan ‘KCK operasyonları’na denk geldiğine işaret ederek, “HDP’nin yerel seçimlerde başarıyla çıkmasından sonra Kürt siyasetinde KCK operasyonları gerçekleşti. Yıllar sonra davalar görüldü ve o savcı hakimler yargılandı. Bugün yine HDP şahsında halkı sindirme, halkın iradesini yok sayma politikaları yürütülüyor. Kobanê’de DAİŞ’in kaybetmesini hazmedemeyenler bunun intikamını Kürt halkından alıyor. DAİŞ, nasıl Kobane’de kaybettiyse AKP de Amed’de kaybedecek. AKP’nin sarayı yerle bir olacak. Kürt halkı, HDP diz çökmedi, hiçbir zaman da çökmeyecek. Kazanan halklar, kaybeden AKP olacak” şeklinde konuştu.

Vardık, varız, var olacağız

 HDP Mardin İl Örgütü de çok sayıda kişinini katılımıyla İl binası önünde açıklama yaptı. İl Eşbaşkanı Perihan Ağaoğlu, HDP’nin başarıları karşısında AKP-MHP iktidarının saldırılarını artırdığını dile getiren Ağaoğlu, “HDP 3. Yol’dur. Bir fikriyattır, özgürlüktür, halkların umududur. Siz halkların iradesini engelleyemezsiniz. Biz vardık, varız, var olacağız” dedi. İl Eşbaşkanı Salih Kuday ise AKP-MHP iktidarının tıkandığı her dönem HDP’ye operasyonlar gerçekleştirdiğine dikkat çekti. Kürt halkının hiçbir zaman baş eğmediğini kaydeden Kuday, mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. Açıklama sloganlar eşliğinde son buldu.

Baş edemeyenler entrika peşinde

HDP Urfa İl Örgütü de gözaltıları parti binası önünde yaptığı açıklamayla protesto etti. HDP Urfa milletvekilleri Ayşe Sürücü ve Ömer Öcalan, Urfa Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. Urfa İl Eşbaşkanı Ziya Çalışkan, “Gün geçtikçe, ekonomi ve siyasi çıkmaza giren AKP-MHP iktidarı, bunu örtbas etmek için her türlü yasa dışı yöntemler başvuruyor” dedi. HDP Milletvekili Ömer Öcalan ise “Bizimle baş edemeyenler, entrika peşinde. Kobanê davasını hangi entrikalar ile planlandığını biliyoruz. Biz korkuyu yendik. Bu çeteci anlayış kaybedecek. Biz meşruyuz” diye konuştu. Açıklama, “Direne direne kazanacağız”, “HDP halktır halk burada” sloganlarıyla son buldu.

Kumpaslar çökecek, HDP yürüyecek

HDP İstanbul İl Örgütü de Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri ile birlikte Kadıköy İlçe Örgütü önünde açıklama gerçekleştirmek istedi. Açıklama öncesinde HDP İl Eşbaşkanlarına, “tehlikeli şeyler olabilir” tehdidiyle açıklamanın yasaklandığı bildirildi. HDP İstanbul milletvekilleri, İl ve İlçe örgütlerinin katıldığı eyleme, çok sayıda siyasi parti temsilcisi de dayanışma gösterdi. Açıklama öncesi bölgedeki birçok sokak yüzlerce polis ve gözaltı araçlarıyla sarılırken, ilçe binasının önü de ablukaya alındı. “HDP halktır halk burada” sloganı eşliğinde İlçe binasının önüne inen kitle ve gazeteciler, polisler tarafından ablukaya alındı.

HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, polislerle müzakere yaparken kalkanlarla ittirildi, arbede esnasında eylemciler polisler tarafından hakaretlere maruz kaldı. Bu esnada abluka içinde kalan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da polisler tarafından tekerlekli sandalyesinden yere düşürüldü. İlçe binası içerisinde ablukaya alınan kitle ise sık sık, “HDP halktır halk burada”, “HDP umuttur, umut dimdik ayakta” ve “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları attı.

Ardından Güvenlik Şube Müdürü olduğu bilinen bir emniyet görevlisi, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol’u tehdit ederek, “Benim olduğum yerde açıklama yapamazsınız, size açıklama yaptırmayacağım” dedi. Birol ise “HDP ve bu halk hiçbir engellemeye baş eğmeyecek, açıklamamızı yapacağız” sözleriyle tepki gösterdi.

Polis ablukası altına alınan HDP İlçe Örgütü önünde uzun süre arbede devam ederken kitle basın açıklamasını okuma konusunda ısrar etti. HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, HDP’nin bir kumpas operasyonuyla karşı karşıya bırakılmak istendiğini belirterek, “Kobanê kumpas davasında mahkeme heyetinin başındaki şahsın bir çete ile iltisaklı olduğu ayan beyan ortaya çıkmışken, bütün duruşmalarında iddiaların tamamı boşa düşmüşken yeni bir oyunu sahnelemek için rol alanlar bilsinler ki; bu kumpaslar da tarihin çöp sepetlerine gidecek. Çünkü arkasında durduğumuz şey halk iradesidir. Ne kapatma ne Kobanê kumpas ne de gece yarısı operasyonları bizi haklılıktan, haklı olmaktan bir adım geri adım attırır. Kumpaslar çökecek, HDP kendi bildiği yolda alnı ak, başı dik yürümeye devam edecektir” şeklinde konuştu.

Açıklama sloganlarla son bulurken, açıklamadan sonra aralarında HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Koray Türkay ve ismi öğrenilemeyen dört kişinin de gözaltına alındığı öğrenildi.  HABER MERKEZİ

 

Ortak duruş

Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Halkevleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ortak açıklamayla siyasi soykırıma karşı durdu: “Siyasi kumpas davalarına karşı daha fazla kenetleneceğiz.” 

HDP’ye ve muhalif kesimlere yönelik yürütülen bu saldırıların ilk ve son olmadığı hatırlatılan açıklamada, iktidarın toplumsal muhalefete ve demokratik siyaset alanlarına saldırdığı belirtildi. Başta Kürtler olmak üzere bütün toplumsal muhalefet güçlerinin siyaset yapabileceği demokratik mücadele zeminlerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığının ifade edildiği açıklamada, şu sözlere yer verildi: “Farklı bahaneler ve isimlerle demokratik siyasetin tasfiyesine yönelik gerçekleştirilen bu operasyonların ortak amacı, tekçi ve otoriter rejime karşı mücadele eden ve halkların ortak, eşit ve özgür yaşamını kurma iddiasında olan muhalif güçleri tasfiye etmektir.

 Siyasi kumpas

 Demokratik siyasetten korkanların başvurduğu siyasi kumpas operasyonları nafile olduğu gibi tehlikelidir ve karanlıktır. Özgürlükte, eşitlik ve barış mücadelesinde ısrar edenler olarak her türlü kumpas davasının karşısında durmaya devam edeceğiz. Siyasi operasyonlar ve hukuk dışı uygulamalarla demokratik mücadele alanının yok edilmeye çalışıldığı bir dönemde, demokrasi güçleri olarak bu saldırıları boşa çıkarmak için daha fazla kenetlenip mücadeleyi büyüteceğiz.

Yürüyüşe devam

Demokrasi güçleri olarak çok bedel ödedik, korkmadık, yılmadık ve geri adım atmadık. Türkiye halklarının demokratik, ortak ve özgür geleceği için inatla ve kararlılıkla demokrasi yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. HDP’ye yönelik bu saldırılar Türkiye’deki bütün muhalefete, demokrasi güçlerine, ortak yaşam ve mücadele umuduna ve halkların kardeşliğine yönelik saldırılardır. Bu çerçevede, halklarımız ve demokratik kamuoyunu HDP ile dayanışmaya çağırıyoruz.”

 

Aynı kanunla DAİŞ’liler aklandı

Kobanê eylemleri gerekçesiyle 91 kişi hakkında çıkartılan gözaltı kararına gerekçe yapılan 6415 Sayılı Kanun’la DAİŞ’lilerin el konulan malları iade edildi. 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 13 kentte yürütülen soruşturma kapsamında 91 kişi hakkında çıkartılan gözaltı kararına 6415 Sayılı Kanun gerekçe yapıldı. Dosyaya gizlilik kararı ve avukat görüş yasağı getirilirken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan soruşturmaya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, “Kobane olaylarının mali yapılanmasında yer aldıkları, ölen ya da yaralanan PKK’lilerin ailelerine maddi yardımda bulundukları” suçlaması yöneltildi. Savcılık açıklamasında, “91 şüphelinin, Ankara merkezli 13 ilde, 6415 sayılı terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet ve silahlı terör örgütü üyesi olmak suçlarından 12 Nisan tarihinden itibaren gözaltına alınmalarına karar verilmiştir” denildi.

AKP Genel Başkanı Erdoğan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının operasyona gerekçe olarak gösterdiği 6415 sayılı “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun” 5. maddesine dayandırarak son iki yıl içince DAİŞ ve El Kaide bağlantılı 3 kuruluş ve 3 kişinin mal varlığını dondurma kararını kaldırdı. 

Erdoğan, 7 Eylül 2021’de Katarlı Khalifa Muhammad Turki Al-Subaiy’in malvarlığı üzerinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı uyarınca, “terörizmin finansmanının önlenmesi” amacıyla uygulanan dondurma kararını kaldırdı. Subaiy, “terörist finansörü ve kolaylaştırıcısı” olduğu gerekçesiyle 2008’de BM’nin DAİŞ ve El Kaide ile ilgili yaptırımlar listesine alınmıştı. 

DAİŞ ve El Kaide bağlantılı 3 kuruluşun mal varlığı dondurma kararı bizzat Erdoğan tarafından kaldırıldı. 19 Ocak 2022 Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’nda, “B-DEAŞ ve El Kaide ile bağlantılı tüzel kişi, kuruluş veya organizasyonlar” başlıklı listede yer alan “Al-Haramain Islamic Foundation, Al-Haramin Islamic Foundation (Somalia) ve Al-Haramain Foundation (Indonesia)” isimli kuruluş ve organizasyonlara ilişkin mal varlığını dondurmaya yönelik hükümler yürürlükten kaldırıldı.  Erdoğan’ın kararıyla, 5 Mart 2022’de BMGK’nin “DAİŞ ve El Kaide ile bağlantılı gerçek kişiler” listesinde yer alan ve mal varlığı dondurulan “Abd Al-Malik Muhammad Yusuf Uthman Abd Al-Salam” ve “Nayıf Salih Salim Al-Qaysi” isimli kişilerin mal varlığının dondurulmasına ilişkin hükümler yürürlükten kalktı.

Erdoğan, tüm kararları 6415 sayılı “Terörizmnin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’un” 5. maddesine dayandırdı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.