Kürt’ün düğününden de rahatsızlar

Düğün
- Eskişehir’deki düğünde Kürtçe müzik çalındığı için gözaltına alınan 23 kişiden düğün sahibi Mustafa Doğan "Düğün kalabalık olduğu için rahatsız oldular" dedi. Sonraki düğün ise tedirginlikle geçti.
- Gözaltına alınanlardan Sadık Kolan, şunu paylaştı: “Devlet Eskişehir’de görkemli bir Kürt düğününün olmasını kabullenmedi. Sorguda, ‘Şehit vermişim, böyle bir düğünü kabul edemem’ denildi.”
Eskişehir’deki Kürt düğününden dolayı gözaltına alınanların avukatlarına göre; devlet bu uygulamalarla buradaki Kürtleri sindirmek istiyor.
Eskişehir’de yaklaşık 170 haneden oluşan ve nüfusun çoğunu Kürtlerin oluşturduğu Kireç köyünde muhtar Mustafa Doğan’ın evlenen oğlu için 5-6 Ağustos'ta düğün yapıldı. Düğüne gidenler Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekti. Düğünden sonra çalınan şarkılarla “Örgüt propagandası yapıldığı” ileri sürülerek 23 kişi gözaltına alındı; ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar. Gazete Duvar’a konuşan düğün sahibi ve köy muhtarı Doğan, “Oğlumun düğünüydü. Bir iki yabancı vardı. Onları da düğün sahibi olarak biz çağırdık. Düğün çok kalabalıktı. Bu durum rahatsızlığa neden oldu. Herkes tedirgin şimdi" dedi.
Zafer işaretiyle ilgileniyorlarmış
Gözaltına alınanlardan Sadık Kolan, yaşananları şöyle anlattı: "5-6 Ağustos’ta düğün oldu. Bir ay önce kameramanlara baskın yaptılar. Kameralarına ve kayıtlarına el koydular. Sonraki salı günü de gözaltına alındık. 8 saat gözaltında kalanlar oldu. Çalınan şarkıların anlamlarını sordular. ‘PKK ve KCK terör örgütü mü? Dağda akrabalarınız var mı? Daha önce gözaltına alındınız mı?’ gibi sorular sordular. Sosyal medya hesaplarımızın şifrelerini aldılar. ‘Şarkı çalındığı zaman o sırada zafer işareti yapmanızla ilgileniyoruz’ dediler. Şarkıların Türkçe anlamlarını yüzümüze okudular.”
Diğer düğün sessiz geçti
Gözaltıların ardından aynı köyde başka bir düğün olduğunu, ancak bu kez düğünün ‘sessiz’ geçtiğini belirten Kolan, hedefin de sindirme politikası olduğunu vurguladı. Kolan, “Hafta sonu bir düğün vardı. İnsanlar bu kez neredeyse düğüne gitmemeye çalıştı. Düğün sessiz bir havada geçti. Bu düğüne katılan sanatçı da gözaltına alınmıştı. Müzisyen bu kez şarkılarını seçerek söyledi. Bazı şarkıları korka korka söyledi. Bazı şarkılarını çalmasını istedik ama o çalmadı. Bu bir sindirme politikası. Bunda gözaltıların etkisi oldu” şeklinde konuştu.
Devlet birimleri hazmedemedi
“30 yıldır bu şarkılar çalındı. Bir sorun olmadı, neden bu düğünde sorun oldu" diyenKolan, şöyle devam etti: “Çünkü bu düğün çok kalabalıktı. Çok ses getirdi bölgede. Hazmedemediler. Büyük bir Kürt topluluğu vardı. Buradaki büyük insanların yüzde 80’i düğüne katıldı. Devlet bunu hazmedemedi. Bu şekilde gözdağı vermek istediler. Devlet Eskişehir’de görkemli bir Kürt düğününün olmasını kabullenmedi. Kolluk kuvveti, ifadesini aldığı düğün sahiplerine, ’Düğün benim hoşuma gitmedi, kabullenemedim. Ben şehit vermişim, üç tane kurşun yemişim, böyle bir düğünü kabul edemem’ demişler."
Sindirmeye çalışıyorlar
Gözaltına alınanların avukatları da yaşanan durumu 'saçmalık' olarak değerlendirdi: “Tekrara kaçan sorular vardı. Bu tarz müzik çalınmasının nedenini irdelemeye çalıştılar. Hukuki hiçbir değerlendirmesi yok. Çalınan müziğin bir örgütle ilişkilendirilmesinin hiçbir manası yok. Burada bir müzik çalınıyor. Örgüt propagandası yapılmıyor. Sanki bir suç işleniyormuş gibi bir hava yaratılarak insanların gözaltına alınması hukuki değil. Madem öyle, bu şarkılar yasaklansın. Yasaklanma kararı olmamasına rağmen bu şekilde insanları sindirmeye çalışıyorlar.” ESKİŞEHİR
*****
Kürt düşmanlığı ırkçılıktır
Sağlık Bakanlığı’nın E-Reçete’de Kürtçeye yer verilmemesine dair yanıtı ve Eskişehir’deki düğüne gözaltıyla ilgili konuşan HEDEP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Kürt düşmanlığı yapıldığını, bunun da ırkçılık olduğunu söyledi.
Meclis Genel Kurulu’nda söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Eskişehir’deki düğünde söylenen Kürtçe şarkılar nedeniyle yaşanan gözaltı işlemine dikkat çekti. Yaşananları hatırlatan Oluç, “Sebep ne? Şarkılar üzerinden propaganda yapılmış. Bu kadarla da yetinilmemiş, başka bir şey daha yapılmış. Nedir, biliyor musunuz? Gözaltına alınanlara defalarca o Kürtçe şarkıların Türkçesi okutulmuş. Bu zorla Türkçe şarkı okutturma hadisesi size bir şey hatırlatıyor mu? Bize hatırlatıyor. Neyi, biliyor musunuz? 12 Eylül darbesinden sonra Diyarbakır zindanlarında yapılan zulmü ve işkenceyi hatırlatıyor. Şimdi oluyor bu. Demek ki neymiş? Kürt düşmanlığı 1980 sonrasında olduğu gibi bugün de bakiymiş iktidar açısından” diyerek, tepki gösterdi.
Bu durumu insanlık dışı gördüğünü ve kabul etmediklerini belirten Oluç, şöyle devam etti: “Çok açık ve net olarak hem Eskişehir’deki hem Türkiye’nin her yerindeki adli ve idari amirlere bunu söylemiş olalım. Ana dili evrensel bir haktır. Kürtçe konuşmak ve şarkı, türkü dinlemek ya da söylemek milyonlarca Kürt’ün hakkıdır, asla ama asla bunun engellenmesine geçit vermeyeceğiz, bunu bir kez daha söyleyelim. Böyle ırkçı, böyle Kürt düşmanı eğilimlerden ve yönelimlerden hem yargının hem Emniyet’in uzaklaşması gerektiğini bir kere daha özenle vurgulayalım. Şimdi, tabii, yerel yönetici bu cesareti nereden alıyor diye soracaksınız, yürütmeden alıyor, merkezi yürütmeden alıyor.”
Oluç, Sağlık Bakanlığının E-Reçete sisteminde Kürtçeye yer verilmemesine ilişkin önergelerine verilen yanıtlara da değinerek, şöyle konuştu: “‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Türkçe dışında bir dilde hizmet alamaz’ Niye alamıyorlar? Yani ülkedeki sağlık hizmetlerinden Arapça, İngilizce, Almanca, Fransızca ve Rusça hizmet alınabiliyor ama milyonlarca Kürt hizmet alamıyor ana dillerinde, Kürtçede. Bakan Bey, sizin Kürtçeyle derdiniz ne? Kürtçede bir söz var, şimdi onu burada Kürtçe ifade etsem tutanaklara girmeyecek, Türkçe söyleyeyim, Bakan Bey anlar bunu. ‘Kaplumbağa kabuğundan çıkınca ilk olarak kabuğuna tükürürmüş’ Böyle işte, durum bu. Kürtçeye ve Kürt kültürüne hem halk hem de bizler sahip çıkmaya devam edeceğiz.”















