Kürtlüğün bedeli var

• Türk devletinin, gasp ettiği haklarını iade etmediği Kürtlere yönelik zulmüne karşı direniş de bitmedi. On binlerce aile, her türlü bedeli göze aldı, ödedi ama Kürtlüğünü savunmaktan vazgeçmedi. Bu ailelerden biri de Acar Ailesi. 
• Aile köyünden zorla göç ettirildi, iki ferdi katledildi, bazıları dağın yolunu tuttu, dört kişi şu an tutsak. Şehit annesi Nebiha Acar, cezaevindekileri ziyaret edecek kimsenin kalmadığını söyledi ama şunun da altını çizdi:
• “Ne yaşatılırsa yaşatılsın Kürt kimliğinden ve mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz. Onlardan korkmuyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız dahi alınsa geri adım atmayacağız. Bu ülke, bu topraklar bizim. Kürt olarak kalacağız.”

Ailesinden iki kişi devlet tarafından katledilen, kardeşi ve üç yeğeni de cezaevinden tutulan Barış Annesi Nebiha Acar, “Kürt’üm diyeni ya öldürüyorlar ya da tutukluyorlar” dedi. 

Acar Ailesi, Mêrdîn'in (Mardin) Kerboran (Dargeçit) ilçesine bağlı Gelîkûr köyünden.

Köy mezarlığında katledildi

Aile fertlerinin anlatımlarına göre; Türk askerleri 1992’de yaşadıkları köye baskın yaptı. Celal Acar ile başka bir köylüyü  köy mezarlığına götüren askerler, üzerlerindeki giysileri çıkarıp gerilla kıyafeti giydirdi, ardından da mezarlıkta katletti.

Zorla göçten sonra da

Aile, 1994’te koruculuk dayatmasını kabul etmediği için Şirnex'in Hezex (İdil) ilçesine yerleşti. Ailenin diğer çocuğu Mehmet Ata Acar, Türk askeri ve korucular tarafından Haziran 1996’da yolda durdurularak katledildi. Cenazenin yanı başına bir silah bırakılan Mehmet Ata Acar’ın katledilmesi de kayıtlara tıpkı ağabeyi gibi “öldürülen terörist” olarak geçirildi. 

Tenzile Acar 6 yıldır tutsak

Üzerlerindeki baskılar hiç eksilmeyen aile, her şeye rağmen mücadelelerinden geri adım atmadı. Aile fertlerinden Tenzile Acar, 2017’de gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. 6 yıldır tutulduğu cezaevinde Hepatit B teşhisi konulan Acar, İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta tutsaklar listesinde.

Mehmet Ata’nın oğlu da

Katledilen Mehmet Ata'nın oğlu Celal Acar, geçtiğimiz aylarda tutuklandı. Yasin Acar ile amcası Lokman Acar da 19 Ekim'de “Örgüt üyesi" iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklandı.

Kürtlüğümüz suç görülüyor

Karşılaştıkları baskılardan dolayı ailenin birçok ferdi yönünü özgürlük saflarına çevirdi. Lokman Acar'ın ablası; Tenzile, Celal ve Yasin'in ise halası olan Barış Annesi Nebiha Acar, ailenin üzerindeki baskıları “Tek suçumuz Kürt olmamızdır” diyerek özetledi. MA’ya konuşan Nebiha Acar, şunları söyledi: “Devletin bize yaşattıkları ve yaptıkları anlatılamaz. Artık nasıl anlatacağımızı bile bilmiyoruz. Şu an ailemden dört kişi tutuklu. Acaba neden? Bunun sebebi bizim Kürt olmamızdır. Tutuklanan kardeşim Lokman, HDP Şirnex İl Genel Meclis Üyesiydi. Her ay resmi toplantılara katılırdı. Hiçbir suç işlemedi ama şu an cezaevinde. Babam uzun zamandır yatalak ve ona bakıyordu. Kardeşim hastane bahçesinde gözaltına alınıp tutuklandı. Kürt olduğumuz için bize bu zulmü ve hakareti yapıyorlar. Hak yok, hukuk yok. Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik var.”

Ya öldürüyor ya da tutukluyor

Hal böyleyken gençlerin neden dağa gittiğinin sorgulandığını belirten Acar, şöyle devam etti: “Sebepleri ortadadır. Ben Kürt’üm diyen birini ya öldürüyorlar ya da tutukluyorlar. Yeğenim Yasin'i de tutukladılar. Onun da hasta bir çocuğu var. 15 gün Ankara'da, 10 gün evinde kalıyordu. Dört yıldır hastane yolundaydı. Evde kimse yok, çocuğunu hastaneye kim götürecek? Yaptıkları bu zulmü kimse yapmaz.”

Görüşe gidecek kimse kalmadı

Acar, tutuklamalar nedeniyle hasta olmasına rağmen 7 yıldır cezaevinde olan yeğeni Tenzile’nin görüşüne gidecek kimsenin kalmadığını da söyledi. Barış Annesi, “Bir evde dört kişinin tutuklanması çok zordur. Her biri başka bir cezaevinde. Bu yüzden hepsiyle görüşmeye imkanımız yok. Allah bu zalimlerin yanına bırakmasın” şeklinde konuştu.

Kürtlüğümüzden vazgeçmeyeceğiz

Kendilerine her ne yaşatılırsa yaşatılsın Kürt kimliğinden ve mücadelesinden asla vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Nebiha Acar, şunları ekledi: “Öldürülmekten de tutuklanmaktan da korkmuyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız dahi alınsa geri adım atmayacağız, davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Bu ülke bizim, bu topraklar bizim topraklarımızdır. Allah bizi Kürt olarak yarattı ve öyle de kalacağız.” ŞIRNAK