CÎK: Herkes Köln'e akmalı
Yurt Dışı Haberleri —
- Şêx Seîd direnişini ve şehitleri anan Civaka Îslamiya Kurdistan (CÎK) Genel Başkanı Hafız Ahmet Turhallı, “Halkımızın ulusal mücadelesine liderlik yapan Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için Köln’de yapılacak yürüyüşe Avrupa’da yaşayan tüm halkımız katılmalıdır” dedi.
Kurdistan’ın bağımsızlığı ve özgürlüğü için yapılmış en büyük serhildanlardan biri olan Şêx Seîd öncülüğündeki direnişin yıl dönümünde şehitleri anan Civaka Îslamiya Kurdistan (CÎK) Genel Başkanı Hafız Ahmed Turhallı, Kürtlerin liderine ve davasına sahip çıkmasını istedi. Hafız Ahmed Turhallı, Köln’deki büyük yürüyüşe Avrupa’daki tüm Kürtlerin katılması gerektiğini söyledi.
Şubat ayının, Kürtler için kara bir ay olduğunu, Uluslararası Komplo’nun da bu ayda gerçekleştirilmesinin tesadüf olmadığını belirten CÎK Genel Başkanı Hafız Ahmed Turhallı, Kürtlerin bu iki dönemde yaşananlardan ibret alması ve komplolara karşı tetikte olması gerektiğini söyledi.
Genel Başkanı Hafız Ahmed Turhallı, Fırat Haber Ajansı’nda yayınlanan değerlendirme yazısında AZADÎ hareketinin, Kürt ileri gelenlerini bir araya getirerek, milliyetçi ve gerici devlete karşı 13 Şubat 1925’te başlayan direnişin kısa tarihçesini anlattı. Türk rejiminin sürekli Kürtleri kontrol altında tutmak için provakasyonlara baş vurduğunu hatırlatan Turhallı: “AZADÎ, Kurdistan’ın özgürlüğü için planlaması doğrultusunda Şêx Seîd önderliğinde bir çalışma yürütüyordu. Buna göre; Mayıs/Haziran aylarında bir ayaklanma tasarlanmıştı. Çalışmalar bu doğrultuda yürütülüyordu. Şêx Seîd, Kurdistan’ın özgürlüğü için bir örgütlenmenin içindeydi. Kürt düşmanları da bu örgütlenmeyi boşa çıkarmak, gelişecek ayaklanmayı hazırlıksız yakalamak için provokasyon peşindeydi. Türk devleti de bu şekilde planlamasını yapmıştı. Şêx Seîd, Kürt aşiretlerini, ileri gelenlerini ayaklanmaya katmak ve hazırlıklarını tamamlamak için Şubat’ta Amed’in Piran ilçesine gelmişti. TC devleti de Kurdistan ve Anadolu’da Türk ırkçılığı temelinde hiçbir tarihi gerçekliği olmayan yeni bir millet oluşturma gayretindeydi. Avrupa devletlerin de desteğini almış ve onlarla irtibat halindeydi. Bu koşullarda Şêx Seîd’in yürüttüğü çalışmaları adım adım takip ediyordu. Şêx Seîd’in bulunduğu yere bir tabur asker gönderilerek, ayaklanma hazırlıksız bir şekilde başlatıldı. Bu şekilde 1925 Kürt ulusal direnişi başladı.”
Türk devleti gerici ilan etti
“Şêx Seîd esir alındıktan sonra mahkeme heyetinin, Şêx Seîd’i Kurdistan davası gütmediği konusunda ikna etmeye çalıştığını kaydeden Turhallı, şöyle devam etti: “Halifeliğin geri gelmesi için bu ayaklanmayı tertiplediğini söylemesi karşısında affedileceğini vaat ediyorlar. Diğer Kürt ileri gelenlerine de bu konuda vaatlerde bulunuyorlar. Kürt halkının haklarını elde etmek için yürüttüğü bir mücadeleye farklı bir renk vermek istiyorlar. Kürt adını kullanmalarını istemiyorlar. Bununla Avrupa devletlerine bak bunlar halifelik istiyorlar ve halifelik de gericiliktir, diyorlar. Kürtleri Batı ve dünya devletlerine bu şekilde yansıttılar. Yani onlara şunu söylediler; bunlar gericidir biz bunları yok edeceğiz ve siz de sesiz kalacaksınız… Bu Kürtler için büyük bir ibrettir.”
Aslında Şubat ayının, Kürtler için kara bir ay olduğunu, Uluslararası Komplo’nun da bu ayda gerçekleştirilmesinin tesadüf olmadığını belirten Turhallı, şunları ifade etti: “Kürtler uzun bir dönemden sonra Sayın Öcalan’ın liderliğinde ulusal bir mücadele başlattı. Kemalist devlet, 15 Şubat 1999’da Batı devletlerinin tam desteğini aldı; Kürt Halk Önderi’ne dünyada yaşayacak bir yeri çok gördüler. Dünyanın en eski halklarından birinin liderine yaşam alanı bırakmadılar. Onun için halkımız bunu iyi görmeli ve buna göre liderlerine ve davalarına sahip çıkmalı. Kürtler liderlerine sahip çıkmalıdır. Halkımızın ulusal mücadelesine liderlik yapan Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için Köln’de yapılacak mücadeleye Avrupa’da yaşayan tüm halkımız katılmalıdır.” HABER MERKEZİ