Kürtlerin birliği için ilk adım...

Ahmet KAHRAMAN yazdı —

  • Nitekim, hemen sonra Güney’in en büyük ikinci partinin lideri Bafıl Talabani’nin Rojava’ya ziyaretinin görüntüleri yayımlandı. Talabani, Başkomutan Mazlum Abdi ve arkadaşları arasında, evinde ailesi içindeymiş gibi huzurluydu.
  • Kürtler bugüne kadar güç birliği yapmadığı için hep kaybetti. Fotoğraf karelerine yansıyan gülüş, o günlerin artık çok geride kaldığının kanıtı.

Kürtler ulusal mücadele tarihleri boyunca, hep geniş bir düşman cephesiyle savaştılar. Yeminli düşmanları Acemler, Arap ve Türkler olağan zamanlarda gırtlaklaşıp, karşılıklı entrikalarla birbirine tuzaklar kurarken, Kürtler söz konusu olduğunda, her defasında kavgayı kısa kesip bir ve beraber oldular.

Ama Kürtler, düşmanlarının tutumundan hiç ders çıkarmadılar.

Kürtler bu eksiklikleriyle de kalmadılar. Ruhunu satanlar, ulusal ruhlu savaşçıların ardında dolandılar.

Kadim zamanlara uzanırsak, Bedirhan Paşa, yeğeni Ezdînxan’ın arkadan vurması yüzünden Osmanlıya yenildi. İhanet sonra Ezdînxan’ın da ayağına dolandı.

İran içlerine kadar sokulan Şeyh Ubeydullah da, ortaklaşan Aceme, Osmanlı’ya, Rus ve İngiliz’e değil, kardeşlerin ihanetine yenildi.
Hamidiye Alayları, ihanetin üniformalısıydı.  

Şeyh Said de Kürt hainler yüzünden, Kemalistler karşısında kaybetti. Seid Rıza, peşine düşen hainlere yakalanmaktansa, Kemalistlere gitmeyi yeğledi. Seid’in izini süren birinci sıradaki avcı, öz yeğeniydi.

1980’lerde, halkına ve ülkelerine karşı hainlerinden kurulu korucu taburları kuruldu. Dönemin zaptiye başlarından Meral Akşener onları “içlerinde tecavüzcü de var, ama iyi çıkarıyorlar“ diye cilalıyordu.

Günümüzde, Kurdistan’ın parçaları, düşmanın işbirlikçisi ajanlarıyla dolu.

Kısacası iç ihanetler, ta başından beri Kurdistan ulusal kurtuluş hareketinin önünde, en büyük engeldir. Bugün savaşan kardeşlerine karşı, soyunun düşmanı yanında saf tutan “parçacılar” var.  

Düne kadar aralarında sınır olmadan bir arada, birlikte yaşayanların, düşmanın çizdiği yapay sınırlarla ayrışması ve bir türlü birlik ve dayanışmaya yanaşmaması, en büyük engel olarak dikildi, özgürlük savaşçılarının karşısına.

Amerika Başûrê Kurdistan’a güvenlik şemsiyesi olduktan sonra, ilk işi tarafları bir potada birleştirme çalışması oldu. Görece başarılı oldu da. Ama daha sonra, kimileri günlük çıkar rüzgarları ile savrulunca, her şey bozuldu.

Ama Amerika, birlik ruhunu yaratma umudundan vazgeçmedi. Başûr ile Rojava’nın birlik ve dayanışması için çabaladı. Hatta birlik yoksa, “yardım da yok“ dedi.  

Ama olmadı. Türkler, “oyun bozan” olarak, orta yerde “vit” gibi dön babam dönüyordu. Şimdi, bu şartlarda artık “ismi lazım değil” birileri de, Türklere sakalını kaptırmıştı. Onların nam ve hesabına, Rojavalılarla savaşacak taburlar kurmuştu. Öte yandan, kendi ülkesinin işgaline katkı sunuyordu.

Amerika bu manzara karşısında, bunlardan umudu kesti ama Kürtlerin birleşmesinden değil. Senato ve yönetim diğer kollarında çalışmaların yönü değişti.  

Ve nihayet, önceki, twitter’de Erdal Er’in imzasıyla bir fotoğraf enstantanesi yayımlandı. Fotoğraf karesinde, Ortadoğu’da dinci (İslamofşist) terörle mücadele için kurulan Uluslararası Koalisyon Güçleri’nin Amerikalı Komutanı General Matthew McFarlane, YNK (Kurdistan Yurtseverler Birliği) Genel Başkanı Bafıl Talabani ve Kuzey Suriye Güçleri Genel Komutanı Mazlum Abdi yan yana gülümsüyordu.

Erdal Er, “Bu güçlü bir mesaj. Sonuçları olacaktır“ diye yazıyordu.

Evet, Kürtlerin geleceği adına atılan büyük bir adımın küçücük fotoğrafıydı, bu. Büyük umutların ilk adımı yani. Sonrası elbette gelecektir.

Nitekim, hemen sonra Güney’in en büyük ikinci partinin lideri Bafıl Talabani’nin Rojava’ya ziyaretinin görüntüleri yayımlandı. Talabani, Başkomutan Mazlum Abdi ve ardaşları arasında, evinde ailesi içindeymiş gibi huzurluydu. Yüzler gülüşlü...

Erdal’ın sözünü ettiği “sonuç”un ilk kareleriydi, bu gülüş.

Hemen ekleyelim: Kürtler bugüne kadar güç birliği yapmadığı için hep kaybetti. Fotoğraf karelerine yansıyan gülüş, o günlerin artık çok geride kaldığının kanıtı. Şimdi Rojava (Kuzey Suriye) Şengal, ötede Kuzey Kurdistan ile Yurtseverler Birliğinin denetlediği Güneyin Soran bölgesinin dayanışmasıyla, Kurdistan artık büyük bir güç, kardeşçesine bir araya geliyor.

“Büyük güç” derken “pazu gücü” demek istemiyorum. Kürtlerin kültürel, ekonomik, sosyal ve siyasal imkanlarının gücünden söz ediyorum. Bu değerlerin zenginliğinden...

Her alanda birlik ve dayanışma için ilk adım atılmıştır. Sonrası gelecektir.

Kürt halkı yapay sınırlarla bölünse bile, akrabalık bağları hep diri, güçlü kaldı. “İsmi lazım değil giller” tüm engelleme çabalarına rağmen başarılı olamadı. Bu bağlar, bundan böyle yönetimsel birlik ve dayanışma ile pekleşecek, bütünleşecektir. Dayanışma ve birlik ruhu böyle diyor...

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.