Meclis yas çadırı değil savaşı durdursun

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş

  • HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, 'Kürt halkı ile Türk halkı kardeştir' hikayeleriyle kaçak güreşmeye gerek olmadığını belirterek, şunların altını çizdi: "Her gün gençler toprağa veriliyor. Bu cenazelere dair Meclis’in tek görevi başsağlığı dilemek değil, Meclis bir yas çadırı değil. Meclis’in görevi, bu savaş durdurmaktır.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, 'Kürt halkı ile Türk halkı kardeştir' hikayeleriyle kaçak güreşmeye gerek olmadığını belirterek, şunların altını çizdi: "Her gün gençler toprağa veriliyor. Bu cenazelere dair Meclis’in tek görevi başsağlığı dilemek değil, Meclis bir yas çadırı değil. Meclis’in görevi, bu savaş durdurmaktır. Bu meseleyi çözmektir. Kürt meselesinin demokratik bir şekilde çözülmediği bir Türkiye, ne ekonomide ne de hukuk devleti olma ilkelerinde; ne hak ve özgürlüklerde ne de eşitlik mücadelesinde bir milim ileri gidemez."

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. İktidarın yolsuzluğun, yalanın en çok da hukuksuzluğun kitabını yazdığını dile getiren Beştaş, hukukun tamamen siyasetin intikam aracı haline getirildiğini söyledi. İktidarın muhalif avına çıktığına dikkat çeken Beştaş, “Son bir haftada 22 gazeteci gözaltına alındı ve gözaltı süreçleri hala devam ediyor. Hakikatleri yazdıkları için özgür basın mensupları gözaltındalar. JINNEWS dünyada ve Türkiye’de ilklerden birini oluşturuyor, sadece kadın ajansı, kadın haberleri yapıyorlar onlar da gözaltında. Geçen hafta Şırnak'ta 18 kişi, İstanbul ve Tekirdağ'da 39 kişi gözaltına alınmıştı” dedi.

Ekonominin düzelmesi mümkün değil

Enflasyonun hız kesmeden yükseldiğini; işsizlik, açlık ve yoksulluğun eşlik ettiğini kaydeden Beştaş, şunları söyledi: "Yıllık enflasyon ENAG’a göre yüzde 160,76 olarak gerçekleşti. Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde ise 139 ülke arasında Türkiye 117’inci sırasında. İşte bu iki veri arasında doğru bir orantı var. Hukukta, demokraside, özgürlüklerde, eşitlikte geriye doğru giden bir ülkede enflasyonun düşmesi ya da ekonominin düzelmesinin mümkün olamadığını not etmek isterim. 

Demokratikleşme olmadan olmaz

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmesinden bu yana ekmeğin fiyatı yüzde 200 arttı, benzer şekilde süt yüzde 200’ün üzerinde ayçiçek yağı yüzde 300’e yakın, yumurta yüzde 200’ün üzerinde zamlandı. Akaryakıt zamları ise aslında bütün zamların temel nedeni olmaya devam ediyor. Akaryakıt zammı yüzde 256 oranında devam ediyor. Yoksulluk sınırının 19 bin 602 TL olduğunu da aklımızdan hiç çıkarmayalım. Demokratikleşme olmadan ekonomi düzlüğe çıkmaz. Fabrika yerine cezaevlerinin yapıldığı bir ülkede ekonomik buhran bitmez.

Tecride karşı olmaya devam edecek

Gemlik Yürüyüşü için İstanbul’daydık. Meclis grubumuzun ağırlıklı bölümü İstanbul’daydı, ben de oradaydım. Bu yürüyüşe ilişkin çeşitli spekülasyonlar ve açıklamalar var. Biz HDP olarak işkenceye, savaşa, mutlak tecride karşıyız. Tecrit bir işkencedir ve bu işkenceye karşı olmak insan olmanın gereğidir, emredici hükmüdür. AKP iktidarı MHP ile birlikte ‘ben işkencenin yanındayım, işkence yapıyorum’ diyorsa çıkıp açıklasın. Tecridi ben bilerek isteyerek uyguluyorum, hukuksuzlukta ısrar ediyorum, kendimi hukuka bağlı hissetmiyorum, diyorsa çıkıp açıklasınlar. Kaçak güreşmesinler.

Meclis'in görevi savaşı durdurmak

Kürt halkı ile Türk halkı kardeştir hikayeleriyle kaçak güreşmesine gerek yok. ‘Her gün cenazeler geliyor, neden yürüyüş yapıyorlar’ diyorlar. Tam da bu dönemde önemli zaten. Her gün gençler toprağa veriliyor, her gün bu ülkenin anneleri feryat figan halinde cenaze karşılıyor. Bu cenazelere dair Meclis’in tek görevi başsağlığı dilemek değil, Meclis bir yas çadırı değil. Meclis’in görevi bu savaş durdurmaktır. Bu meseleyi çözmektir, Kürt meselesinin demokratik bir şekilde çözülmediği bir Türkiye ne ekonomide ne de hukuk devleti olma ilkelerinde; ne hak ve özgürlüklerde ne de eşitlik mücadelesinde bir milim ileri gidemez.

Gelecek çözüm tecrit altındadır

İmralı Ada’sında tutulan Sayın Öcalan başta olmak üzere ve diğer üç mahpus bir kere savaşı durdurmamak için, barış politikası konuşulmasın diye tecrit altında tutuluyor. Yani 2013-2015 yıllarında insanlar parklarda, sokaklarda, caddelerde gece yarılarına kadar dolaştı, bir bahar iklimi geldi. Çünkü Trabzon’daki bir asker annesi de ‘benim çocuğum güven içinde’ dedi. Hakkari'deki Mardin'deki bir anne de Kürt gencinin annesi de ‘çocuğum çatışmada değil, bu sorun çözülecek’ dedi. Bu nedenle İmralı Adası'ndan gelecek çözüm çağrısı tecrit altında tutuluyor.

Cenaze ve ölüm haberleri istemiyoruz

Biz HDP olarak diyoruz ki; o tecridi kaldırın, İmralı kapılarını açın, buraya cenaze gelmesin. Kardeşçe eşit ve özgür koşullarda yaşamak için bu meselenin barışçıl yöntemlerle diyalogla çözümünü savunalım. Biz artık her gün cenaze ve ölüm haberlerinin gelmesini kabul etmiyoruz, bunun karşısında mücadelemize de devam edeceğiz. Dünkü etkinliği tecridi kaldırın, bu ülke nefes alsın etkinliğiydi fakat onlar ağır bir saldırıyla bunu engellemeye çalıştıl. İktidar çözüm önerilerinden ve Öcalan'ın düşüncelerinden korkuyor, bunu Türkiye'nin duymasını istemiyor. Onlar seçim kampanyasında şimdi Federe Kürdistan ve Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik savaş tamtamlarını çalmaya devam ediyor.

İşkence insanlığa karşı bir suç. Resmi düzeyde işkence uygulanıyor ve bu işkencenin arkasında iktidar duruyor. Tecridin işkence olduğunu ben söylemiyorum, bunu uluslararası mahkemeler söylüyor, işkenceyi önleme sözleşmesi söylüyor. Daha düne kadar Öcalan ile görüşen iktidar, ‘Seçimi bu sefer savaş politikasıyla alacağım’ diye bir yandan Yunanistan’a tehditler savunuyor, bir yandan Kuzey-Doğu Suriye'ye tehditler savuruyor. Öte yandan sınır ötesi operasyonlara devam ediyor. Buna itiraz edenler de başta biz olmak üzere ‘terör’ laflarıyla başka bir yere konumlandırıyor. Tecridi de işkenceyi de savaşı da kabul etmedik, etmeyeceğiz. Spekülasyonlarla, yalan yanlış algı yönetimiyle HDP'nin sözünü de mücadelesini de karartamayacaksınız."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.